çoklu zeka kuramı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çoklu zeka kuramı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2020 Cuma

Bedensel Zekâsı Baskın Olan İnsanların Özellikleri Nelerdir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/tr

Gardner'ın geliştirdiği çoklu zekâ kuramına ait bir diğer zekâ türü de bedensel zekâ başka bir deyişle kinestetik zekâdır. Bu yazımızda bedensel zekâyı ele alıp bu zekâsı baskın olan insanların özelliklerini açıklamaya çalışacağız.

Matematiksel zekâ ile ilgili yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Bedensel/Kinestetik Zekâ Neyi İfade Eder?

Bedensel zekânın bir insanda baskın olması hız, esneklik, denge, çeşitli el becerileri ve koordinasyon konusunda başarılı olmayı ifade eder. Duygu ve düşünceleri ifade etmede beden dilini ve vücudu iyi kullanma becerisidir. Sporcular, dansçılar, balerinler, tiyatrocular, pilotlar, şoförler ve cerrahlar bu zekâyı etkin bir şekilde kullanan meslek gruplarıdır.

Bedensel zekâsı baskın olan insanlar; 

1) Yukarıda da söylediğimiz gibi el becerisi gerektiren işlerde, hız, denge, esneklik ve koordinasyon gerektiren etkinliklerde başarılıdırlar.
2) Duygularını ve düşüncelerini ifade ederlerken ellerini ve kollarını sıkça kullanırlar.
3) Uzun bir süre aynı yerde kalamazlar ve oldukça hareketlidirler. Başka bir deyişle hareketli olmayı severler.
4) Jimnastik, atletizm vb.sporlarda ve dans etme konusunda başarılıdırlar. Spor yapmayı çok severler ve birden fazla spor dalında başarılı olabilirler.
5) Yaparak-yaşayarak öğrenmeye daha yatkındırlar. Gördükleri nesneleri dokunarak incelerler ve gördüklerinden, söylenenlerden çok yapılanları hatırlarlar.
6) Psikomotor becerileri gerektiren etkinliklerde bulunmayı severler ve psikomotor beceriler konusunda oldukça yeteneklidirler.
7) Harekete dayalı oyunlar, rol yapma, drama, gösterip yaptırma gibi etkinliklerde yer almaktan keyif alırlar. Taklit yetenekleri üst düzeydedir.
8) Vücut hareketlerini kontrol edebilme becerisine sahiptirler ve yapılması zor görünen akrobatik hareketleri kolayca yapabilirler.

Görsel zekâ ile ilgili yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Bedensel zekânın geliştirilmesi mümkündür. Çocuklara rahatlıkla hareket edebilecekleri güvenli ortamların sunulması bedensel zekâyı geliştirebilmek için yapılabilecek en iyi uygulamadır. Hareket açısından uygun ortamı bulan bir çocuk, kinestetik zekâsını çeşitli oyunlar ve spor faaliyetleri aracılığıyla geliştirme imkânı bulur.

Yazımız burada sona eriyor. Herkese mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler diliyoruz.

1 Temmuz 2020 Çarşamba

Matematiksel Zekâya Sahip Olan İnsanların Özellikleri Nelerdir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/photo/woman-holding-books-3768126/

Gardner'ın geliştirdiği çoklu zekâ kuramına ait bir diğer zekâ türü de sayısal zekâ başka bir deyişle matematiksel/mantıksal zekâdır. Bu yazımızda matematiksel zekâyı ele alıp bu zekâya sahip olan insanların özelliklerini açıklamaya çalışacağız.

Matematiksel Zekâ Neyi İfade Eder?

Bu zekâ türü sayıları kullanma, akıl yürütme, çeşitli nesneleri sınıflama, problem çözebilme, hesaplama, kavramlar veya olaylar arasında çeşitli ilişkiler kurabilme, neden-sonuç ilişkileri kurabilme, soyut ve bilimsel düşünebilme, soyut yapıları bilme ve tanıyabilme yeteneklerini ifade eder.

Matematiksel/mantıksal zekâsı baskın olan bireyler; 

1) Sayıları kullanma konusunda oldukça ustadırlar. Sayı oyunlarını severler ve bu oyunlarda oldukça başarılı olurlar.
2) Mantıksal düşünme yeteneğine sahiptirler. Mantıksal ve sayısal yapıları rahatlıkla kavrayabilirler.
3) Hem tümevarımsal hem de tümdengelimsel akıl yürütme konusunda başarılıdırlar.
4) Zihinden hesap yapma konusunda ustadırlar. Matematiksel problemleri rahatlıkla çözebilirler.
5) Görsel okuma konusunda da başarılıdırlar. Grafikleri, tabloları ve istatistiksel ifadeleri yorumlama konusunda oldukça başarılıdırlar.
6) Strateji oyunlarını iyi oynarlar ve bulmaca hazırlamayı ve çözmeyi severler.
7) Hipotez kurma ve olaylar arasında neden-sonuç ilişkileri kurma konusunda başarı gösterirler.
8) Analitik düşünme konusunda diğer bireylere göre bir adım daha öndedirler.
9) Teknolojiye ilgi duyarlar ve teknolojik araç-gereçleri kullanma konusunda diğer bireylere göre üstündürler.
10) Bir okuma veya dinleme metninde geçen kavramlar veya olaylar arasında çeşitli ilişkiler kurabilirler.
11) Olayları, olguları ve çeşitli kavramları kategorilere ayırabilirler.
12) Soyut düşünebilme yetenekleri sayesinde karmaşık hesaplamalar yapabilirler.
13) Problemlere bilimsel çözümler üretebilirler ve deney tasarlayabilirler.

Ve bu konuyla ilgili son olarak: Matematikçiler, mühendisler, istatistikçiler ve bilim insanları matematiksel zekâsı baskın olan meslek gruplarıdır.

Değerli okurlarımız, bu yazımızda matematiksel zekâyı ve bu zekâya sahip olan insanların özelliklerini açıklamaya çalıştık. Zekâ türleri konusundaki yazılarımız devam edecek. Lütfen takipte kalın.

4 Eylül 2019 Çarşamba

Sözel/Dilsel Zekâya Sahip Olan İnsanların Özellikleri Nelerdir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/photo/woman-reading-a-book-beside-the-window-1031588/

Zekâ konusunda geçmişten günümüze kadar birçok tanım yapılmıştır. Biz zekâyı kısa ve basit olarak şöyle tanımlayabiliriz: Zekâ, insanın problem çözme ve çeşitli alanlarda ürün ve performans koyma yeteneğidir. Biz zekâyı sadece sözel ve sayısal zekâdan ibaret göremeyiz. Zekâ, insanın spor, müzik, iletişim, doğa vb. alanlarda ortaya koyduğu ürün ve performansları kapsayan bir kavramdır. Gardner'ın geliştirdiği çoklu zekâ kuramına göre her insan sekiz zekâ alanı ile doğar. Bu zekâ alanlarından birisi de sözel/dilsel zekâdır. Biz de bu yazımızda "Sözel/dilsel zekâya sahip olan insanların özellikleri nelerdir?" sorusuna cevap aramaya çalışacağız.

Sözel/Dilsel Zekâ Neyi İfade Eder ve Bu Zekâya Sahip Olan İnsanların Özellikleri Nelerdir?

-Sözel/dilsel zekâ, insanın, sözcükleri yazılı veya sözlü olarak etkin kullanma becerisini ifade eden bir zekâ alanıdır.

-Sözel/dilsel zekâsı gelişmiş bir birey, anlama ve anlatma tekniklerini etkin bir şekilde kullanır. Dinleme ve okuma becerileri anlama tekniklerini; konuşma ve yazma becerileri ise anlatma tekniklerini oluşturur. Birey, okuyarak ve dinleyerek söz varlığını geliştirir. Konuşma ve yazma becerileri vasıtasıyla da duygularını ve düşüncelerini diğer bireylere aktarır. Bu zekâ alanı gelişmiş olan bireyler, duygularını ve düşüncelerini çok iyi ifade ettikleri için konuşmalarında ikna edicidirler.

-Bu zekâsı baskın olan bireylerin kelimelerle arası çok iyidir. Kelime oyunlarında başarılı olan bu bireyler, aynı zamanda tekerleme yazma ve söyleme konusunda da üstün başarı gösterirler.

-Şiir, roman, öykü, deneme vb. edebi türler çerçevesinde kaleme alınmış eserleri okumayı severler ve bu türler çerçevesinde yazmayı da severler.

-Okuduklarını anlamakta zorluk çekmezler.

-Farklı diller öğrenme konusunda başarılıdırlar.

-Okuma veya dinleme metinlerinde veya günlük hayatta insanların konuşmalarında geçen kapalı anlamlar içeren ifadeleri rahatlıkla çözümleyebilirler ve bu ifadelerin hangi anlamlara geldiğini tespit edebilirler.

-Dil içerisinde farklı dil ve ifade yapıları oluşturabilirler.

-Espri yapma ve söz sanatlarını kullanma konusunda başarılıdırlar.

Sözel/Dilsel Zekâmızı Nasıl Geliştirebiliriz?

-Öncelikle türü ne olursa olsun kitaplarla aramız iyi olmalı. Başka bir deyişle kitaplarla içli dışlı olmalıyız. Bol bol okuyarak söz varlığımızı geliştirmeliyiz.

-Kitap okumanın yanında sözlük kullanma alışkanlığı da kazanmalıyız. Sözlük kullanarak bilmediğimiz sözcüklerin anlamlarını öğrenmeliyiz.

-Kelime oyunlarını içinde barındıran bulmacalar çözmeliyiz.

-Tekerleme yazma ve söyleme alıştırmaları yapmalıyız.

-Okuma ve dinleme metinlerinde ya da günlük hayatta diğer insanların konuşmalarında geçen ifadeler ve kavramlar üzerinde düşünüp bunların hangi anlamlara geldiğini araştırmalıyız.

-Günlük hayatta kullandığımız ya da bilimsel metinlerde karşımıza çıkan kelimelerin kökenleri konusunda araştırmalar yapabiliriz. Kelimelerin geçmişten günümüze doğru yaşadığı yapısal ve anlamsal değişiklikleri araştırabiliriz.


Değerli okurlarımız; günlük hayatımızda özellikle diğer insanlarla iletişim kurmada sözel/dilsel zekâ hayatî bir öneme sahiptir. Her insan az da olsa çok da olsa sözel zekâya sahiptir ve bu zekâ alanı çeşitli etkinliklerle geliştirilebilir. Yazımıza son verirken herkese mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler diliyoruz. 

18 Ağustos 2019 Pazar

Çoklu Zekâ Kuramı Nedir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/photo/colorful-color-play-concentration-54101/


Zekâ konusunda geçmişten günümüze birçok araştırma yapılmış ve çeşitli savlar ortaya konulmuştur. Bizim toplumumuzda da zekâ konusunda klasikleşmiş değerlendirmeler bulunmaktadır. Örneğin; kimimiz "Benim sayısal zekâm iyi veya kötü" kimimiz de "Benim sözel zekâm iyi veya kötü" şeklinde değerlendirmeler yapar. Yani başka bir deyişle biz genel olarak zekâyı sayısal ve sözel olarak ortaya konulan performanslar kapsamında tanımlarız. Ancak bu tanımlama çoklu zekâ kuramına göre yanlış bir tanımlamadır. Çünkü çoklu zekâ kuramına göre zekâ sadece sayısal veya sözel alanda performans ve ürün ortaya koymaktan ibaret değildir. Gardner'ın geliştirdiği bu kurama göre zekâ, bireyin farklı alanlarda performans ortaya koyma ve problemlerin üstesinden gelme yeteneğidir. Birey bu kurama göre spor, müzik, doğa, resim vb. birçok alanda zekâ bakımından performans ortaya koyar.

Zekâ konusunda geleneksel bakış açısının ürünü olan son derece dar kapsamlı bir tanım yapılmıştır. "Zekâ, dil ve matematik becerisidir." şeklindeki bu tanımlama zekâ kavramını anlatmaktan çok uzak bir tanımlamadır. Çoklu zekâ kuramının geliştirilmesiyle birlikte bu tanım geçerliliğini yitirmiştir.

Gardner'ın geliştirdiği bu kuramın savunduğu temel nokta; her insanın sekiz zekâ alanı ile doğduğu ve her insanda bu zekâ alanlarından değişik miktarlarda bulunduğudur. Örneğin; günlük hayatımızda şöyle bir tabir kullanırız: "Benim matematiksel zekâm sıfır." Bu değerlendirme bu kurama göre yanlış bir değerlendirmedir. Bir insanın matematiksel zekâsı iyi olmayabilir ancak bu durum o kişinin matematiksel zekâsının sıfır olduğu anlamına gelmez. Matematiksel zekâ az da olsa o kişide vardır ve bu durum diğer zekâ türleri için de geçerlidir.

Çoklu zekâ kuramında önemli olan öğrencinin güçlü olan zekâ alanlarını belirlemek ve bu zekâ alanlarını geliştirmeye yönelik etkinlikler tasarlamaktır. Mümkün olduğunca bütün zekâ alanlarını kapsayan öğretim ortamları düzenlemek eğitim-öğretim sürecinden alınacak verimi artıracaktır. Zaten bazı zekâ alanlarının etkinlik dışında bırakılması bu kurama uygun bir davranış değildir.

Çoklu zekâ kuramına göre her insan sahip olduğu zekâ alanları açısından birbirinden farklılık gösterir. Bu kurama göre insanlar bütün zekâ alanlarına sahip olarak dünyaya gelirler. Fakat bu zekâ alanlarından bir ya da birkaçı baskındır. Bütün zekâ türlerinin birbirleriyle dinamik bir ilişki içerisinde olduğu bu kurama göre zekâ türleri çeşitli etkinlikler yoluyla geliştirilebilir. Günlük hayatımızda yaptığımız en basit ve sıradan işlerde bile farklı zekâ türlerini kullanırız ancak çoğu zaman bu durumun farkında bile olmayız.

Çoklu zekâ kuramında yer alan sekiz zekâ türünü ise şöyle sıralayabiliriz:

-Sözel/Dilsel
-Matematiksel/Mantıksal
-Bedensel/Devinişsel/Kinestetik
-Görsel/Uzamsal
-Sosyal Zekâ
-Müziksel/Ritmik
-Öze Dönük/İçsel/Bireysel
-Doğa Zekâsı

Değerli okurlar; bu yazımızda "çoklu zekâ kuramı nedir?" sorusuna cevap aradık. İlerleyen süreçte çoklu zekâ kuramında yer alan sekiz zekâ türüne de sitemizde yer vereceğimizi bildirerek yazımızı bitiriyoruz. Herkese, mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler...



Popüler Yayınlar