29 Nisan 2025 Salı

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 13. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

Onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar:

Zamanında olduğunda büyük yarar sağlayacak bir durum, zamanı geçtikten sonra gerçekleşirse zarar bile verebilir. 


Öküze boynuzu yük olmaz (veya ağır gelmez):

İnsan kendi yakınlarını ve kendi işlerini yük saymaz. 


Ölüm hak miras helal:

Ölümün olağan olması gibi mirasın da paylaşılması olağandır. 


Ölümle öç alınmaz:

Düşmanların ölümünden sevinç duymak insanlığa yakışmaz. 


Ölüm ölüm de hırlamaya ne borcum var?

Sıkıntı, üzüntü, keder, dert veya yoksulluk çekmektense ölüm daha iyidir. 


Önce can, sonra canan:

İnsanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler. 


Parayı araya değil, paraya vermeli:

Parayı gerekli yere harcamalı. 



Deyimler ve Anlamları 

Okkanın altına gitmek:

Haksız yere ezilmek, bir zarar veya ceza görmek. 



Oldu olacak, kırıldı nacak:

"Her şey olup bitti, iş işten geçti" anlamında kullanılan bir söz. 


NOT: Nacak, "Sapı kısa, küçük odun baltası" anlamına gelir. 


Oldubittiye getirmek:

Geri dönülmesi güç veya olanaksız bir durum yaratmak; emrivaki yapmak.


NOT: "Oldubitti" sözcüğü "Başkasına karışma fırsatı vermeden bir işi aceleye ve kargaşalığa getirip sonuca bağlama; olupbitti, emrivaki." anlamına gelir. 



On parmağında on kara:

Herkesi lekelemek huyu olanlar için kullanılan bir söz. 


On parmağında on hüner (veya marifet) olmak:

Elinden her iş gelmek, çok becerikli olmak.


On parmağı boğazında olmak:

İsteği yapılmadığında sıkıntıya düşmesini istemek. 


O tarakta bezi olmamak:

O şeyle ilişiği bulunmamak.


(birine) ot yoldurmak:

Çok zor bir iş gördürmek, çok uğraştırmak.

25 Nisan 2025 Cuma

Sembolizm Akımının Özellikleri ve Temsilcileri


Duyguları, semboller ve kelimelerdeki müziğin yardımıyla açıklamayı amaç edinen bir edebî akım olan sembolizm, 19. yüzyılın son çeyreğinde parnasizme tepki olarak doğmuş bir edebî akımdır.


Sembolizmin Özellikleri

1)Sembolist şiirde anlam ve içerik kapalıdır. Anlatılacak olanlar sembollerle anlatılır. Sembolizme göre gerçek; görünen değil, görünenin arkasındaki ruhtur.

2) Kızıl gün batımı, mehtaplı geceler, sonbaharın sararmış yaprakları, ölgün ay ışıkları, hüzünlü akşamlar, alacakaranlık vb. sembolist şiirin başlıca temalarıdır.

3) Sembolist şairler sözle birlikte oluşan bir müziğin peşinde olmuşlardır. Onlara göre varlıkların görünmeyen taraflarını sadece dili kullanarak anlatmak yeterli değildir. Görünmeyen bu gizli tarafları anlatmak için söz ile müziğin bir araya gelerek oluşturduğu bir ahenk gereklidir. Bu konuyu Ahmet Haşim şöyle özetlemiştir: “Şairin dili, nesir (düzyazı) gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere oluşmuş müzik ile söz arasında, sözden çok müziğe yakın ortalama bir dildir.”

4) Sembolizme göre şiirin dış yapı unsurları (Nazım şekli, nazım birimi, ölçü ve kafiye vb.) sanatçının anlayışına göre belirlenmelidir. Başka bir deyişle şiirin yapısı önceden belirlenmiş kalıplar ya da kurallar olmamalıdır. Bu anlayışa bağlı olarak sembolist şiirde serbest şiire doğru bir geçiş görülmüştür.

5) Sembolist şairler, günlük yaşam ve toplumsal sorunlara karşı ilgisizdirler. Sembolist şiirde bireysellik ve lirizm hakimdir. Hüzün, karamsarlık ve melankoli ile birlikte ortaya çıkan lirizm sembolist şiirin en önemli unsurudur.

6)Sembolistlerin dili kapalı bir dildir. Başka bir deyişle herkesin anlayamayacağı bir dildir. Sembolist şairler dile getirmek istediği şeyleri açıkça söylememişler, hissettirmişler ya da sezdirmişlerdir. 


Sembolizmin Dünya Edebiyatındaki Temsilcileri 

-Charles Baudelaire

-Stephane Mallarme

-Paul Verlaine 

-Arthur Rimbaud

-Paul Valery 


Sembolizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri 

Sembolizm akımının Türk edebiyatındaki ilk uygulayıcısı Servetifünun Dönemi şairlerinden Cenap Şahabettin’dir. Asıl sembolizmin etkisinde kalan şairimiz ise Ahmet Haşim’dir. Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ahmet Muhip Dıranas’ta da sembolizm akımının etkilerini görürüz. 


22 Nisan 2025 Salı

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Edebî Kişiliği ve Eserleri


 Bu yazımızda Türk edebiyatının değerli sanatçılarından Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayatı, edebî kişiliği ve eserlerinden söz edeceğiz. 

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Hayatı 

Ahmet Hamdi Tanpınar, 23 Haziran 1901'de İstanbul'da doğdu. Babası Hüseyin Fikri Efendi, annesi Nesibe Bahriye Hanım'dır. Çocukluğunu babasının görevli bulunduğu Sinop, Siirt, Kerkük ve Antalya'da geçirdi. 1918'de İstanbul'a gelerek bir yıl Baytar Mektebi'nde öğrenci oldu. Ertesi yıl Darülfünun'da (bugünkü İstanbul Üniversitesinde) Edebiyat Fakültesinde Yahya Kemal Beyatlı'nın edebiyat dersleri verdiğini öğrenince kaydını edebiyat şubesine yaptırdı. Buradan mezun olduktan sonra Erzurum, Konya, Ankara ve İstanbul Kadıköy  liselerinde, Ankara Gazi Terbiye Enstitüsünde öğretmenlik yaptı. Güzel Sanatlar Akademisi’nde Ahmet Hâşim’in ölümünün ardından boşalan dersleri vermekle görevlendirildi.  Daha sonraki yıllarda milletvekilliği de yapan sanatçı son yıllarını çeşitli sağlık sorunlarıyla geçirdi.23 Ocak 1962 tarihinde kalp krizi sonucunda vefat etti. 


Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Edebî Kişiliği

Türk edebiyatına ve düşünce dünyamıza ışık tutmuş sanatçılarımızdan biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, verdiği eserlerle geçmişten günümüze köprü kurmayı başarabilmiş sanatçılarımızdandır. Öykü, roman, deneme, makale, gezi yazısı, şiir, edebiyat tarihi gibi alanlarda eserler veren sanatçı aynı zamanda musiki, resim, psikoloji, felsefe ve mimariye duyduğu ilgiyle adından söz ettirmiş ve bu ilgisini eserlerine yansıtmayı başarmıştır. 


Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Başlıca Eserleri 

"Mahur Beste" adlı romanında romanın başkahramanı Behçet Bey ve çevresindekilerin hayatını konu edinen Tanpınar bu eserinde medeniyet kavramını tüm yönleriyle incelemiştir. 


Ahmet Hamdi Tanpınar, "Huzur" adlı romanında ise cumhuriyetin ilanıyla birlikte ortaya çıkmış olan yeni aydın tipini romanın başkahramanı Mümtaz özelinde ele almıştır. 


Tanpınar'ın bir başka romanı da "Saatleri Ayarlama Enstitüsü"dür. Yazar bu romanında iki medeniyet arasında gidip gelen, sıkışıp kalan toplumumuzun garipliklerini, yanlışlarını, yozlaşmasını masalsı bir atmosfer içinde dile getirmiştir. Romandaki olaylar başkahraman Hayri İrdal'ın çevresinde gelişmiştir. 


Romancılığının yanında şairliği de çok güçlü olan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiirleri nitelik bakımından güçlüdür. Özellikle "Ne İçindeyim Zamanın" ve "Bursa'daki Zaman" adlı şiirleri sanatçının önemli şiirlerindendir. Hocası Yahya Kemal'den sirayet eden mükemmeliyetçilik şiirlerinde kendisini güçlü bir şekilde göstermiştir. "Yaşadığım Gibi" adlı eserinde yer alan "Antalyalı Genç Kıza Mektup"ta asıl estetiğinin Valery'yi tanıdıktan sonra teşekkül ettiğini açıklar. Tanpınar yine aynı eserinde Bergson, Schopenhauer, Freud ve Nietzsche'den etkilendiğini dile getirir. 


Ahmet Hamdi Tanpınar; İstanbul, Ankara, Bursa, Konya ve Erzurum'u tarihi ve kültürel özellikleriyle "Beş Şehir" adlı eserinde okuyucularına tanıtmıştır. Bu şehirlerin kendisinde uyandırdığı izlenimleri kendisine özgü anlatım üslubuyla okuyucularına aktarmayı başarmıştır. 


Tanpınar'ın edebiyat tarihçiliği de Türk edebiyatında ses getirmiştir. "XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi" adlı eserinde bilimsel dilin yanında sanatsal bir dil de kullanan Tanpınar için bu eserinde adeta bilim ile sanatın sentezini yaptığını söyleyebiliriz. 


Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir ve sanat anlayışında Bergson'un zaman anlayışının büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Rüya meseleleri ise onu Freud'a ve psikanalistlere götürür.

19 Nisan 2025 Cumartesi

Özetleme İşlevi Gören Kelime ya da Kelime Grupları



Özetleme işlevli dil yapıları başka bir deyişle özetleme işlevi gören kelime ya da kelime grupları açıkçası, yani, özetle, kısacası, özet olarak, uzun lafın kısası, sonuç olarak vb.” olarak sıralanabilir.

Özetleme İşlevi Gören Kelime ya da Kelime Grupları – Örnekler

-İnsan duyguları olan bir varlıktır yani yaşanan her olaydan etkilenebilir.

-Uzun lafın kısası çalışamadığım için sınavdan düşük not aldım.

-Kitap okumak, insanın hayal gücünü geliştirdiği gibi insana farklı bakış açıları da kazandırır. Özetle kitap okumak insanı geliştirir. 

-Sorumluluklarımızı zamanında yerine getirmek, ailemize yardım etmek, tüm canlılara sevgi ve şefkatle yaklaşmak oldukça önemlidir. Kısacası bunlar bizim insanî görevlerimizdir.

-Öğretmenlerimizi derste dikkatle dinlemek, derslerimizi günü gününe tekrar etmek, ödevlerimizi zamanında ve eksiksiz yapmak ile başarı arasında doğru orantı vardır. Sonuç olarak bunları yapmak bizi başarıya götürür. 

-Kararlılık, azim ve disiplin başarı için olmazsa olmazlardır. Açıkçası bu özelliklere sahip olmazsak başarıya ulaşmamız da oldukça zordur. 


Yukarıdaki örneklerde koyu harflerle yazılmış ifadeler özetleme işlevi gören kelime ya da kelime gruplarıdır. 


18 Nisan 2025 Cuma

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 12. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

Namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz:

Kişi yapmak istemediği işin ayrıntılarıyla ilgilenmez. 


Ne sakala minnet ne bıyığa:

İnsan en yakın akrabalarından bile yardım istemeyerek kendi imkânlarıyla yetinmelidir. 


Ne şeytanı gör ne salavat getir:

Gücünün yetmediği işe kalkışmamayı, kalkışılırsa da başkalarından medet ummamayı anlatmak için söylenen bir söz. 


Nefesine güvenen borazancıbaşı olur:

Başarabileceğine emin olanlar büyük işlere girişmelidir. 


Nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur:

Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir, mayıs yağmuru ise başakların dolgunlaşmasını sağlar. 

NOT: Çeç "tahıl yığını" anlamına gelir. 



Deyimler ve Anlamları

Nalıncı keseri gibi kendine yontmak: 

Hemen her işte kendi çıkarını düşünerek hareket etmek.


Ne od var ne ocak:

Yoksulluk ve perişanlık içinde. 


Ne çiçektir, biliriz:

"Ne denli yeteneksiz, niteliksiz olduğunu biliriz" anlamında kullanılan bir söz.


Neler de neler, maydanozlu köfteler:

"Akla gelmedik şaşılacak şeyler" anlamında kullanılan bir söz.


Ne oldum delisi olmak:

Ummadığı bir duruma beklemediği bir anda ulaşan kimsenin çok şımarması.


Kaynak: TDK 

17 Nisan 2025 Perşembe

Parnasizm Akımı Nedir? Özellikleri ve Temsilcileri

 


Parnasizm akımı, nesir alanında görülen realizm ve natüralizm edebiyat akımlarının şiir alanındaki devamı olarak kabul edilir. Bu akım romantik şiir anlayışına tepki olarak da ortaya çıkmıştır. Sanatın tek amacının yine sanat olduğunu savunan parnasyenler “sanat için sanat” görüşünü savunmuşlardır.


Parnasizmin Özellikleri

1)Parnasizmde şair; tabiat, insan, toplum ve hayat karşısında objektiftir. 

2)Parnasyenler romantiklerin benimsediği lirizme karşıdırlar. Bu nedenle eserlerinde parnasyen şairler aşklarından ve duygularından söz etmezler. Parnasyenler dış dünyadaki güzellikleri yansıtmaya çalışırlar. Bu durum da onları şiirlerinde canlı ve parlak tasvirler yapmaya yöneltmiştir.

3)İnsanın iç dünyasına ve toplum sorunlarına duyarsız kalan parnasyenler dış dünyadaki güzelliklerin peşine düşmüşlerdir. Ayrıca tarihe karşı özel ilgi duymuşlar ve kendi tarihlerindeki parlak dönemleri şiirlerinde dile getirmişlerdir.

4)Parnasyenler şiirin dış yapısına (nazım şekli, nazım birimi, vezin, mısra, kafiye) önem vermişlerdir.

5)Parnasyenler şiirde daha çok sone biçimini kullanmışlardır.


Parnasizmin Dünya Edebiyatındaki Temsilcileri

-Theophile Gautier

-Armand Sully Prudhomme

-Jose Maria de Heredia

-Teodore de Banville

-François Coppee

-Rene Leconte de Lisbe


Parnasizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri

-Tevfik Fikret

-Cenap Şahabettin

-Yahya Kemal 


14 Nisan 2025 Pazartesi

Doğrudan Zaman ve Öncelik Sonralık Belirten İfadeler


Doğrudan zaman ifadeleri ve öncelik sonralık belirten ifadeler; kişilerin yaşam öykülerinin anlatıldığı, bir uygulamanın işlem basamakları, bir olayın kronolojik akışı gibi içeriklerin anlatıldığı sıralı-kronolojik metin yapısı içerisinde değerlendirilir.

Öncelik sonralık belirten ifadeler “önce, ilk olarak, sonra, daha sonra, ardından, o esnada, aynı anda, en son, nihayetinde” gibi ifadelerdir.

Öncelik Sonralık Belirten İfadeler – Örnek Cümleler

-Önce konuyu işleyip ardından konuyla ilgili sorular çözeceğiz.

-Tasarımcılar bu motifleri önce kâğıda döker, sonra halının genel görünümünü planlarlar.

-Daha sonra bu konunun üzerinde duracağız.

-İlk başta tezgâhın parçaları birbirleriyle uyumlu olacak şekilde takılır.

-O konuyu en son işleyeceğiz.

-Sessizce kitap okuyorduk, o esnada dışarıda bir gürültü koptu.

-Yazımız için ilk olarak bir taslak metin oluşturacağız.


Yukarıda koyu harflerle yazılmış ifadeler öncelik-sonralık belirten ifadelerdir.


Doğrudan Zaman Bildiren İfadeler – Örnekler

Ahmet Hamdi Tanpınar, 23 Haziran 1901’de İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden 1923’te mezun oldu. Erzurum, Konya ve Ankara’daki liselerde öğretmenlik yapan Tanpınar daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsünde edebiyat dersleri verdi. 1933’ten sonra İstanbul’da Kadıköy Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı.


Yukarıda koyu harflerle yazılmış ifadeler doğrudan zaman bildiren ifadelerdir. 


5 Nisan 2025 Cumartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 11. Hafta



Atasözleri ve Anlamları

Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır:

Bir kimseye verilen armağan, aradaki sevgiyi artırdığı için değerlidir. 


Lokma çiğnenmeden yutulmaz:

Her iş emekle yapılır. 


Mal adama hem dost hem düşmandır:

Malın insana yararı olduğu gibi zararı da vardır. 


Mart ayı dert ayı:

Mart ayında havalar sık sık değiştiği için insan kendisini koruyamaz ve hasta olur. 


Misk yerini belli eder:

Değerli kişi nerede olsa varlığını gösterir. 


(Misk, "güzel kokulu madde, mis" anlamına gelmektedir.)


Müft olsun da zift olsun:

Kimileri bedava bulduklarında yenmeyecek şeyleri yerler, işe yaramayan şeyleri alırlar. 


(Müft "parasız, bedava" anlamına gelmektedir.)


Mühür kimde ise Süleyman odur:

Bir işte yetki kimde ise kuvvet ondadır. 



Deyimler ve Anlamları 

Lafın altını kazımak:

Konuyu iyice deşmek, önünü arkasını araştırmak. 


Lafını yabana atmamak:

Söylenen söze değer vermek. 


Lügat paralamak:

Konuşma dilinde geçmeyen yabancı kelimeler kullanmak, ağdalı konuşmak. 


Makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek):

Kendini tutamayarak kahkahayla gülmeye başlamak. 


Mal bulmuş Mağribî gibi:

Büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına aşırı sevinç ve coşku ile. 


NOT: "Mağribî" sözcüğü TDK Güncel Türkçe Sözlük'te "Batılı" ve "Mağrip halkından olan kimse" olarak açıklanır. 


Maraza aramak:

Çekişmek, olay çıkarmak için bahane aramak. 


Maraza çıkarmak:

Kavgaya yol açmak, kavga çıkarmak, anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak.


NOT: "Maraza" sözcüğü TDK Güncel Türkçe  Sözlük'te "hastalık" ve "anlaşmazlık" olarak açıklanır. 


26 Mart 2025 Çarşamba

7. Sınıf Türkçe Dersi 2. Dönem 1. Ortak Yazılı Sınav Konu Soru Dağılım Tablosu (MEB-Özgün)

 7. sınıf Türkçe dersi 2. dönem 1. yazılı sınavı (ülke geneli ortak), MEB yayınları ve Özgün yayınlarını kullanan okullar için Ek-3'te verilen konu soru dağılım tablosu göz önünde bulundurularak hazırlanan açık uçlu veya açık uçlu ve kısa cevaplı 7 sorudan oluşacaktır.


7. Sınıf Türkçe Dersi 2. Dönem 1. Ortak Yazılı Sınav Konu Soru Dağılım Tablosu 


Kazanımlar:

-Basit, türemiş ve birleşik fiilleri ayırt eder. 

-Metindeki yardımcı fikirleri belirler. 

-Metinle ilgili soruları cevaplar.

-Okudukları ile ilgili çıkarımlarda bulunur. (Metinlerdeki neden-sonuç, amaç-sonuç, koşul, karşılaştırma, benzetme, örneklendirme, duygu belirten ifadeler ve abartma üzerinde durulur.)

Bu kazanımla ilgili konu başlıklarına ulaşmak için lütfen aşağıdaki bağlantılara tıklayınız. 

Neden-Sonuç, Amaç-Sonuç, Koşul-Sonuç Cümleleri

Karşılaştırma Cümlesi Nedir? Karşılaştırma Cümleleriyle İlgili Örnekler

Duygu Belirten İfadeler

Abartılı İfadeler

-Görsellerle ilgili soruları cevaplar. 

-Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını belirler. 

Bu kazanımla ilgili konu anlatımlarına ulaşmak için lütfen aşağıdaki bağlantılara tıklayınız. 

Düşünceyi Geliştirme Yolları - Tanımlama Nedir?

Düşünceyi Geliştirme Yolları - Karşılaştırma

Düşünceyi Geliştirme Yolları - Örnekleme

Düşünceyi Geliştirme Yolları - Tanık Gösterme

Düşünceyi Geliştirme Yolları Konu Anlatımı

-Bilgilendirici metin yazar.


Not: Her kazanımdan 1 soru sorulacaktır.

23 Mart 2025 Pazar

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 10.Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

 Irmak kenarına çeşme yapılmaz:

Zaten var olan ve herkesin işine yarayıp artan şeyin yanına aynı işi görmek üzere bir de daha zayıfını eklemek boşuna yorulmaktır. 


Irmağı geçerken at değiştirilmez:

Tehlikeli bir durum veya zamanda bir yöntemden başka bir yönteme geçilmemelidir. 


İki at bir kazığa bağlanmaz:

Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar. 


İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar:

Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer. 


Kadı anlatışa göre fetva verir:

Haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir. 


Kader olmayınca kadir bilinmez:

Kişi talihsiz ise ne kadar iyi insan olursa olsun, değeri bilinmez. 


Kalıp kıyafetle adam adam olmaz:

Gösterişli bir vücut, iyi bir giyim kuşam, kişiye insanlık değeri kazandırmaz. 


Deyimler ve Anlamları 

Karga gibi:

Çok zayıf ve esmer (kimse).


Kargadan başka kuş tanımamak:

Bildiğinden veya öğrendiğinden kesinlikle şaşmamak.


Keklik gibi:

Güzel, alımlı, hareketli. 


Kanı içine akmak:

Derdini dışa vuramamak.


Kanı kurumak:

1. Çok usanmak, çok bıkmak.

2. Bitkin, yorgun, cansız duruma düşmek.


Kan alacak damarı bilmek:

Nereden veya kimden çıkar sağlanabileceğini bilmek.


Kaç baharın yoğurdunu yemek:

Çok yaşamak, ömrü uzun olmak.


Kaynak: TDK 

21 Mart 2025 Cuma

Tanıtma Paragrafı Nedir? Tanıtma Paragrafına Örnek Metinler


Bir kavramın tanımlanması ya da kişi ve nesnelerin tanıtılması amacıyla yazılan paragraf türüne tanıtma paragrafı denir. Tanıtma paragrafları bilgilendirici metinlerde karşımıza çıkar.


Kavramın Tanımlandığı Tanıtma Paragrafları 

Kavramın tanımlandığı tanıtma paragraflarında önce ele alınan kavramın tanımı yapılır, daha sonra uygun örneklerle konu genişletilir. 

Kavramın Tanımlandığı Tanıtma Paragrafına Örnek 

Hoşgörü, yapılan yanlış veya kötü davranışları anlayışla karşılayarak affetme, sert ve katı hükümlü olmama anlamına gelir. Aynı zamanda hoşgörü insan ilişkilerini olumlu yönde etkileyen, insanlar arasında meydana gelebilecek sorunların önüne geçebilen yüce bir duygudur. İnsan, doğası gereği hata yapabilen bir varlıktır. Hata yapan insana karşı sert hükümlü olmamalı, onun bu hatayı tekrarlamayacağına inanarak ona karşı hoşgörülü olmalıyız Hata yapan insan ise karşıdaki kişinin gösterdiği hoşgörüyü olumsuz yönde kullanarak yaptığı hatayı tekrar etmemeye gayret göstermelidir. 


Kişi veya Nesnelerin Tanıtıldığı Tanıtma Paragrafları 

Bir kişinin veya nesnenin tanıtıldığı tanıtma paragraflarında önce tanıtılan kişi veya nesne hakkındaki temel bilgilerle başlanır; ardından ise söz konusu kişi veya nesnenin ayırt edici ve öne çıkan özelliklerinden bahsedilir. 

Kişi veya Nesnenin Tanıtıldığı Paragraf Örneği 

Oğuz Atay, 12 Ekim 1934’te Kastamonu İnebolu’da dünyaya gelmiştir. Yazdığı eserlerle Türk edebiyatına damgasını vuran yazarın en önemli ve ünlü romanı “Tutunamayanlar"dır. Yazar bu romanda toplum içinde giderek yalnızlaşan aydın tipinin trajik serüvenini Türk edebiyatında daha önce görülmemiş tekniklerle okuyucuya yansıtmıştır. Yazarın “Tutunamayanlar” dışında “Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Korkuyu Beklerken”gibi eserleri  de vardır. 13 Aralık 1977’de İstanbul’da yaşamını yitiren yazarın eserleri bugün hâlâ ilgiyle okunmaktadır. 


Yukarıdaki parçada bir kişi (Oğuz Atay) tanıtılmıştır. Parçada Oğuz Atay'ın ayırt edici ve öne çıkan özellikleri okuyucuya aktarılmıştır. 


10 Mart 2025 Pazartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 9. Hafta

 


Atasözleri ve Anlamları 

Aç elini kora sokar:

Aç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar. 


Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez:

Aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.


"Açlıkla İlgili Atasözleri" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz.


Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede bulur:

Hedefleri, amaçları aynı olanların yolları aynı noktada kesişir. 


Haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir:

Doğru söz, yanlış yolda çok ilerlemiş kişiyi bile yola getirir. 


Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz:

Çalışanın emeğinin karşılığı verilmelidir. 


Hamala semeri yük olmaz:

İnsana kendi işi ağır gelmez.


Harman dövmek keçinin işi değil:

Önemli işler herkese yaptırılmaz. 



Deyimler ve Anlamları 

Eyere de gelir semere de:

Her işe yarar, her türlü işi görebilir. 

Eyer: Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne. 

Semer: At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç. 



Faka basmak:

Aldatılmak, tuzağa düşmek. 

Fak: Tuzak. 



Fora etmek:

Açmak, çözmek.


Gemi azıya almak:

Söz dinlemez olmak:

Gem: Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç. 


Göze göz dişe diş:

Yapılan kötülüğe aynı şekilde karşılık verme, misilleme.


Kaynak: TDK 

8 Mart 2025 Cumartesi

Emeğin ve Çalışmanın Önemini Anlatan Atasözleri



Lokma çiğnenmeden yutulmaz:

"Her iş emekle yapılır" anlamında kullanılan bir söz.


Zahmetsiz rahmet olmaz:

Sıkıntı, güçlük çekmeden iyi ve güzel işler başarılamaz. 


Emek olmadan yemek olmaz:

Yaşayabilmek, harcayabilmek için çalışıp kazanmak gerekir. 


İşleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar):

Tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir, çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar. 


Er olan ekmeğini taştan çıkarır:

Azimli kimse geçim yolunu bulmak için en güç işlerle bile uğraşmaktan yılmaz. 


Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir:

Karşılıksız da olsa çalışmak çalışmamaktan iyidir. 


Ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar:

Yazın çalışan kışın rahat eder. 


Ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar:

Elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur. 


Tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz:

Kendini işe vermeyenden, bir iş üretmeyenden hayır gelmez. 


Kaynak: TDK 


Popüler Yayınlar