atasözleri ve deyimler listesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
atasözleri ve deyimler listesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Nisan 2025 Cuma

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 12. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

Namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz:

Kişi yapmak istemediği işin ayrıntılarıyla ilgilenmez. 


Ne sakala minnet ne bıyığa:

İnsan en yakın akrabalarından bile yardım istemeyerek kendi imkânlarıyla yetinmelidir. 


Ne şeytanı gör ne salavat getir:

Gücünün yetmediği işe kalkışmamayı, kalkışılırsa da başkalarından medet ummamayı anlatmak için söylenen bir söz. 


Nefesine güvenen borazancıbaşı olur:

Başarabileceğine emin olanlar büyük işlere girişmelidir. 


Nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur:

Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir, mayıs yağmuru ise başakların dolgunlaşmasını sağlar. 

NOT: Çeç "tahıl yığını" anlamına gelir. 



Deyimler ve Anlamları

Nalıncı keseri gibi kendine yontmak: 

Hemen her işte kendi çıkarını düşünerek hareket etmek.


Ne od var ne ocak:

Yoksulluk ve perişanlık içinde. 


Ne çiçektir, biliriz:

"Ne denli yeteneksiz, niteliksiz olduğunu biliriz" anlamında kullanılan bir söz.


Neler de neler, maydanozlu köfteler:

"Akla gelmedik şaşılacak şeyler" anlamında kullanılan bir söz.


Ne oldum delisi olmak:

Ummadığı bir duruma beklemediği bir anda ulaşan kimsenin çok şımarması.


Kaynak: TDK 

5 Nisan 2025 Cumartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 11. Hafta



Atasözleri ve Anlamları

Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır:

Bir kimseye verilen armağan, aradaki sevgiyi artırdığı için değerlidir. 


Lokma çiğnenmeden yutulmaz:

Her iş emekle yapılır. 


Mal adama hem dost hem düşmandır:

Malın insana yararı olduğu gibi zararı da vardır. 


Mart ayı dert ayı:

Mart ayında havalar sık sık değiştiği için insan kendisini koruyamaz ve hasta olur. 


Misk yerini belli eder:

Değerli kişi nerede olsa varlığını gösterir. 


(Misk, "güzel kokulu madde, mis" anlamına gelmektedir.)


Müft olsun da zift olsun:

Kimileri bedava bulduklarında yenmeyecek şeyleri yerler, işe yaramayan şeyleri alırlar. 


(Müft "parasız, bedava" anlamına gelmektedir.)


Mühür kimde ise Süleyman odur:

Bir işte yetki kimde ise kuvvet ondadır. 



Deyimler ve Anlamları 

Lafın altını kazımak:

Konuyu iyice deşmek, önünü arkasını araştırmak. 


Lafını yabana atmamak:

Söylenen söze değer vermek. 


Lügat paralamak:

Konuşma dilinde geçmeyen yabancı kelimeler kullanmak, ağdalı konuşmak. 


Makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek):

Kendini tutamayarak kahkahayla gülmeye başlamak. 


Mal bulmuş Mağribî gibi:

Büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına aşırı sevinç ve coşku ile. 


NOT: "Mağribî" sözcüğü TDK Güncel Türkçe Sözlük'te "Batılı" ve "Mağrip halkından olan kimse" olarak açıklanır. 


Maraza aramak:

Çekişmek, olay çıkarmak için bahane aramak. 


Maraza çıkarmak:

Kavgaya yol açmak, kavga çıkarmak, anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak.


NOT: "Maraza" sözcüğü TDK Güncel Türkçe  Sözlük'te "hastalık" ve "anlaşmazlık" olarak açıklanır. 


23 Mart 2025 Pazar

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 10.Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

 Irmak kenarına çeşme yapılmaz:

Zaten var olan ve herkesin işine yarayıp artan şeyin yanına aynı işi görmek üzere bir de daha zayıfını eklemek boşuna yorulmaktır. 


Irmağı geçerken at değiştirilmez:

Tehlikeli bir durum veya zamanda bir yöntemden başka bir yönteme geçilmemelidir. 


İki at bir kazığa bağlanmaz:

Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar. 


İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar:

Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer. 


Kadı anlatışa göre fetva verir:

Haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir. 


Kader olmayınca kadir bilinmez:

Kişi talihsiz ise ne kadar iyi insan olursa olsun, değeri bilinmez. 


Kalıp kıyafetle adam adam olmaz:

Gösterişli bir vücut, iyi bir giyim kuşam, kişiye insanlık değeri kazandırmaz. 


Deyimler ve Anlamları 

Karga gibi:

Çok zayıf ve esmer (kimse).


Kargadan başka kuş tanımamak:

Bildiğinden veya öğrendiğinden kesinlikle şaşmamak.


Keklik gibi:

Güzel, alımlı, hareketli. 


Kanı içine akmak:

Derdini dışa vuramamak.


Kanı kurumak:

1. Çok usanmak, çok bıkmak.

2. Bitkin, yorgun, cansız duruma düşmek.


Kan alacak damarı bilmek:

Nereden veya kimden çıkar sağlanabileceğini bilmek.


Kaç baharın yoğurdunu yemek:

Çok yaşamak, ömrü uzun olmak.


Kaynak: TDK 

10 Mart 2025 Pazartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 9. Hafta

 


Atasözleri ve Anlamları 

Aç elini kora sokar:

Aç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar. 


Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez:

Aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.


"Açlıkla İlgili Atasözleri" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz.


Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede bulur:

Hedefleri, amaçları aynı olanların yolları aynı noktada kesişir. 


Haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir:

Doğru söz, yanlış yolda çok ilerlemiş kişiyi bile yola getirir. 


Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz:

Çalışanın emeğinin karşılığı verilmelidir. 


Hamala semeri yük olmaz:

İnsana kendi işi ağır gelmez.


Harman dövmek keçinin işi değil:

Önemli işler herkese yaptırılmaz. 



Deyimler ve Anlamları 

Eyere de gelir semere de:

Her işe yarar, her türlü işi görebilir. 

Eyer: Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne. 

Semer: At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç. 



Faka basmak:

Aldatılmak, tuzağa düşmek. 

Fak: Tuzak. 



Fora etmek:

Açmak, çözmek.


Gemi azıya almak:

Söz dinlemez olmak:

Gem: Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç. 


Göze göz dişe diş:

Yapılan kötülüğe aynı şekilde karşılık verme, misilleme.


Kaynak: TDK 

1 Mart 2025 Cumartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 8. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

 Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme:

Çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler. 


Gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş:

Toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez. 


Gem almayan atın ölümü yakındır:

Söz dinlemeyen hırçın kişi, davranışının büyük zararını görür. 


Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir:

İnsan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar. 


Gençlikte para kazan (veya taş taşı), kocalıkta kur kazan (veya ye aşı):

Kişi gençliğinde çalışıp para biriktirmelidir ki ihtiyarlığında çalışamadığı zaman onunla rahat rahat geçinsin.


Gezen ayağa taş değer (veya dolar):

Gereksiz yere gezen kişi, kendisine zararı dokunacak şeylerle karşılaşır. 


Gezen kurt aç kalmaz:

Geçimini sağlamak için gezip dolaşan, şuraya buraya başvuran kişi aç kalmaz. 


Deyimler ve Anlamları 

Kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak:

Güvenilmeyecek birine saklaması için bir şey bırakmak.


Punduna getirmek:

Bir şeyi yapmak için uygun zamanı ve yeri seçmek. 


NOT: İtalyanca kökenli bir sözcük olan "punt", "Bir şey için uygun zaman, fırsat." anlamına gelir. 


Her aşın kaşığı olmak:

Her şeye karışmak, her şeye burnunu sokmak.


Yandı gülüm keten helva:

"Kaçırılmış bir fırsat" anlamında kullanılan bir söz.


Ayıyı vurmadan postunu satmak:

Henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak.


Burnuna halkayı takmak:

İstediği gibi yönetmek, her istediğini yaptırmak. 


Burnuna karıncalar dolmak:

Ölmek.


Kaynak: TDK 


22 Şubat 2025 Cumartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 7. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

Fare çıktığı deliği bilir:

Bir kabahate, suça veya gizli işe kalkışan kişi, yakalanacağını anladığında nereye sığınacağını bilir. 


Faydasız baş mezara yaraşır:

Yaşayan kimse bir işe yaramalıdır, bir işe yaramayan kimsenin ölüden farkı yoktur. 


Fırsat sakal altından geçer:

Fırsatı yakalayabilmek için uygun zamanı kollamak gerekir. 


Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar:

Talih, fakire hiç gülmez; aynı sermaye zengine daha çok, fakire daha az gelir getirir. 


Gafile kelam, nafile kelam:

Gaflet uykusunda olan kişiye söz kâr etmez. 


Garibe bir selam bin altın değer:

Yabancı yerde tek başına kalan kimseye karşı gösterilecek küçük bir ilgi, en büyük iyilik yerine geçer.


Gece gözü, kör gözü:

Geceleyin iyi iş yapılamayacağını anlatan bir söz.


Deyimler ve Anlamları 

Yedi kubbeli hamam kurmak:

Büyük hayaller peşinde koşmak.


Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak:

Gerçekte bulunmayan bir konu üzerinde varmış gibi savunuculuğunu yapmak, hayalî konularda gereksiz söz söylemek. 


Her boyaya girip çıkmak:

Çeşitli işlerde kısa süre de olsa çalışmış olmak.


Cadı kazanı gibi kaynamak:

Dedikodu, kargaşa çok olmak. 


Lügat paralamak:

Konuşma dilinde geçmeyen yabancı kelimeler kullanmak, ağdalı konuşmak. 


Eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek:

Güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak.


Balık kavağa çıkınca:

"Hiçbir zaman" anlamında kullanılan bir söz.


10 Şubat 2025 Pazartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 6. Hafta



Atasözleri ve Anlamları

Cahile söz (veya laf) anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür (veya zordur):

Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir. 


Cambaz ipte, balık dipte gerek:

Kişi uzmanlığının gereği ne ise onu yapmalıdır. 


Caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur:

Kendisini yetiştiren kimsenin malına hıyanet eden, el uzatan kimse cezasını bulur. 


Can bostanda bitmez:

İnsan, canının değerini bilmeli, onu yıpratmamalıdır. 


Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez:

Sıkıntı çekmemiş olanlar, eriştikleri rahatlığın ve mutluluğun değerini bilemezler. 


Deli arlanmaz, soyu arlanır:

Densizce, delice iş yapanlar yaptıklarından utanacak durumda değillerdir ama ailesi, yakınları onların davranışlarından üzüntü duyarlar, utanırlar. 


Deliye taş atma, başını yarar:

Davranışlarında çılgınlık bulunan kimseye dokunma yoksa sana öyle çılgınca saldırır ki yaptığına pişman olursun.


Deyimler ve Anlamları 

Deli kızın çeyizi gibi:

Bir arada sergilenen ve birbirine yakışmayan (eşya).


Deli pösteki sayar gibi:

Çok karışık, çok ayrıntılı, sıkıcı bir işle uğraşma.


Pösteki, "koyun veya keçi postu" anlamına gelir. 


Pösteki saymak:

İçinden çıkılmaz bir iş yüklenip uğraşmak.


Koyun kaval dinler gibi dinlemek:

Hiçbir şey anlamadan dinlemek. 


Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek:

İçinde bulunduğu duruma uygun düşmeyen düşler kurmak.


Ocağı kör kalmak:

Soyu tükenmek, soyunu devam ettirecek bir çocuğu olmamak.


Eğrisi doğrusuna gelmek:

Olmayacak gibi görünen bir işin, bir girişimin, rastlantı sonucu olumlu bitmesi.


(Kaynak:TDK) 


Diğer listelere aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. 

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 1. Hafta

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 2. Hafta

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 3. Hafta

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 4.Hafta

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 5. Hafta


2 Şubat 2025 Pazar

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 5. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

Baca eğri de olsa duman doğru çıkar:

Yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun niteliğini yitirmez. 


Bağ bayırda, tarla çayırda:

Her şey kendisi için en elverişli ortamda gelişir, verimli duruma gelir. 


Bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun:

Kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken harcamaları yapmalıdır. 


Baht olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta:

Kişi kötü yazgılı olursa giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç alamaz. 


Bakan yemez, kapan yer:

Bir şey yalnızca bakmakla elde edilemez, onu ele geçirmek için davranmak gerekir. 


Baktın kar havası, eve gel kör olası: 

Tehlikeli bir durum belirmeye başlayınca ondan uzaklaşmanın çaresine bakılmalıdır.


Bal bal demekle ağız tatlanmaz: 

Sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmaz.



Deyimler ve Anlamları 

Eteği belinde:

Kıvrak ve hamarat. 


Eteğinde namaz kılınmak:

İçi dışı çok temiz kişi olmak.


Eteğiyle mum söndürmek:

Uygun olmayan biçimde iş yapmak, sakar olmak, üstünkörü davranmak.


Eteğindeki taşı dökmek:

Bütün bildiklerini açıklamak.


Eteğinden ayrılmamak:

Peşini bırakmamak. 


Kırk kapının ipini çekmek:

İçinde bulunduğu sorunu çözmek için kapı kapı dolaşmak, birçok yere uğramak.


Kırk evin kedisi:

Birçok eve girip çıkan (kimse).


Kaynak: TDK 



24 Ocak 2025 Cuma

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 4.Hafta


Atasözleri ve Anlamları:

Adamak kolay, ödemek zordur:

Söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur. 


Adamakla mal tükenmez:

Yardım sözle değil gerçekten fedakârlık yapılarak gerçekleştirilir.


Adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork:

Duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir. 


Adamın iyisi işbaşında (veya alışverişte) belli olur:

Bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır. 


Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimden" demiş:

İnsana en yakını bile kötülük edebilir. 


Ağaç meyvesi olunca başını aşağı salar:

Yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur. 


Ağacı kurt, insanı dert yer:

Kurt ağacı nasıl içten içe kemirirse dert de insanı içten içe yer bitirir. 



Deyimler ve Anlamları:

Lokma (veya lokması) ağzında büyümek:

Üzüntü veya iştahsızlık sebebiyle lokmasını yutamamak.


Ekmediği yerden biter:

Umulmayan ve istenilmeyen yerde karşılaşılan kimseler için kullanılan bir söz.


Zamanı avlamak:

Uygun zamanı bulmak. 


Eğri gemi doğru sefer:

Kullanılan araç yetersiz ancak yapılan iş isteğe uygun. 


Atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak):

Fesat karıştırmak, arabozanlık etmek.


Kalbini burmak:

Üzmek, sıkıntı vermek. 


Gözlerinin içine kadar kızarmak:

Utancından yüzü çok kızarmak.


(Kaynak: TDK) 


Diğer listelere aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. 

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 1.Hafta

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 2. Hafta

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 3.Hafta

13 Ocak 2025 Pazartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 3. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

Kaya uçmazsa dere dolmaz:

Büyük gereksinimlerde çok fedakârlık yapmak gerekir. 


Koça boynuzu yük değil:

Kişiye kendi işi ve yakınlarının sorumluluğu ağır gelmez. 


Kar susuzluk kandırmaz:

Gerçek gereksinimler, avutucu, oyalayıcı şeylerle karşılanmaz. 


Karpuz kabuğunu görmeden denize girme:

Bir işi en uygun zamanı gelmeden yapma. 


Kaymağı seven mandayı yanında taşır:

Sevdiği şeyden yoksun kalmak istemeyen kişi, onu sağlayacak araçları eli altında bulundurmalı ve bunun için gereken sıkıntılara katlanmalıdır.


Laf torbaya girmez:

Ağızdan çıkan bir söz, artık gizli kalmaz, herkes onu duyar. 


Leyleği kuştan mı sayarsın, yazın gelir, kışın gider:

Sürekli olarak bir iş üzerinde durmayan, maymun iştahlı olan kişiye kimse güvenmez. 


Meramın elinden bir şey kurtulmaz:

Bir şey yapmaya azmeden ve ona dört elle sarılan kişi, kesinlikle başarıya ulaşır. 


(Meram, "istek" anlamına gelir.)


Deyimler ve Anlamları

Alı alına, moru moruna:

Sağlıklı, kanlı canlı. 


Ayıyı vurmadan postunu satmak:

Henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak.


Balon uçurmak:

İlgililerin ne diyeceklerini ve nasıl davranacaklarını anlamak amacıyla aslı olmayan bir haber yaymak. 


Fincancı katırlarını ürkütmek:

Zararı dokunabilecek bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak.


Elekten geçirmek:

1. Elemek

 2. Ayıklamak 

3. Araştırma sonunda doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü ayırmak.


Eşeğin kuyruğu gibi:

Her zaman aynı durumda kalan, hiç değişikliğe uğramayan.


Her aşın kaşığı olmak:

Her şeye karışmak, her şeye burnunu sokmak.


Diğer listelere aşağıdaki bağlantılara tıklayarak ulaşabilirsiniz: 


6 Ocak 2025 Pazartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 2. Hafta

 


Atasözleri ve Anlamları 

Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir:

Dağ başında kışın fırtına eksik olmadığı gibi kişinin yaşamında da yıpratıcı olaylar eksik olmaz. 


Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar:

 Yenilmesi imkânsız gibi görünen zorlukların da üstesinden gelinir.


Dağ başından duman eksik olmaz:

Büyük adamların, büyük iş yapanların her zaman üzüntüleri, sıkıntıları vardır. 


Kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz:

Hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez. 


Kalaylı bakır küflenmez:

Temizliğini herkesin bildiği kişi ve iş lekelenemez. 


Kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz: 

Elverişli bir ortamda çoğalan şeyler, ortam elverişliliğini yitirince yok olur.


Karıncadan ibret al, yazdan kışı karşılar:

Kişi çalışıp kazanabildiği zamanı boş geçirmemeli, çalışamayacağı günler için geçimini sağlayacak varlık edinmelidir. 


Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana:

Kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır.


Deyimler ve Anlamları

Ayağına kira istemek:

Gelmeye nazlanmak, üşenmek.


Ayağı düze basmak:

Güçlükleri yenerek ilerisinden korkmayacak bir duruma girmek.


Ayakları yere değmemek:

Çok sevinmek.


Ata et, ite ot vermek:

Bir işi ters yapmak.


Atını sağlam kazığa bağlamak:

İşini güven altına almak.


İçini sızlatmak:

Üzülmesine sebep olmak. 


İç açmak:

Gönle ferahlık vermek, gönlü ferahlatmak.


İçi içine geçmek:

Tedirgin olmak.


"Atasözleri ve Deyimler Listesi - 1.Hafta" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: TDK 



26 Aralık 2024 Perşembe

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 1.Hafta


 Atasözleri

Atalarımızın uzun gözlem ve deneyimleri sonucunda oluşmuş, öğüt veren, az sözle çok şey anlatan özlü sözlere atasözleri denir.

Deyimler

En az iki sözcükten oluşan, genellikle mecaz anlam taşıyan, anlatımı güçlendirmek ve zenginleştirmek amacıyla kullanılan söz öbeklerine deyim denir.


Atasözlerine Örnekler 

Ağaç yaş iken eğilir: İnsanlar küçük yaşta kolay eğitilir.

İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir: Karşılık bilmeden iyilik yap.

Her horoz kendi çöplüğünde öter: Herkes ancak kendi çevresinde değer taşır ve sözünü orada geçirebilir.

Ayağını yorganına göre uzat: Giderini mutlaka gelirine uydurmalısın.

Komşu komşunun külüne muhtaçtır: Komşular en küçük şey için bile birbirlerine muhtaçtırlar.

İşleyen demir pas tutmaz: Tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir. Çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar.

Akıl yaşta değil baştadır: Akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.

Arpa unundan kadayıf olmaz: Kötü gereçle iyi şey yapılamaz.

Kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez: Kötü kimse yurt değiştirse de kötü huylarını değiştirmez.

Ekmeden biçilmez: Emek vermeden bir sonuca erişilmez.

Akıl kişiye sermayedir: Bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.

Öfke ile kalkan zararla oturur: Öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma düşer.


Deyimlere Örnekler 

Abuk sabuk konuşmak: Düşünmeden, saçma sapan söz söylemek. / Ne söylediğini bilmeden, düşüncesiz, tutarsız konuşmak.

Ağzı kulaklarına varmak: Çok sevinmek.

Can yakmak: Üzmek, acı vermek.

Cankulağı ile dinlemek: Kendini vererek, büyük bir dikkatle dinlemek.

Kara kara düşünmek: Çok üzüntülü olmak, düşünceye dalmak.

Karalar bağlamak: Yas tutmak.

Etekleri tutuşmak: Çok telaşlanmak.

Taş kesilmek: Çok şaşırıp ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilememek, sesini çıkaramaz olmak.

Taş taş üstünde bırakmamak: Baştan başa yıkıp yerle bir etmek.

Etekleri zil çalmak: Çok sevinmek.

Ters anlamak: Yanlış yorumlamak, doğru anlam vermemek. 


Kaynak: TDK 






Popüler Yayınlar