7 Temmuz 2024 Pazar

KPSS Tarih Genel Tekrar Notları 1

 


1)İslamiyet öncesi Türk devletlerinde, “Gök Tanrı” tarafından verildiğine inanılan yönetim yetkisine “kut” adı verilmiştir. Kut inancına bağlı olarak ortaya çıkan sonuçlar şunlardır:

-Saltanat ve hanedan anlayışı ortaya çıkmıştır.

-Hükümdarın her erkek çocuğunun hükümdar olma hakkı ortaya çıkmıştır ve buna bağlı olarak veraset sisteminde belirsizlikler yaşanmıştır.

-Devlet hanedan ailesinin ortak malı olarak kabul edilmiştir.

-Taht kavgaları yaşanmış ve bu yaşanan kavgalar devleti zayıflatarak devletin kısa sürede parçalanmasına neden olmuştur.

-Cihan hâkimiyeti anlayışı benimsenmiştir ve buna bağlı olarak da fetih politikaları uygulanmıştır.

İkili teşkilatın uygulanması (İkili teşkilat, ülkenin yönetim olarak doğu ve batı şeklinde ikiye ayrılmasını ifade eder. Doğuyu hükümdar, batıyı ise hükümdarın kardeşi “yabgu” ünvanıyla yönetmiştir. İkili teşkilat anlayışının amaçları ise taht kavgasını önlemek ve yönetimi kolaylaştırmaktır.

ÖSYM SORAR: “İkili teşkilat” ve “boylar federasyonu”na dayalı yönetim biçimi yönetimde merkeziyetçi yapının olmadığını ortaya koyar.

 

2) İslamiyet öncesi Türk devletlerinde hükümdarlık sembolleri:

-Örgin (taht)

-Otağ (çadır)

-Nevbet (davul)

-Tuğ (sancak)

-Kotuz (sorguç)

-Yarlığ (ferman)

-Kılıç

-Kemer (kur)

-Kamçı (berge)

-Yay

 

3) İslamiyet öncesi Türk devletlerinde hükümdarların kullandığı ünvanlar:

-Han

-Hakan

-Kağan

-Erkin

-Kül Erkin

-İdikut

-İlteber

-Aytengri

-Şanyü

-Tanhu

-Yabgu

 

4) İslamiyet Öncesi Türk Destanları:

-Alp Er Tunga Destanı: İskitlere ait destandır. İskit ve Pers savaşlarını konu almıştır.

NOT: İskitlere ait bir diğer destan da “Şu Destanı”dır.

ÖSYM SORDU: Firdevsi, “Şehname” adlı eserinde Alp Er Tunga’dan “Efrasiyap” olarak söz etmiştir.

-Ergenekon Destanı: Göktürklere ait destandır. Göktürklerin, dağda bulunan demir madenini eriterek Ergenekon'dan kurtuluşunu anlatan destandır.

NOT: Göktürklere ait bir diğer destan da “Bozkurt Destanı”dır.

-Oğuz Kağan Destanı: Hun destanıdır. Oğuz Kağan’ın çocukları arasında ülkenin hakimiyetini paylaştırma sürecini anlatan destandır.

-Göç Destanı: Uygurlara ait bir destandır. Destanda Çinlilerin Türklerin kutsal taşını parçalaması sonucunda yaşanan kıtlığın Uygurlarda göçe sebep olması anlatılır.

NOT: Uygurlara ait bir diğer destan da “Türeyiş Destanı”dır.

Manas Destanı: Kırgızlara aittir. Dünyanın en uzun destanıdır.

 

5) İslamiyet öncesi Türk devletlerinde ölümden sonra yaşam inancının olduğuna dair kanıtlar şunlardır:

-Kurgan adı verilen ölülerin gömüldüğü oda şeklindeki mezarların yapılması

-Ölülerin eşyalarıyla birlikte gömülmesi

-Kurganlara balbal dikilmesi (Balbal: Mezara dikilen insan figürlü taş heykel) Balbalın ölen kişiye ölümden sonra hizmet edeceği inancı benimsenmiştir.

-Uçmağ (cennet) – tamu (cehennem) inancının bulunması

-“Atalar kültü” inancının olması. Bu inanca göre Türkler ölen atalarının yaşayan kişileri koruduğuna inanmışlardır.

 

6)Türk-İslam devletlerinde şehzadeler tecrübe kazanmaları için “Melik” olarak taşrada görevlendirilmişlerdir. Kendilerine rehber olarak görevlendirilenlere ise “atabey” ünvanı verilmiştir.

NOT: Atabeylik sisteminin sonuçları:

-Atabeyler, şehzadeleri tecrübe kazandırarak hükümdarlığa hazırlamışlardır. (Olumlu sonucu)

-Şehzadeler kimi zaman taht için kışkırtılmıştır. (olumsuz sonuç)

-Devlet otoritesinin zayıf olduğu dönemlerde bazı atabeyler bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. (olumsuz sonuç)

 

7)Türk-İslam devletlerinde devlet işlerinin görüşüldüğü kurula “Divan-ı Saltanat” adı verilmiştir. Başkanlığını hükümdar yapmıştır. Hükümdarın olmadığı zamanlarda ise başkanlık görevini “vezir” üstlenmiştir.

Divan-ı Saltanat’ın Alt Divanları

-Divan-ı İstifa: Mali işlerden sorumlu divandır.

-Divan-ı Arz: Askerî işlerden sorumludur.

-Divan-ı İşraf: Mali ve idari denetim yapan divandır.

-Divan-ı İnşa: İç ve dış yazışmalardan sorumlu divandır.

 

8) Selçuklularda adalet hizmetleri “kadı” adı verilen görevlilerce yerine getirilmiştir. Hukuk “şer’î” ve “örfî”  olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Şer’î hukukun temeli İslam hukukuna dayanırken örfî hukukun temeli ise eski Türk geleneklerine dayandırılmıştır.

Şer’î mahkeme: Başında “Kadı’l-kudat” bulunur.

Örfî mahkeme: Başında “Emir-i Dad” bulunur.

Askerî mahkeme: Askerî davalara “kazasker (kadıleşker)” bakmıştır.

Divan-ı Mezalim: Yüksek mahkeme özelliğinde olup hükümdar başkanlığında toplanan mahkemedir.

 

9) Bazı Türk-İslam devletlerinde uygulanan ikta sisteminin özellikleri şunlardır:

-Üretimde sürekliliği sağlar. Tarımsal üretimi artırır.

-İktisadi, idari, güvenlik hizmetlerini kolaylaştırır.

-Bayındırlık faaliyetlerini hızlandırır.

-Hazineden para çıkışını engeller. Bu sistemle hazineden para çıkmadan devlet adına taşra ordusu oluşturulmuştur.

-Memur maaşlarına kaynak oluşturulmuştur.

 

10) İlk Selçuklu medresesi, Tuğrul Bey tarafından Nişabur’da açılmıştır. Alparslan döneminde Nizamülmülk tarafından açılan Nizamiye Medresesi ise aralarında en önemli olan medresedir.

 

11) Aristo felsefesine olan katkılarından dolayı “Muallim-i Sani” ünvanıyla bilinen, Avrupa’da “Al Farabius” ve “Abunazar (Abunaser)” olarak tanınan, El-Medinetü’l-Fazıla, Kitab-ül Musiki ve İhsa’ül Ulûm adlı eserleriyle tanınan Türk bilim insanı ve filozof Farabî’dir.

 

12) “Şeyh’ül Reis”, “Tababetin Hükümdarı” lakaplarıyla bilinen, Batı'da “Avicenna” olarak tanınan, “Kitabü’ş-şifa” ve “El-Kanun fi’t-tıp” adlı eserleriyle ünlü olan Türk bilim insanı İbn-i Sina’dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder