Türkçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2023 Perşembe

Paragrafta Ana Düşünce (Ana Fikir)


 

Yazarlar, metinlerini bir ana mesaj etrafında yazarlar. İşte yazarın metninde verdiği ana mesaja ana düşünce ya da ana fikir denir. Ana düşünce başka bir deyişle yazarın asıl anlatmak istediği düşünce ya da mesajdır.

Ana düşünceyi bulmak için:

1)Öncelikle konu bulunmalıdır. Konu ile ana düşünce aynı şey değildir ancak birbiriyle yakından ilişkilidir.

2)Ana düşünce, yazarın bize vermek istediği asıl mesajdır. Ana düşünceyi bulmak için “Yazarın bu metinde asıl anlatmak istediği şey nedir?” sorusunu sormamız gerekir. Aldığımız cevap metnin ana düşüncesidir.

 

NOT: Konu ile ana düşünce aynı şey değildir. Konu yargı bildirmez, ana düşünce ise yargı bildirir.

Örnek:

-Çalışmanın önemi (Yargı bildirmiyor, yargı bildirmediği için konuyu ifade eder.)

-“İnsanlar çalışmadan, çaba göstermeden başarıya ulaşamazlar.” (Cümle şeklindedir, başka bir deyişle yargı bildiriyor. Bu nedenle bu ifade ana düşüncedir.) 


 Ayrıntılı bilgi için "Paragrafta Konu" adlı içeriğimize BURADAN ulaşabilirsiniz. 


3) Ana düşünce bazı paragraflarda ilk cümlede verilebilir. Bu nedenle paragrafların ilk cümlesine dikkat etmekte fayda vardır.

Örnek:

İnsanı başarıya götüren önemli unsurlardan birisi de insanın kendisine bir hedef belirlemesidir. Hedefi olan insan ne yapacağını, hangi uğurda çalışıp mücadele edeceğini bildiği için yola daha bilinçli çıkar. Plânlarını hedeflerine göre yapar. Belirlediği hedef onu motive eder ve insan böylece işine sımsıkı sarılarak başarılı olma yolunda emin adımlarla ilerler.

Yukarıdaki paragrafta ana düşünce açık bir şekilde paragrafın ilk cümlesinde verilmiştir.

 

4) Ana düşünce paragrafın son cümlesinde de verilebilir. Eğer paragrafın son cümlesi “kısacası, sonuçta, sonuç olarak, sözün özü, sözün kısası, böylece vb.” ifadelerle başlıyorsa o cümle paragrafın ana düşüncesidir.

Örnek:

Yetenek önemlidir, başarıya ulaşmada yetenekli olmanın önemi asla yadsınamaz. Ancak yeteneğin yanında bazı şeylerin de olması önemlidir. Sabırlı olmak, zorluklara tahammül etmek ve kararlı olmak da yetenekli olmanın yanında çok önemlidir. Sözün kısası, bir işte başarıya ulaşmak için yetenekli olmak tek başına yeterli değildir.

Yukarıdaki paragrafta ana düşünce paragrafın son cümlesinde verilmiştir.

 

5) Ana düşünce çoğu zaman cümlenin başında veya sonunda verilmeyebilir, parçanın bütününe yayılmış olabilir. Yani bu tür paragraflarda ana düşünceyi bulabilmek için paragrafın tamamını dikkatli bir şekilde okumalı ve paragrafı doğru yorumlamalıyız.

Örnek:

Okuma eylemi bize bambaşka dünyaların kapılarını açan, anlama kabiliyetimizi geliştiren, hayatı anlamada ve anlamlandırmada oldukça büyük rolü olan yararlı bir eylemdir. Düzenli olarak okuyan insan hayata farklı açılardan bakar, kendini daha rahat ve etkili bir şekilde ifade etme olanağı bulur.”

Yukarıdaki paragrafta ana düşünce parçanın başında da sonunda da verilmemiş olup parçanın bütününe yayılmıştır. Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesini “Okumak, insanı çeşitli yönlerden geliştiren yararlı bir eylemdir.” şeklinde belirleyebiliriz.

NOT: Bir paragrafın ana düşüncesini belirlerken şu noktaya oldukça çok dikkat etmemiz gerekir: Paragrafın bir kısmını yansıtan düşünce ana düşünce olamaz. Ana düşünce olarak belirlenen ifade paragrafın tamamını karşılamalıdır.

7 Haziran 2023 Çarşamba

ZARF FİİL NEDİR? ZARF FİİLE ÖRNEKLER

 



Zarf Fiil Nedir? Zarf Fiile Örnekler 

Fiillere getirilen "-ken, -alı/-eli, -madan/-meden, -ince/-ınca/-unca/-ünce, -ip/-ıp/-up/-üp, -arak/-erek, -dıkça/-dikçe/-dukça/-dükçe/-tıkça/-tikçe/-tukça/-tükçe, -e...-e/ -a...-a, -r...-maz/-r...mez, -casına/cesine, -meksizin/-maksızın, -dığında/-diğinde/-duğunda/-düğünde/-tığında/-tiğinde/-tuğunda/-tüğünde" ekleriyle yapılan sözcüklere zarf fiil denir. Adından da anlaşılacağı üzere cümlede zarf olarak görev yaparlar. Cümleye durum ve zaman anlamları katarlar. 

Bir Cümlede Zarf Fiil Nasıl Bulunur? 

Bir cümlede zarf fiili bulmak için yükleme "nasıl ve ne zaman?" soruları sorulur. 

 Zarf Fiile Örnekler 

Buradan ayrılalı tam yedi yıl oldu. 

Siz bunları çözerken ben de sizlere yeni sorular hazırlayayım. 

Böyle yaparak asla amacına ulaşamazsın. 

Onun hastalandığını öğrenince çok üzüldüm. 

Önce konu anlatımına çalışıp sonra soruları çözmen senin için daha iyi olur. 

Akşam olmadan köye dönmemiz lazım. 

Ben bu projeyi karşılık beklemeksizin yürütüyorum. 

Buraları gördükçe aklıma hep çocukluğuma dair anılar geliyor. 

Ankara'ya varır varmaz hemen işlerine koyulmuş. (-r...-maz)

Çamurlu zeminde bata çıka yürüdük. (-a...-a)


Örnek Soru: 

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi zarf fiil değildir

A) Öğrenciler sevinç çığlıkları atarak sınıfa girdiler. 

B) Derince bir çukur kazmak için hazır bekliyorlardı. 

C) Öğretmenimiz içeri girince hepimiz kendimize çekidüzen verdik. 

D) Yapılan tüm bu usulsüzlükleri görünce insanlara güvenim azalıyor. 


Sorunun çözümüne BURADAN ulaşabilirsiniz. 


9 Nisan 2023 Pazar

İsim-Fiil Nedir? Fiilimsi Türlerinden İsim-Fiile Örnekler

 


Fiillere getirilen “-ma, - ış, - mak” ekleriyle yapılır. Bu ekler büyük ünlü uyumu kuralına göre eklendiği sözcükte “-ma, - me, - ış, - iş, - uş, - üş, - mak, - mek” şeklinde değişiklik gösterir.

İsim-Fiil – Örnekler

-Günlük tutmanın benim için rahatlatıcı bir etkisi vardı. (– ma: isim-fiil)

-Şiir yazmak bir yetenek işidir. (-mak:isim-fiil)

-Onun geliyle odadaki herkes kendine çekidüzen verdi. (-iş:isim-fiil)

 

NOT: İsim-fiil eki olan “-ma, - me” ekleri olumsuzluk eki olan “-ma, - me” ekleriyle karıştırılmamalıdır.

Örnek:

-Masayı oradan tutma, elini acıtabilir.

-Bu hafta günlük tutma etkinliği yapacağız.

“-ma” eki birinci cümlede olumsuzluk eki olarak kullanılırken ikinci cümlede isim-fiil görevinde kullanılmıştır.

 

NOT: Fiillere getirilen isim-fiil ekleri her zaman bulunduğu sözcüğü fiilimsi yapmaz. Bu ekler bulunduğu sözcüğü bir varlığın veya nesnenin ismi hâline getirirse o sözcük kalıcı isim olmuş demektir.

Örnek: Bu mevsimde dondurma yemek pek akıl işi değil.

“-ma” eki burada bulunduğu sözcüğü bir varlığın ismi hâline getirdiği için burada fiilimsi olarak kabul edilmez. Dolayısıyla “dondurma” sözcüğü burada kalıcı isim olarak değerlendirilir.

Kalıcı İsim- Diğer Örnekler

-Sarma, gerçekten çok güzel olmuştu.

-Elindeki çakmakla otları birden tutuşturuverdi.

-Gerekli bilgiyi danışmadan alabilirsiniz.

-Dolabın üstünde ekmek var.

-Akşam, soframızda dolma da olacak.

-Kazmayı yarın getirebilirsen bu işi hemen hallederiz.

-Olumsuz hava koşulları sebebiyle tüm uçuşlar iptal edilebilir.

Yukarıdaki örneklerde isim-fiil ekleri olan “-ma, - ış, - mak” ekleri bulunduğu sözcükleri kalıcı isim hâline getirmiştir.

 

Örnek Sorular:

1)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil yoktur?

A) Özellikle bunu öğrenmek istiyordum.

B) Evleri, ağaçları, yolları, tepeleri görmeye başlayınca sevindim.

C) Şiiri okuyuşunda derin bir hüzün vardı.

D) Atmosferde fazla gaz salınımı olursa bu durum sera etkisi yapar.

 

Çözüm:

-A seçeneğinde öğrenmek,

-B seçeneğinde görmeye,

-C seçeneğinde okuyunda,

sözcükleri isim-fiil görevindedir.

D seçeneğinde isim-fiil yoktur.  Cevap: D

29 Ocak 2023 Pazar

Tanık Gösterme Nedir? Düşünceyi Geliştirme Yollarından Tanık Göstermeye Örnekler

 

Bir yazıda, yazarın düşüncelerini daha belirgin, daha inandırıcı hâle getirme amacıyla kullandığı bazı yöntemler vardır. Bu yöntemlere düşünceyi geliştirme yolları denir. Düşünceyi geliştirme yolları; tanımlama, karşılaştırma, örnekleme/örneklendirme, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma ve benzetme olmak üzere altı başlık altında incelenir. Biz bu yazımızda düşünceyi geliştirme yollarından “tanık gösterme"yi inceleyeceğiz.

Bir yazarın bir konu hakkında görüşlerini daha inandırıcı hâle getirmek amacıyla yazdığı konu hakkında alanının yetkin, uzman kişilerin görüşlerinden alıntı yapmasına tanık gösterme denir. Tanık göstermede kişinin sözü tırnak içinde gösterilir.

Düşünceyi Geliştirme Yollarından Tanık Göstermeye Örnekler

Örnek 1:

Başarıya giden yollar kişiden kişiye değişebilir. Kimisi başarı yolunda sabrın, kimisi plânlı olmanın, kimisi de çok çalışmanın önemli olduğunu vurgular. Bana göre ise başarıya giden en önemli yol vazgeçmemek ve sürekli denemektir. İnsan sürekli başarısız da olsa denemeye devam etmelidir. Thomas Edison bu konuyla ilgili “En büyük zayıflığımız, bırakmakta yatar. Başarıya giden en kesin yol ise sadece bir kez daha denemekten geçer.” demiştir. O yüzden başarısızlık karşısında yılmamalı ve sürekli denemelerde bulunmalıyız.

 

Yazar, bu metinde başarıya giden yollardan söz etmiş ve başarıya giden en önemli yolun “vazgeçmemek ve sürekli denemek” olduğunu Thomas Edison’un bir sözüne yer vererek kanıtlamaya çalışmıştır. Bu yüzden bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanık göstermeden yararlanılmıştır.


Örnek 2:

Bilim, bir toplumun ilerlemesindeki en önemli unsurdur. Bilime önem veren toplumlar çağın gereklerine uygun faaliyetlerde bulunurlar ve çağın gerisinde kalmayarak ilerlemeye ve kalkınmaya devam ederler. Bunun bilincinde olan Atatürk, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyerek bilime ve bilimsel faaliyetlere ne kadar önem verdiğini anlatmaya çalışmıştır.

 

Yazar, bu metinde bir toplumun ilerlemesindeki en önemli unsurun bilim olduğunu Atatürk’ün sözüne yer vererek kanıtlamaya çalışmıştır. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanık göstermeden yararlanılmıştır.

 

Örnek 3:

“Kişi niçin okumalıdır?” sorusunun cevabı kişiden kişiye farklılık gösterir. Kimine göre kişi kendini geliştirebilmek için okumalı, kimine göre de hayatın sıkıntılı girdabından kurtulmak ve huzur bulmak için okumalı. Peki, okuma eylemi hayattan kaçmak için mi yapılmalı? Rasim Özdenören “Ruhun Malzemeleri” adlı eserinde “Okuyunca da hayattan kaçmak için değil, hayata müdahale için okumalı.” der. Yani buradan anlayacağımız biz hayatın içinde olmak için “Hayatta ben de varım!” diyebilmek için okumalıyız.

 

Yazar, bu metinde “Kişi niçin okumalıdır?” sorusunun cevabı üzerine bir yazı kaleme almış ve bunu yaparken de Rasim Özdenören’in konuyla ilgili bir sözüne yer vermiştir. Yazar, bu nedenle bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanık göstermeden yararlanmıştır.

 

2 Ocak 2023 Pazartesi

MEB'in Kazanım Kavrama Testlerinde Yer Verdiği Deyimler ve Anlamları-1

 

Deyimler; en az iki sözcükten oluşan, genellikle mecaz anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbekleridir. Anlatımı güçlendirmek ve zenginleştirmek, anlatımı daha dikkat çekici hâle getirmek gibi işlevleri olan deyimlerin sayfalarca anlatılacak meseleleri bir çırpıda anlatma gibi bir özelliği de vardır.

Söz varlığını geliştirme ve zenginleştirme çalışmalarında oldukça önemli bir yeri olan deyimler, sınavlarda öğrencilerin karşısına çıkabilmektedir. Biz de bunun bilincinde olarak bu yazımızda sizlere “MEB'in kazanım kavrama testlerinde yer verdiği deyimler ve anlamları” konulu bir derleme yaptık. Aşağıda yer verdiğimiz deyimler “MEB’in 6. Sınıf Türkçe, Kazanım Kavrama Testi 2” adlı paylaşımından derlenmiş olup her deyimin altında o deyimin daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla örnek cümlelere de yer verilmiştir. Şimdi derlediğimiz o deyimlere göz atalım:

 

MEB’in Kazanım Kavrama Testlerinde Yer Verdiği Deyimler ve Anlamları

 

hâli vakti yerinde: Paraca durumu iyi, zengin.

Cümle: Hâli vakti yerinde bir insandan yardım istemek bence en mantıklısı...

 

burnu büyümek: Kibirlenmek, büyüklenmek.

Cümle: Eli para görünce iyice burnu büyüdü.

 

gözü gönlü açılmak: Neşelenmek, ferahlamak.

Cümle: Biraz yürüyüş yapınca gözü gönlü açıldı.

 

dilinden anlamak: Söz konusu olan şeyin özelliğini bilmek.

Cümle: Ben bu çiçeklerin, böceklerin, toprakların dilinden anlarım.

 

burnu bile kanamamak: Zarar görmemek, tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak.

Cümle: Kazadan burnu bile kanamadan kurtulmuş.

 

burnunu sokmak: Gereksiz yere her işe karışmak.

Cümle: Kendini ilgilendirmeyen işlere burnunu sokman seni insanların gözünde itici hâle getiriyor.

 

burnu sürtülmek: Sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek, gururundan vazgeçmek.

Cümle: Kimsenin sözünü dinlemediği için burnu sürtüldü ve artık daha dikkatli davranıyor.

 

burnunun dikine gitmek: Öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak.

Cümle: Sürekli burnunun dikine gittiği için başarısız oluyor.

 

sağ salim (gelmek/varmak): Hiçbir zarar görmeden, sağ selamet.

Cümle: Yolculuğumuzu sağ salim tamamladık.

 

gecesini gündüzüne katmak: Aralıksız, gece gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek.

Cümle: Gecesini gündüzüne kattı ve sonunda istediği okula yerleşti.


19 Aralık 2022 Pazartesi

Karşılaştırma Yöntemi Nedir? Düşünceyi Geliştirme Yollarından Karşılaştırma ile İlgili Örnekler

 

Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuyu daha anlaşılır hâle getirmek amacıyla çeşitli düşünceyi geliştirme yollarından yararlanırlar. Bu düşünceyi geliştirme yollarından bir tanesi de karşılaştırma yöntemidir.

Karşılaştırma; en az iki varlığın, kavramın, olayın veya durumun ortak ve farklı yönlerinin ortaya konduğu düşünceyi geliştirme yoludur. Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuyu somutlaştırmak amacıyla varlıkları ya da kavramları çeşitli yönlerden karşılaştırırlar.

NOT: Karşılaştırma ilgisi “gibi, kadar, en, çok, göre, daha” gibi sözcüklerle kurulur.

Düşünceyi Geliştirme Yollarından Karşılaştırma ile İlgili Örnekler

Örnek 1:

Roman ve öykü yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayların kişi, yer ve zamana bağlı olarak anlatıldığı yazı türleridir. Roman ve öykü türleri bazı özellikler bakımından birbirlerinden farklılık gösterirler. Romanda şahıs kadrosu, mekân tasvirleri ve olay örgüsü genişken, öyküde sözünü ettiğimiz bu unsurlar romana göre daha dardır.

Yukarıdaki metinde roman ve öykü türleri çeşitli özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır.

 

Örnek 2:

Deneme ve sohbet türleri birbiriyle karıştırılmaması gereken türlerdir. Her ikisinde de yazar kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden anlatır. Ancak aradaki şu fark çok önemlidir: Denemede yazar, kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden kendi kendine konuşur gibi anlatırken, sohbet türünde yazar kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden karşısında biri varmış gibi dile getirir.

Yukarıdaki metinde düşünceyi geliştirme yollarından karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Metinde deneme türü ile sohbet türünün karşılaştırıldığını görüyoruz.

 

Örnek 3:

Eşit ağırlıktaki tavuğun ve ördeğin toprak zeminde batma miktarı birbirinden farklıdır. Tavuk, toprak zemine ördektan daha fazla batar. Bu durumun sebebi, ördeğin ayaklarının perdeli olmasıdır.

Yukarıdaki metinde tavuk ve ördeğin toprak zemine batma miktarı karşılaştırılmış, tavuğun toprak zemine ördekten daha fazla battığı belirtilmiştir. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından karşılaştırma kullanılmıştır.


2 Ekim 2022 Pazar

Deyimler ve Hikâyeleri: Saman Altından Su Yürütmek



Birden fazla sözcükten oluşan, genellikle gerçek anlamından uzaklaşarak mecaz anlam kazanan, kalıplaşmış söz gruplarına deyim denir. Deyimler anlatıma zenginlik ve çeşitlilik katar. Az sözle çok şey anlatan deyimler dilimize renk katar.

Anlatıma çeşitlilik, zenginlik ve renk katan deyimlerin oluşum süreçlerini hiç merak ettiniz mi? Bu yazımızda günlük hayatta sıkça kullandığımız deyimlerden “saman altından su yürütmek” deyiminin hikâyesini sizlere anlatacağız.

 Deyimler ve atasözlerinin özelliklerini anlattığımız yazımıza aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

Deyimler ve Atasözleri


Saman altından su yürütmek deyiminin hikâyesi:

Vaktiyle bir ova köyünde, köylüler tarlalarını sulamak için ırmağın suyunu nöbetleşe kullanmak üzere anlaşmışlar. Irmak boyunda bulunan tarlalar, açılan kanallar vasıtasıyla sıra ile sulanıyor, herkes ziraatiyle meşgul oluyormuş. Köyün açıkgözlerinden birisi, daha fazla su alabilmek için tarlasında derin ama ince bir kanal kazıp ırmaktan su çalmayı aklına koymuş. Kanalı gizleme maksadıyla da üzerini çalı çırpı ve taşlarla örtüp araziye uydurmuş. En üste de saman yığınları koymuş ki kimse kanaldan şüphe etmesin.

Bir müddet sonra, ırmağın daha aşağılarındaki tarlalara giden suyun azalması üzerine köylüler, durumu araştırmaya karar vermişler. Ne çare ki arayıp taramaları sonuçsuz kalmış. Daha yukarılarda çok akan suyun, belirli bir noktadan sonra birdenbire azalmasına bir türlü anlam verememişler. Nihayet tarlaları dolaşıp bakmaya başlamışlar. Kaçak su alan köylünün tarlasına geldiklerinde, bostan havuzunun daima su ile dolu durduğu dikkatlerini çekmiş. Üstelik, havuzun üzerinde saman kırıntıları yüzmekteymiş. Bu suya bu samanlar nerden geliyor diye araştırınca, saman yığınlarına ulaşmışlar ve hileyi anlayıp samanları eşeleyince kanalı bulmuşlar. Bunun üzerine, köyün ihtiyar heyeti toplanmış ve köylüyü falakaya yatırmışlar. Değneği vururken diyorlarmış ki:

-Saman altından su yürütürsün ha! Al bakalım hak ettiğin cezayı!

Bugün deyim, başkalarına sezdirmeden menfaat temin eden yahut insanları birbirine düşürüp ortalığı karıştıranlar hakkında kullanılır.

Kaynak: İskender Pala – İki Dirhem Bir Çekirdek – Kapı Yayınları


27 Şubat 2022 Pazar

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Örnekleme ya da Örneklendirme Nedir?


 

Düşünceleri, soyut kavramları daha belirgin hâle getirmek için başvurulan düşünceyi geliştirme yoluna örnekleme ya da örneklendirme denir. Başka bir deyişle yazar örnekleme yoluyla soyut düşüncelere somutluk katar ve yazıyı daha anlaşılır hâle getirir.


Örnekleme ile İlgili Örnek Metinler:


Örnek 1: 

-Atatürk, Türk müziğinin gelişmesi ve evrensel boyutlara ulaşması için müzik sanatında büyük bir çaba göstermiştir. Bu yolda 1934'te Ankara'da bir konservatuvar oluşturulmuştur. Ayrıca Atatürk bu konuda yerli yabancı kaynakları incelemiş, Ziya Gökalp’in eserlerini okumuş ve onlardan etkilenmiştir. Yurt dışında müzik eğitimlerini tamamlayarak dönen gençlerle tanışmış ve onlara akşam yemeklerinde yer vermiştir.

Yukarıdaki metinde, Atatürk’ün Türk müziğinin gelişmesi ve evrensel boyutlara ulaşması için büyük çaba harcadığı belirtilmiş, ardından da bu yolda konservatuvarın oluşturulduğu, Atatürk’ün bu alanda yerli ve yabancı kaynakları incelediği özellikle Ziya Gökalp’in eserlerini okuduğu, yurt dışında müzik eğitimlerini tamamlayan gençlerle tanıştığı örnek olarak verilmiştir. Başka bir deyişle bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından örnekleme/örneklendirmeye başvurulmuştur.

 

Örnek 2: 

-Dijital bağımlılık, insanın günlük yaşamını önemli ölçüde olumsuz etkileyen, teknoloji çağına özgü bir bağımlılık türüdür. Günümüzde birçok insan bu bağımlılığın pençesinde... Sosyal medyada paylaşım içeriklerinin kimler tarafından beğenildiğine sık sık bakmak, akıllı telefonlara odaklanıp karşıdaki kişinin söylediklerine odaklanamamak, sosyal medya ortamlarında olup biten gelişmeleri, haberleri kaçırma korkusu bu bağımlılığın birkaç parçası...

Yukarıdaki metinde dijital bağımlılığın teknoloji çağına özgü bir bağımlılık türü olduğu ve günümüzde birçok insanın bu bağımlılığın pençesinde olduğu belirtilerek konuyu somutlaştırmak amacıyla koyu yazılmış ifadelerle çeşitli örnekler verilmiştir.


Örnek 3: 

-Tropikal yağmur ormanlarında mikroorganizmalardan bitkilere ve hayvanlara kadar milyonlarca canlı türü yaşar. Bunların önemli bir bölümü, ilk defa karşılaşılmış canlılardır. Besin olarak tükettiğimiz bitkilerden iki bin kadarı bu ormanlardan çıkmıştır. Domates, mısır, patates, muz, portakal, limon, biber, tarçın, zencefil, şeker kamışı, kahve, çay ve kakao bunlardan bazılarıdır.

-Yukarıdaki metinde tropikal yağmur ormanlarında besin olarak tükettiğimiz bitkilere koyu yazılmış ifadelerle örnekler verilmiştir. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından örnekleme/örneklendirmeye başvurulmuştur.

Düşünceyi geliştirme yollarından örnekleme ile ilgili örnek metinlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

22 Şubat 2022 Salı

Virgülün Kullanıldığı Yerler

 


1) Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.

Örnekler:

- Masanın üzerinde kitaplar, defterler, renkli renkli kalemler vardı.

-Pazardan domates, salatalık, biber ve biraz da meyve aldım.

-Toprak kokusu, çiçekler, böcekler, rüzgârın sesi... Böylesi bir ortamda gerçekten huzur buluyordum.

 

2) Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.

Örnekler:

-Okuldan geldi, yemeğini yedi, ödevini yaptı ve ardından uykuya daldı.

-Çalışma masasına geçtikten sonra ajandasını açtı, ajandasından bir şeyler okudu, kalemini eline aldı ve bir şeyler yazmaya başladı.

 

3) Özne olarak kullanıldıklarında “bu, şu, o” zamirlerinden sonra konur.

Örnekler:

-Bu, bizim için hiç iyi olmadı.

-O, tüm kötülüklerden arınarak hayatında yepyeni bir sayfa açmıştı.

 

4) Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur.

Örnek:

Behçet Bey, yavaş adımlarla odaya girerek masasına oturdu ve bir şeyler yazmaya başladı.

 

5) Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur.

Örnekler:

- Cumartesi günü Bursa’ya, çok sevdiği memleketine, gidecekti.

-Yüzündeki kırmızılık, bir an için de olsa, gidivermişti.

 

6) Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.

Örnekler:

-Gün doğar yavaştan, yavaştan, yavaştan

  Doğa uyanır sabahtan, sabahtan, sabahtan

-Akşam, yine akşam, yine akşam,

Göllerde bu dem bir kamış olsam!   (Ahmet Haşim)

 

7) Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur.

Örnekler:

-Bu raporu kesinlikle kurula sunmalıyız, dedi.

-Bu konu bizim için öncelik arz ediyor, dedi.

 

8) Konuşma çizgisinden önce konur.

Örnek:

Fısıldayarak yanındaki arkadaşına,

-Al şunu, belki bir gün işine yarar, dedi.

 

9) Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren “evet, hayır, peki, yok, pekâlâ, olur, tamam, hayhay, başüstüne, haydi, hadi, elbette, öyle” gibi kelimelerden sonra konur.

Örnekler:

-Olur, pazar günü ben de sizinle gelirim.

-Tamam, o işi yarın halledelim.

-Pekâlâ, sen öyle diyorsan öyle olsun.

-Hadi, gidelim artık.

-Evet, bu konuyu yeniden tartışalım.

-Hayır, o konunun aslı öyle değil.

 

10) Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur.

Örnekler:

-Sayın Başkan,

-Değerli Dinleyiciler,

-Değerli Öğretmenim,

-Sayın Vali,

-Sevgili Arkadaşım,

 

11) Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için konur.

Örnekler:

-24,7 (yirmi dört tam, onda yedi)

-38,22 (otuz sekiz tam, yüzde yirmi iki)

 

12) Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur.

Örnek: Mustafa Kutlu, Mavi Kuş, Dergah Yayınları, İstanbul, 2013. 

 

UYARI: Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:

Örnekler:

Hem okuyor hem çalışıyor.

Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.

Gerek düzyazıda gerek şiirde özgün bir söyleyiş tarzı ortaya koymuştur.

İster inanın ister inanmayın ama ben bu konuda ciddiyim.

Ne onun yanına giderim ne de onun istediklerini yaparım.

 

UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:

Örnek: Hararetli bir şekilde konuşuyorlardı fakat yanlarına biri gelecek olursa anında susuyorlardı.

 

 

 


19 Ocak 2022 Çarşamba

Deneme Nedir? Denemenin Özellikleri Nelerdir?

Bu yazımızda;

-Deneme nedir?

-Denemenin özellikleri nelerdir?

sorularına cevap arayıp bir deneme örneğine yer vereceğiz.

Deneme Nedir?

Yazarın, herhangi bir konu üzerinde kişisel düşüncelerini, yorumlarını ve beğenilerini kanıtlama amacı gütmeden ve kesin yargılara varmadan içten bir üslupla dile getirdiği yazı türüne deneme denir.

Deneme yazılması zor olan türlerden birisidir. Bunun nedeni olarak denemenin tür ve üslup olarak birden fazla türe yaklaşabilmesidir.

Denemenin Özellikleri Nelerdir?

1)Denemede konu sınırlaması yoktur. Yazar, özgürce seçtiği bir konuda yorumlarını, düşüncelerini, beğenilerini kanıtlamaya çalışmadan samimi bir üslupla dile getirir.

2) Makale gibi düşünsel bir planla yazılabilecek olan denemede yazar, makaleden farklı olarak kişisel düşüncelerini dile getirir ve bunları kanıtlamak zorunda değildir. Makalede nesnel bir bakış açısı varken denemede öznel bir bakış açısı vardır.

3) Yazar, denemede görüşlerini kendi kendiyle konuşuyormuş gibi okuyucularına aktarır.

4) Denemeler makale gibi düşünsel bir planla yazılabilse de her zaman belli bir plana göre de yazılmaz. Bu türde zaman zaman konu konuyu da açabilir ve yazar makaledeki gibi ciddi, başka bir deyişle, bilimsel bir dil kullanmaz.

5) Denemede amaç, okuyucuya bir düşünceyi kabul ettirmek değildir. Deneme yazarı sahip olduğu bilgi ve birikimle kişisel görüşlerini okuyucularına aktarırken onların hayata ve olaylara farklı açılardan bakmasını da sağlar.

Deneme Örneği

“İnsanoğlu, elbette kendi cirmine oranlanmayacak ölçüde “büyük” işlerin üstesinden gelmek istiyor. Dünyayı boyunduruğu altına almak istiyor. (...)

“Büyük” şeyler onu giderek daha çok büyülerken “küçük” şeyler de çekiciliğini yitiriyor. Küçük şeyler neredeyse insanın hayatından çekilip gidiyor, daha doğrusu insan öyle olduğunu sanmaya başlıyor. Yoksa küçük şeylerin önemi, attığı her adımda karşısına dikiliyor onun ve küçük şeyleri küçümsemeye hakkı olmadığını hatırlatıyor ona. Fakat o, dikkatini büyük şeylere yöneltmişse, küçük şeylerin ona hatırlatmak istediklerini görmüyor veya görmezlikten geliyor. Fakat bu küçük şeyler, bizim hayatımızın gerçeklerindendir. Onları istediğimiz kadar görmezlikten gelsek de, onların önümüze diktiği mânialar, o küçük mâniaları geçmeden, bir adım öne yürümemiz imkan dahiline girmiyor.  (mânia: engel)

(Rasim Özdenören, İpin Ucu)

Deneme türüne ilişkin metin örneklerine BURADAN ulaşabilirsiniz. 

 

 

 




18 Ocak 2022 Salı

Makale Nedir? Makalenin Özellikleri Nelerdir?

 

Bu yazımızda;

-Makale nedir?

-Makalenin özellikleri nelerdir?

sorularına cevap arayıp makale örneklerine yer vereceğiz.

Makale Nedir?

Okuyucuyu belirli bir konuda bilgilendirmek amacıyla yazılan, ortaya konan bilgilerin bilimsel veriler ve sağlam kaynaklarla kanıtlandığı yazı türüne makale denir.

Makalenin Özellikleri Nelerdir?

1)Okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılan ve gazete, dergi ve internet ortamında yayınlanan yazı türüdür.

2) Makalede amaç belirli bir konuda bir görüşü savunmak ve kanıtlamaktır.

3) Bu türde bir görüş savunulurken ve kanıtlanmaya çalışılırken bilimsel verilerden yararlanılır.

4) Makalenin en önemli özelliklerinden birisi de alanında uzman kişiler tarafından yazılmasıdır.

5)Makalede nesnel bir bakış açısı hakimdir. Yazar bu türde kişisel görüşlerini, beğenilerini anlatmaz.

6) Bu türde çoğunlukla açıklayıcı anlatım biçiminden yararlanılır.

Makale Örneği 1

“İnsanın zihninde yer alan soyut sembollerin ve kavramların somut bir hale dönüştürüldüğü bilim dalına matematik denir. İnsanın dünyayı ve evreni anlamasında ve anlamlandırmasında önemli rol oynayan matematik bilimi karmaşık yapıları sistematik bir şekilde çözümleyen bir bilimdir. Hayatın hemen her alanında hayatımızı kolaylaştıran matematik, insan aklının sembollere ve sayılara dökülmüş halidir.”

Yukarıdaki metin okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılan, nesnel bir bakış açısının hakim olduğu bir metindir. Yazar bu metinde kişisel yorumlarına ve beğenilerine yer vermemiştir. Bütün bunlardan yola çıkarak yukarıdaki metni makale türü kapsamında değerlendirebiliriz. 

Makale Örneği 2 

Su, insan hayatı için hayati derecede önemlidir. İnsanlar yemek yemeden günlerce yaşayabilir fakat su içmeden en çok 7-8 gün hayatta kalırlar. Su, vücudumuzun gerekli işlevlerini yerine getirmesini ve vücudumuzdaki tüm organların sağlıklı olmasını sağlar. Özellikle böbreklerimizin her gün suya ihtiyacı vardır. İçtiğimiz sular, böbreklerimizin sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesine yardımcı olur. Su yerine başka içeceklerin tüketilmesi ise sağlığımız açısından olumlu bir durum değildir. İçilen çaylar, kahveler, asitli içecekler kesinlikle suyun yerini tutmaz. Özellikle asitli içecekler vücudumuzu yorduğu gibi vücudumuzda asit oluşmasına neden olur. Bu durum da çeşitli rahatsızlıklara sebep olur. 

Yukarıdaki metinde ise suyun insan hayatı için önemi hakkında okuyuculara bilgi verilmiştir. Bu metinde de amaç okuyucuya bilgi vermektir. Bu metinde nesnel bakış açısının hakim olduğu da söylenebilir.

Makale Örneği 3

Olguları, iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla belli bir sistem içinde inceleyen disiplinler bütününe bilim denir. Bilimin doğasında merak, amaç ve nedensellik vardır. Problemi tespit etme ve onu sınırlama, hipotezler oluşturma, hipotezlerin tutarlılığının tespit edilmesi ve bir kanuna ulaşma aşamalarından oluşan bilimde deneyin, gözlemin ve araştırmanın önemi büyüktür. Bilime konu olan her araştırma bir problemle ya da bir teoriyle başlar ve bilim insanları söz konusu teorileri kanıtlamak, probleme çözüm sunmak için hipotezler geliştirir. Elde edilen hipotezlerin tutarlılığı tespit edildikten sonra deney aşamasına geçilir. Gerçekleştirilen deneyler sonucunda hipotezlerin gerçekliği kanıtlanırsa bu hipotezlere kanun adı verilir. 

Makale

 örneklerine BURADAN ulaşabilirsiniz. 


17 Ocak 2022 Pazartesi

Tatilde Hangi Kitaplar Okunmalı? Verimli Bir Tatil İçin Kitap Önerileri


Okumak özgürlüktür, okumak değişimdir, okumak gelişimdir. Okumak kısacası her şeydir. Nitelikli kitapları okumak insanın düşünce evrenini genişleteceği gibi hayal gücünü de geliştirir. Bu yazımızda öğrencilerimizin yarıyıl tatili olsun, ara tatiller olsun, yaz tatili olsun tatillerini verimli geçirebilmeleri adına onların hayal güçlerini geliştirecek çeşitli kitaplar önereceğiz.

Bu konuda insanların kafalarında doğal olarak soru işaretleri oluyor.

-Yarıyıl tatilinde hangi kitapları okumalıyım?

-Ara tatilde hangi kitapları okumalıyım?

-Yaz tatilinde hangi kitapları okumalıyım?

soruları velilerimizin ve öğrencilerimizin bu dönemde sorduğu sorular aslında. Biz de bunu düşünerek tatil dönemleri için siz velilerimiz ve öğrencilerimiz için güzel bir liste oluşturmaya çalıştık. İşte listemiz:

(Listemize geçmeden önce şuna açıklık getirelim: Listemizi oluştururken en iyiden diğerlerine doğru gibi herhangi bir ölçütü dikkate almadık.)

1)İçimdeki Müzik:

Sharon M. Draper’in kaleme aldığı, 11 yaşındaki Melody’nin hüzün ve umut dolu öyküsünü konu alan güzel bir eser...

2) Momo:

Michael Ende’nin kaleme aldığı bu eserde büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kız olan Momo’nun “duman adamlar” ile mücadelesini büyük bir merakla okuyacaksınız.

3) Bir Kelime Seyyahı:

Özgür Aras Tüfek’in kaleme aldığı “Türkçenin Muhafızları” serisinin birinci kitabı olan bu eserde Kaşgarlı Mahmut’un öyküsünü okuyacaksınız.

4) Simurg’a Yolculuk:

Özgür Aras Tüfek’in kaleme aldığı “Türkçenin Muhafızları” serisinin ikinci kitabı olan bu eserde Ali Şir Nevayi ve Hüseyin Baykara’nın öyküsünü okuyacaksınız.

5) Mutluluk Bilgisi:

Özgür Aras Tüfek’in kaleme aldığı “Türkçenin Muhafızları” serisinin üçüncü kitabı olan bu eserde Yusuf Has Hacib’in öyküsünü okuyacaksınız.

6) Kelimelerin Işığı:

Özgür Aras Tüfek’in kaleme aldığı “Türkçenin Muhafızları” serisinin dördüncü kitabı olan bu eserde Edip Ahmet Yükneki’nin öyküsünü okuyacaksınız.

7) Gönüllerin Hocası:

Özgür Aras Tüfek’in kaleme aldığı “Türkçenin Muhafızları” serisinin beşinci kitabında Ahmet Yesevi’nin öyküsünü okuyacaksınız.

8) Çılgın Atasözleri

Atasözlerine eğlenceli bir bakış açısı... Yusuf Asal’ın kaleme aldığı bu eserde atasözlerini eğlenerek öğreneceksiniz.

9) Çılgın Deyimler

Yusuf Asal’ın kaleme aldığı bu eserde deyimleri eğlenerek öğreneceksiniz.

10) Çılgın Mucitler

Yusuf Asal’ın kaleme aldığı bu eserde Einstein'ın, Newton'ın ve daha birçok bilim insanının hayat hikâyesini eğlenerek okuyacaksınız.

11) Beyaz Gemi

Cengiz Aytmatov'un yedi-sekiz yaşlarındaki bir çocuğun tertemiz dünyasını ele aldığı bir romanıdır “Beyaz Gemi”. Destan, efsane ve masal gibi unsurlarla beslenen bu eserde hayatın acı gerçeğine de tanık olacaksınız.

12) Uçan Sınıf

Almanya’nın ünlü yazarlarından Erich Kastner’in kaleme aldığı bu eserde çocuklar arasındaki dayanışmanın güzel bir örneğini göreceksiniz.

13) Gemici Dedem

Çocuk edebiyatının en önemli isimlerinden Sevim Ak’ın bir solukta okuyacağınız, sürükleyici, eğlenceli kısa romanı...

14) Mahalle Sineması

Sevim Ak’ın kaleme aldığı bu güzel eserde birbirinden güzel öyküler okuyacaksınız.

15) Kitaplardan Korkan Çocuk

Susanna Tamaro’nun kaleme aldığı bu güzel eserde kitaplardan korkan ve aslında da bu korkusunda haksız da sayılmayan Leopold’un öyküsünü okuyacaksınız. Bakalım Leopold’un kitap korkusunun altında yatan neden neymiş?

16) Okuma Bilmeyen Kitapçı

Sylvia Bishop’un sıra dışı, ilgi çekici bir kitabı... Kahramanımızın adı Property. Onun herkesten sakladığı bir sırrı var, o da okumayı bilmemesi...

17) Elveda Ağustos Böceği

Yazarımız Özkan Öze bu eserinde kendisine haksızlık yapıldığını düşündüğü ağustos böceğine mektup yazıyor.

18) Dedemin Bakkalı

Şermin Yaşar’ın kendi anılarından ilham alarak yazdığı büyüklere çocukların gözünden kendilerini görme imkanı veren bazen güldüren bazen de düşündüren güzel bir eser...

19) Babaannem Geri Döndü

Şermin Yaşar'dan yine eğlenceli bir eser... Eserde tonton ve sevecen bir babaannenin eğlenceli öyküsü var.

20) Sadako

Takayukı Ishıı’nın kaleme aldığı hüzünlü bir eser... Sadako adlı çocuğun yürekleri sızlatan hikâyesi... Bu eserde umut, cesaret ve hüzün var.

21) Limon Kütüphanesi

Jo Cotterill, 10 yaşında bir kız çocuğu olan Calypso’nun öyküsünü anlatıyor.

22) Mavi Kanatlar

Jef Aerts, sevgi ve sorumlulukla birbirine bağlanmış iki kardeşin sevgi dolu öyküsünü anlatıyor.

 

 


13 Ocak 2022 Perşembe

Karşılaştırma Cümlesi Nedir? Karşılaştırma Cümleleriyle İlgili Örnekler


 Birden fazla varlığın, kavramın ya da durumun benzerlik, farklılık, üstünlük gibi değişik durumlar üzerinden kıyaslandığı cümlelere karşılaştırma cümleleri denir. Karşılaştırma cümlelerinde “gibi, kadar, göre, daha, en, çok, fazla” gibi sözcüklerle karşılaştırma anlamı sağlanır.

Karşılaştırma Cümleleriyle İlgili Örnekler (10 tane karşılaştırma cümlesi)

1)Eskiden daha sıcak insan ilişkileri vardı, şimdiyse insanlar birbirlerinden kaçıyorlar.

(Eski ve şimdi insan ilişkileri yönünden karşılaştırılmış.)

2) Öyküde kişi sayısı romana göre azdır.

(Öykü ve roman kişi sayısı bakımından karşılaştırılmış.)

3) Zımpara gibi pürüzlü yüzeylerde sürtünme çokken buz gibi pürüzsüz yüzeylerde sürtünme azdır.

(Pürüzlü yüzeylerle pürüzsüz yüzeyler sürtünme açısından karşılaştırılmış.)

4) Buraların havası bizim memleketin havasına benzemez.

(İki değişik yer hava bakımından karşılaştırılmış.)

5) Romanda olaylar ayrıntılı bir şekilde anlatılırken öyküde olaylar sınırlı bir şekilde anlatılır.

(Romandaki olayların anlatımı ile öyküdeki olayların anlatımı karşılaştırılmış.)

6) Bundan on yıl önce buralar daha güzeldi. 

(On yıl önce ile şimdiki durum karşılaştırılmıştır.)

7) Bu soruyu çözebilme ihtimali en yüksek öğrenci Ahmet. 

(Ahmet ile diğer öğrenciler soruyu çözebilme ihtimali bakımından karşılaştırılmış.)

8) Hava koşulları bakımından en sıra dışı özellikler gösteren bölgeye gidiyoruz. 

(Bir bölge ile diğer bölgeler hava koşulları bakımından karşılaştırılmıştır.) 

9) Denemede anlatım makaleye oranla daha samimidir. 

(Deneme ile makale anlatım bakımından karşılaştırılmıştır.)

10) Tavuk, toprak zemine ördekten daha fazla batar. 

(Tavuk ve ördeğin toprak zemine batma miktarı karşılaştırılmıştır.)

Yazımızın sonundaki bağlantıdan karşılaştırma cümleleriyle ilgili ek örneklere ulaşabilirsiniz. 

 

Örnek Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma anlamı vardır?

A) Yazar, bu eserinde topluma yabancılaşmış bir aydının öyküsünü anlatıyor.

B) Yazar, bu eserinde diğer eserlerinden farklı bir üslup kullanmıştır.

C) Yazar, son eserinde neredeyse kusursuz bir kurguyla karşımıza çıkmış.

D) Yazar, uzun bir aradan sonra bir öykü kitabıyla karşımıza çıktı.

 

Çözüm: Bir cümlenin karşılaştırma cümlesi olarak kabul edilebilmesi için ortada birden fazla varlığın, kavramın ya da durumun olması ve bunların değişik yönlerden kıyaslanması gerekir. Yaptığımız bu açıklamaya uygun seçenek ise B seçeneğidir. Bu seçenekte yazarın söz konusu eseri diğer eserleriyle üslup açısından karşılaştırılmıştır.     Cevap: B


Örnek Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma anlamı yoktur

A) Bu otel, kasabanın en güzel oteliydi. 

B) Kadının çehresi eskisi kadar sevecen, eskisi kadar sevimliydi.

C) Karanlık bir sonbahar gecesiydi ve sürekli yağmur yağıyordu. 

D) Kış; Haliç etrafında İstanbul'dakinden daha sert, daha sisli olur. 


Çözüm: A seçeneğinde söz konusu otel, kasabanın diğer otelleriyle karşılaştırılmıştır. 

B seçeneğinde kadının çehresi sevecenlik ve sevimlilik açısından geçmişle karşılaştırılmıştır. 

D seçeneğinde Haliç'in etrafı ile İstanbul kışın sertliği açısından karşılaştırılmıştır. 

C seçeneğinde ise herhangi bir karşılaştırma yapılmamıştır.  Cevap: C 


Karşılaştırma Cümleleriyle İlgili Örnekler - 10 tane karşılaştırma cümlesi adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 

 


12 Ocak 2022 Çarşamba

Tanım Cümlesi Nedir? Tanım Cümleleriyle İlgili Örnekler

 

TDK’ye göre “tanım” sözcüğü “bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif”olarak tanımlanır. Tanım cümleleri ise bir varlığın ya da kavramın ne olduğunu belirten, tarif eden cümlelerdir. “... nedir?” ve “... kimdir?” sorularına cevap verir.

Tanım Cümlelerine 10 Tane Örnek:

1)Bir cisimde biriktiği kabul edilen enerjiye potansiyel enerji denir.

Yukarıdaki cümle “Potansiyel enerji nedir?” sorusuna yanıt verdiği için tanım cümlesidir.

2) Şiir, duyguların ahenkli bir şekilde anlatılması sanatıdır.

Yukarıdaki cümle “Şiir nedir?” sorusuna yanıt verir.

3) Sarkaç, bir ipin ucuna bağlanan bir kütleyle oluşturulan düzenektir.

(Sarkaç nedir?)

4) Bir çubuk ve bir destekten oluşan düzeneklere kaldıraç denir.

(Kaldıraç nedir?)

5) Okuyucuya bilgi verilmek amacıyla yazılan ve anlatılanların bilimsel verilerle desteklendiği yazı türüne makale denir.

(Makale nedir?)

6) Merhamet insanı insan yapan en değerli duygudur.

(Merhamet nedir?)

7) İnternetten sürekli hastalık belirtilerini arama ve tedavi yöntemlerini araştırma hastalığına siberkondria denir.

(Siberkondria nedir?)

8) Betimleme sözcüklerle resim çizme sanatıdır.

(Betimleme nedir?)

9) Ders vermek amacıyla yazılan, kahramanlarını hayvanların ve bitkilerin oluşturduğu yazı türüne fabl denir.

(Fabl nedir?)

10) Şair, sözcüklerle kendisine özgün bir dünya kuran kişidir.

(Şair kimdir?)

 

Tanım cümleleriyle ilgili örnek sorulara BURADAN ulaşabilirsiniz.


 

11 Ocak 2022 Salı

Anlamlarına Göre Cümleler

 

Anlamlarına göre cümleleri 12 başlık altında inceleyebiliriz:

1)Öneri Cümleleri

2) Varsayım Cümleleri

3) Olasılık (İhtimal) Cümleleri

4) Pişmanlık Cümleleri

5) Eleştiri Cümleleri

6) Öz Eleştiri Cümleleri

7) Ön Yargı (Peşin Hüküm) Cümleleri

8) Sitem Cümleleri

9) Özlem (Hasret) Cümleleri

10)Şaşırma Cümleleri

11) Kesinlik Cümleleri

12) Yakınma (Şikâyet) Cümleleri

Şimdi yukarıda liste halinde verdiğimiz cümleleri başlıklar halinde işleyelim:

1) Öneri Cümleleri

Bir sorunun çözülebilmesi amacıyla öne sürülen görüşler öneri cümlelerini oluşturur. Örneğin; sınavdan düşük not alan bir öğrenci için “Derslerine düzenli çalışmalısın.” demek bir öneri cümlesidir.

Örnekler:

-Bilgilerin daha kalıcı olmasını sağlamak için önce konuyu tekrar etmeli, ardından da bol bol soru çözmelisin.

-Kendini iyi hissetmek istiyorsan erken yatıp erken kalkmalısın.

-Sorunların üstesinden daha rahat gelebilmek için daha sabırlı olmalısın.

2) Varsayım Cümleleri

Olmamış bir olayın olmuş gibi ya da olmuş bir olayın hiç olmamış gibi kabul edildiği cümlelere varsayım cümleleri denir. Varsayım cümlelerinde “farz edelim ki, diyelim ki, kabul edelim ki, tut ki, düşün ki” gibi ifadelere yer verilir.

Örnekler:

-Diyelim ki sınava geç kaldın.

-Tut ki işler yolunda gitmedi ve yolda kaldık.

-Farz et ki maçın başında gol attık.

-Bir an için onun buraya geldiğini düşün.

3) Olasılık (İhtimal) Cümleleri

Bir olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin tam olarak bilinmediği durumlarda kullanılan ifadelere olasılık (ihtimal) cümleleri denir.

Örnekler:

-Yarın Adapazarı’na gidebiliriz.

-Kar yağabilir, o yüzden çabuk gidelim.

-Malzemeler yetersiz olduğundan inşaat yarım kalabilir.

4) Pişmanlık Cümleleri

Yapılan hatalar ve yanlışlar, kaçırılan fırsatlar sonucunda duyulan üzüntüyü belirten ifadelerdir.

-Ona bu ağır sözleri söylemeseydim çok iyi olacaktı.

-Uykusuzken araç kullanmamalıydım.

-Paramızı bilinçsizce harcamamalıydık.

5) Eleştiri Cümleleri

Bir eserin, bir kişinin ya da bir durumun eksik, fazla, doğru, yanlış yönlerini belirten cümlelerdir.

Örnekler:

-Yazar, son eserinde sanatlı ifadelere yer vererek eserinin anlaşılmasını zorlaştırmış.

-Teknik direktörümüz zamanında değişiklik yapmadığı için golü yedik ve maçı zora soktuk.

-Bazı yazarlar anlaşılmaz bir Türkçeyle yazdıkları için dilimize zarar veriyorlar.

6) Öz Eleştiri Cümleleri

Bir kişinin kendisini değerlendirdiği, kendisinin eksik yönlerini ortaya koyduğu cümlelerdir. Öz eleştiri cümlelerinde kişi, davranışları üzerinde değerlendirmeler yapar.

Örnekler:

-İnsanlara ve olaylara karşı daha sabırlı olmayı öğrenmeliyim.

-Bu derse yeterince önem vermediğim için başarısız oldum.

-Otuz yaşıma geldim ama düzenli olmayı bir türlü öğrenemedim.

7) Ön Yargı (Peşin Hüküm) Cümleleri

Bir kişi ya da bir durumla ilgili önceden edinilmiş yargıları belirten cümlelere ön yargı (peşin hüküm) cümleleri denir.

Örnekler:

-Ben zaten onun bu işi başaramayacağını biliyordum.

-Bu işin altından kesin o çıkar.

-O çocuk, bu kitabı bitiremez, demedi demeyin.

8) Sitem Cümleleri

Bir kimsenin yaptığı bir şeyden dolayı duyulan üzüntüyü ve kırgınlığı ifade eden cümlelere sitem cümleleri denir. Sitem cümlelerinde bir durumdan veya bir kişiden duyulan rahatsızlık kişinin kendisine söylenir. 

Örnekler:

-Herkesi çağırmışsın ama bir tek beni çağırmamışsın, alacağın olsun senin!

-Bunca yıllık dostluğun sonu böyle mi olacaktı, yıllardır arayıp sormuyorsun.

- Şu kadar ikramı bile çok gördünüz bize.

9) Özlem (Hasret) Cümleleri

Bir kişiyi, bir yeri tekrar görme isteğini ve geçmişte yaşanmış günleri tekrar yaşama isteğini dile getiren cümlelerdir.

Örnekler:

-Bu gurbet ellerde vatanım burnumda tütüyor.

-Çocukluğum, çocukluğum... Gelmez bir daha o günler.

-Eskiden daha güzeldi her şey, bambaşkaydı dostluklar...

10) Şaşırma Cümleleri

Beklenmeyen bir olay veya durum karşısında verilen tepkilerin dile getirildiği cümlelerdir.

-Birden çıkagelmesin mi!

-Bunu sen yaptın demek, asla inanmam!

- Hayret, sen buralara gelir miydin!

11) Kesinlik Cümleleri

Anlatılan eylemlerin ve olayların kesin bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğini anlatan cümlelere kesinlik cümleleri denir.

Örnekler:

-Ahmet, bu akşam mutlaka gelecek.

- O, çok dürüst bir insandır, asla yalan söylemez.

-Bir daha asla geç yatmayacağım.

-O, her akşam mutlaka kitap okur.

12) Yakınma (Şikâyet) Cümleleri

Bir durumdan, kişiden veya olaydan rahatsızlık duyularak şikâyet etme halini bildiren cümlelere yakınma cümleleri denir.

Örnekler:

-Yıllardır burada oturuyorum, daha bir tane yetkili gelmedi buraya.

-Çöpler günlerdir burada duruyor ama çöp kamyonu hâlâ gelmedi.

-Ben bu çocuğa bir türlü sorumluluk sahibi olmayı öğretemedim.

-Trafik kurallarına uyan yok ki buralarda.

-Sabahtan akşama kadar telefon elinde!

 

Anlamlarına göre cümleler konu testimize BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ. 

 

 

 


 

Söz Sanatları Nelerdir? Söz Sanatlarına Örnekler

 

Kimi zaman yazılarımızda ve konuşmalarımızda anlatımı güçlendirmek, anlatıma zenginlik katmak, ifadenin etkisini artırmak amacıyla söz sanatlarına başvururuz. Söz sanatları, anlatımı ilgi çekici kılan dilimizin zenginliklerinden birisidir. Söz sanatlarını benzetme (teşbih), kişileştirme (teşhis), konuşturma (intak), abartma (mübalağa) ve tezat (karşıtlık) olmak üzere beş başlık altında inceleyebiliriz.

1)Benzetme (Teşbih)

Anlatımı daha etkili kılmak, güçlendirmek adına aralarında değişik yönlerden ortaklık ve ilgi bulunan iki varlıktan zayıf olanın güçlü olana benzetilmesi sanatına benzetme denir.

Örnekler:

-Koskoca insanlar çocuklar gibi eğlenip gülüyorlardı.

(Yetişkin insanlar çocuklara benzetilmiştir.)

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım

(Şair, kendisini kükremiş sele benzetmiş.)

Bir bayram sabahına uyanmış çocuk gibi neşeyle ve umutla yürüyordu.

(Yazar, bahsettiği kişiyi “bir bayram sabahına uyanmış çocuğa” benzetiyor.

NOT: Benzetme sanatında her zaman “gibi, kadar” edatlarına yer verilmez.

Örnek: Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda

Şair burada vatanı cennete benzetmiş ancak “gibi” ya da “kadar” gibi edatlara yer vermemiştir. Şair, burada “cennet gibi vatan” ifadesini de kullanabilirdi. Ancak “gibi” edatını kullanmaya gerek görmemiş ve “cennet vatan” ifadesini kullanarak benzetme sanatına başvurmuştur.

2) Kişileştirme (Teşhis)

İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesi sanatına kişileştirme denir. Kişileştirme sanatında insan dışındaki varlıklar olan hayvanlara, bitkilere ve cansız varlıklara insana özgü nitelikler verilerek anlatım daha ilgi çekici hale getirilmeye çalışılır.

Örnekler:

-Zaman hızla geçmiş, gece olmuş, ay bile uykuya dalmıştı.

Bu ifadede “uykuya dalmak” insana ait bir özelliktir ve insan dışındaki varlık olan “ay”a verilmiştir. Böylece “ay” kişileştirilmiştir.

-Eski toprak parçası ürün vermeyi inatla reddediyordu.

“İnat” insana ait bir özelliktir ve insan dışındaki varlık olan “toprak parçası”na verilmiştir. Böylece “toprak” kişileştirilmiştir.

-Hava çok güzeldi ve güneş tüm canlılara gülümsüyordu.

Güneşe insana ait bir özellik olan “gülümseme” özelliği verilmiş ve güneş kişileştirilmiştir.

Örnek Soru: Aşağıdaki ifadelerden hangisinde kişileştirme sanatına başvurulmamıştır

A) Düşünceli bir hâli vardı bugün tüm ağaçların. 

B) Yine bulutların ağladığı bir günü yaşıyoruz. 

C) Kuşlar şarkı söylüyor, ağaçlar da onlara eşlik ediyordu. 

D) Bir sütun gibi yükselen ağaçların arasından geçtik. 

Çözüm: Ağaçların düşünceli olması, bulutların ağlaması, kuşların şarkı söyleyip, ağaçların da onlara eşlik etmesi kişileştirme sanatına örnektir. D seçeneğinde ise ağaçlar sütuna benzetilmiş ve dolayısıyla bu seçenekte benzetme sanatına başvurulmuştur. 

3) Konuşturma (İntak)

Anlatımı daha ilgi çekici hale getirmek amacıyla insan dışındaki canlı ve cansız varlıkların konuşturulması sanatına konuşturma denir. Konuşturma sanatı, çoğunlukla olağanüstü varlıkların ve olayların anlatıldığı masal ve fabl türünde karşımıza çıkar.

Örnekler:

-Benim adım dertli dolap

Suyum akar yalap yalap

Bu dizelerde “dolap” konuşturulmuş ve konuşma sanatına başvurulmuştur.

-Tilkinin iyiliği tutmuş bir gün

Leyleği yemeğe buyur etmiş,

Ama tilki demiş ki:

“Bizde misafir umduğunu değil bulduğunu yer.”

Yukarıda verilen fabl örneğinde tilki konuşturulmuştur.

4) Abartma (Mübalağa)

Bir olayın, durumun veya özelliğin olduğundan daha çok ya da az gösterilmesi sanatına abartma denir. Abartma sanatında söz konusu özellikte mantık sınırları zorlanır, mantık aranmaz.

Örnekler:

-Bir gün yine doludizgin atlarımızla

Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla

Şair, koyu yazılmış ifadeyle durumu olduğundan çok gösterme amacıyla mantık sınırlarını zorlamış ve abartma sanatına başvurmuştur.

-Senin için denizleri kuruturum yar

 Senin için gökkubbeyi yerlere çalarım yar

Bir insanın “denizleri kurutması” ve “gökkubbeyi yerlere çalması” mantık sınırlarını zorlayan imkânsız bir durumdur ve söz konusu durum abartılarak anlatılmıştır. Bu nedenle bu dizelerde abartma sanatına başvurulmuştur.

5) Tezat (Karşıtlık)

Karşıt durumların ve düşüncelerin bir arada söylenmesi sanatına tezat (karşıtlık) denir.

Örnekler:

-Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz

Koyu yazılmış ifadeler karşıtlık oluşturduğu için burada tezat sanatına başvurulmuştur.

-Elbette bugün ağlıyorsam yarın güleceğim

“Ağlamak” ve “gülmek” iki karşıt durumu bildirir ve burada yine tezat sanatına başvurulmuştur.

 

 


 

6 Ocak 2022 Perşembe

Deyimler ve Atasözleri


1)Deyimler

En az iki sözcükten oluşan, genellikle mecaz anlam taşıyan, anlatımı güçlendirmek ve zenginleştirmek amacıyla kullanılan söz öbeklerine deyim denir.

Deyimlerin Özellikleri

a)Deyimler kalıplaşmış söz öbekleridir. Bu nedenle deyimleri oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez, sözcüklerin yerine eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları kullanılamaz. Örneğin “pireyi deve yapmak” deyimi “deveyi pire yapmak” ya da “pireyi inek yapmak” şeklinde değiştirilemez.

b) Deyimler genellikle mastar biçimindedir: Etekleri zil çalmak, burnundan gelmek, göklere çıkarmak...

c) Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır:

-Kılı kırk yarmak (Titiz ve ayrıntılı bir biçimde incelemek, önemle üstünde durmak)

-Burnundan kıl aldırmamak (Kendisine söz söyletmemek, çok huysuz ve kibirli olmak)

ç) Bazı deyimler ise gerçek anlamlıdır:

-Yaza çıkmak (Yaz mevsimine ulaşmak)

-İyi gün dostu olmak (Dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçmak)

d) Bazı deyimler mastar halinde olmayıp söz öbeği biçimindedir:

-Örümcek kafalı (Eskiye saplanıp yeniliklere düşman olan, geri düşünceli kimse)

-Burnu büyük (Kibirli kimse)

-Başına buyruk(Kimseden izin almaksızın dilediği gibi davranan kimse)

e) Deyimler yargı bildirmez, öğüt vermez. Deyimler, bir durumu anlatan söz öbekleridir.

 

2) Atasözleri

Atalarımızın uzun gözlem ve deneyimleri sonucunda oluşmuş, öğüt veren, az sözle çok şey anlatan özlü sözlere atasözleri denir.

Atasözlerinin Özellikleri

a) Atasözleri anonimdir başka bir deyişle söyleyeni belli değildir ve halkın ortak malıdır.

b) Atasözleri kalıplaşmış sözler olduğu için atasözlerini oluşturan sözcüklerin yeri değiştirilemez ve bu sözcükler başka sözcüklerle değiştirilemez. Örneğin; “Damlaya damlaya göl olur.” atasözünü “Göl olur damlaya damlaya.” ya da “Damlaya damlaya havuz olur.” şeklinde değiştiremeyiz.

c) Atasözleri genel yargılar bildirir. Genel yargılar bildirirken de ders verici bir nitelik taşır.

ç) Atasözleri genellikle mecaz anlamlıdır:

-Acı patlıcanı kırağı çalmaz: Herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.

-Güneş balçıkla sıvanmaz: Herkesin bildiği gerçek inkâr edilemez.

- Her ağaçtan kaşık olmaz: Özelliği olan bir iş için sıradan birisi kullanılamaz.

d) Gerçek anlamlı olan atasözleri de vardır:

- Bugünün işini yarına bırakma.

-Akıl akıldan üstündür.

-Dost ile ye iç; alışveriş etme.

e) Atasözleri her zaman cümle şeklindedir.

Atasözleri ve Deyimler Arasındaki Farklar

1)Atasözleri cümle şeklindedir. Deyimler ise genellikle mastar halindedir.

2) Atasözleri yargı bildirirken, deyimler yargı bildirmez.

3)Atasözleri öğüt vericidir ancak deyimlerde öğüt verici bir nitelik yoktur. Deyimler, bir durumu anlatmak için kullanılır. 


Bazı Deyimler ve Anlamları 

El ayak çekilmek: Ortalıkta hiç kimse kalmamak, ıssızlaşıp sessizleşmek. 

Göz nuru dökmek: Fazla emek sarf etmek. 

Kalburla su taşımak: Verimsiz, verim alınamayacak, olmayacak bir işle uğraşmak. 

Bağlandığı yerde otlamak: Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göstermemek. 

Deveyi havuduyla yutmak: Eline geçen ve hakkı olmayan şeyleri kendi menfaati için kullanmak. 

(Havut: Deve semeri) 


Bazı Atasözleri ve Anlamları: 

Ak koyunun kara kuzusu da olur: İyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir. 

Demir tavında dövülür: Her iş zamanında ve uygun durumda yapılır. 

Eğreti ata binen tez iner (Emanet ata binen tez iner): Ödünç alınmış, emanet araçlarla girişilen işler çoğu kez yürütülemez. 

Ağaçtan maşa olmaz: Yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde kullanılamaz. 

Keseye danış, pazarlığa sonra giriş: Bir şeyi almadan önce bütçemizin yeterli olduğundan emin olmalıyız. 

 


5 Ocak 2022 Çarşamba

Geçiş ve Bağlantı İfadeleri

 

Günlük hayatımızda pek çok konuda konuşmalarımızda veya yazılarımızda duygu ve düşüncelerimize yer veririz. İşte bu konuşma ve yazılarımızda uygun olan geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanırız. Biz, bu geçiş ve bağlantı ifadelerini; düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler, destekleyici ve açıklayıcı ifadeler ve özetleyen ve sonuç bildiren ifadeler olmak üzere üç grupta inceleyebiliriz.

1)Düşüncenin Yönünü Değiştiren İfadeler

Konuşmalarımızda, yazılarımızda bazen düşüncelerimiz olumlu yargıdan olumsuz yargıya bazen de olumsuz yargıdan olumlu yargıya geçer. İşte bu durumlarda düşüncenin farklılaştığını bildirmek için bazı ifadeler kullanırız. İşte bu ifadelere “düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler” denir.

Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler şunlardır: “ama, fakat, lakin, oysaki, ne var ki, ancak, hâlbuki, yine de, buna rağmen”

Örnekler:

-Arayıp taramışlar ama çarıklarla posttan başka hiçbir şey bulamamışlar.

-Aylarca bu sınava çalıştım fakat işler hiç yolunda gitmedi.

-Bilgisayar almak istiyorum ancak piyasada uygun fiyatta bilgisayar bulamıyorum.

-Yine zayıf almışsın oysaki derslerine çalışacağına söz vermiştin.

-Çok çalışmama rağmen matematik dersinde başarılı olamıyorum.

2) Destekleyici ve Açıklayıcı İfadeler

Konuşurken veya yazarken düşüncelerimizi desteklemek ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak adına bazı ifadeler kullanırız. Bu ifadelere destekleyici ve açıklayıcı ifadeler denir.

Destekleyici ve açıklayıcı ifadeler şunlardır: “özellikle, mesela, hatta, ayrıca, üstelik, örneğin, örnek olarak, açıkçası, açıklamak gerekirse, yani, başka bir deyişle”

Örnekler:

-Ödevlerini yapmış üstelik zor soruları da hatasız bir şekilde çözmüş.

-İstanbul’u çok seviyorum hatta oradan ev bile almayı düşünüyorum.

-Atatürk’ün nezdinde halk müziğinin ayrı bir yeri vardır özellikle Rumeli türkülerinin.

-Yazar bu metinde kişisel görüşlerine yer vermiş, başka bir deyişle öznel bir anlatım kullanmıştır.

3) Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler

Konuşurken ve yazarken duygularımızı ve düşüncelerimizi özetlemek istediğimizde ve sonuca bağlamak istediğimizde bazı ifadeler kullanırız. İşte bu ifadelere özetleyen ve sonuç bildiren ifadeler denir.

Özetleyen ve sonuç bildiren ifadeler şunlardır: “özetle, kısacası, böylece, son olarak, böylelikle, görüldüğü gibi”

Örnekler:

-Son olarak diyebiliriz ki teknoloji bilinçli kullanıldığında çok yararlıdır.

-Görüldüğü gibi akıllı telefonların günlük hayatımızı kolaylaştırıcı birçok işlevi var.

-Bugün son konumuzu işledik böylece tüm konularımızı bitirmiş olduk.

-Özetle şunu diyebiliriz ki yapım ekleri sözcüğün anlamını da türünü de değiştirir.


Örnek Soru 1:

"Ben de şiir yazmayı çok isterim ............ hiç yeteneğim yok." cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? 

A) özellikle                  B) özetle      

C) çünkü                     D) ne var ki 


Çözüm: Soruda verilen cümlede olumlu yargıdan olumsuz yargıya geçiş söz konusudur ve boş bırakılan yere düşüncenin yönünü değiştiren ifadelerden "ne var ki" ifadesi getirilmelidir. 

Cevap: D 


Örnek Soru 2:

"İzmir'i çok sevmişler ............ oraya yerleşmeyi bile düşünüyorlarmış." cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? 

A) oysaki                 B) özellikle 

C) hatta                   D) böylece 


Çözüm: Soruda verilen cümlede boş bırakılan yere destekleyici ve açıklayıcı ifadelerden "hatta" ifadesinin getirilmesi uygun olur. 

Cevap: C 


 

 

 

 

 


Popüler Yayınlar