19 Aralık 2022 Pazartesi

Karşılaştırma Yöntemi Nedir? Düşünceyi Geliştirme Yollarından Karşılaştırma ile İlgili Örnekler

 

Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuyu daha anlaşılır hâle getirmek amacıyla çeşitli düşünceyi geliştirme yollarından yararlanırlar. Bu düşünceyi geliştirme yollarından bir tanesi de karşılaştırma yöntemidir.

Karşılaştırma; en az iki varlığın, kavramın, olayın veya durumun ortak ve farklı yönlerinin ortaya konduğu düşünceyi geliştirme yoludur. Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuyu somutlaştırmak amacıyla varlıkları ya da kavramları çeşitli yönlerden karşılaştırırlar.

NOT: Karşılaştırma ilgisi “gibi, kadar, en, çok, göre, daha” gibi sözcüklerle kurulur.

Düşünceyi Geliştirme Yollarından Karşılaştırma ile İlgili Örnekler

Örnek 1:

Roman ve öykü yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayların kişi, yer ve zamana bağlı olarak anlatıldığı yazı türleridir. Roman ve öykü türleri bazı özellikler bakımından birbirlerinden farklılık gösterirler. Romanda şahıs kadrosu, mekân tasvirleri ve olay örgüsü genişken, öyküde sözünü ettiğimiz bu unsurlar romana göre daha dardır.

Yukarıdaki metinde roman ve öykü türleri çeşitli özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır.

 

Örnek 2:

Deneme ve sohbet türleri birbiriyle karıştırılmaması gereken türlerdir. Her ikisinde de yazar kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden anlatır. Ancak aradaki şu fark çok önemlidir: Denemede yazar, kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden kendi kendine konuşur gibi anlatırken, sohbet türünde yazar kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden karşısında biri varmış gibi dile getirir.

Yukarıdaki metinde düşünceyi geliştirme yollarından karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Metinde deneme türü ile sohbet türünün karşılaştırıldığını görüyoruz.

 

Örnek 3:

Eşit ağırlıktaki tavuğun ve ördeğin toprak zeminde batma miktarı birbirinden farklıdır. Tavuk, toprak zemine ördektan daha fazla batar. Bu durumun sebebi, ördeğin ayaklarının perdeli olmasıdır.

Yukarıdaki metinde tavuk ve ördeğin toprak zemine batma miktarı karşılaştırılmış, tavuğun toprak zemine ördekten daha fazla battığı belirtilmiştir. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından karşılaştırma kullanılmıştır.


17 Aralık 2022 Cumartesi

Kitap Rehberi: İlber Ortaylı - Bir Ömür Nasıl Yaşanır?

 


İlber Ortaylı / Bir Ömür Nasıl Yaşanır?

Hayatınıza yön verebilecek, ilham alabileceğiniz bir eserle karşınızdayız: Bu yazımızda İlber Ortaylı’nın “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” adlı eserini ele alıp kitaptan alıntılar paylaşacağız.

“Kimsenin önerilerine ihtiyacım yok” diyebilirsiniz ancak hayatta bazı kişilere de kulak vermelisiniz. Bu kulak vereceğiniz kişilerden birisi de ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim insanlarından ünlü tarihçi İlber Ortaylı. Tabii ki okurken tüm fikirlerine katılmayabilirsiniz, bu gayet doğaldır ancak okurken hayatınıza uyarlayabileceğiniz fikirleri de çekip alabileceğiniz bir kitap “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?”

İlber Ortaylı, Yenal Bilgici ile yaptığı bu söyleşide şu sorulara cevap veriyor:

1)Bir Ömür Nasıl Yaşanır?

2)Kimden, Ne Öğrenilir?

3)İnsan Kendi Kendini Nasıl Yetiştirir?

4)Nasıl Çalışmak Gerekir?

5) Nasıl Seyahat Edilir, Nereleri Görmek Gerekir?

6)Eğitimde Hangi Tercihleri Yapmak Gerekir?

7)Ne İzlemeli? / Ne Dinlemeli? / Ne Okumalı?

8)İnsan Yaşadığı Şehirden Nasıl Yararlanır?

İlber Ortaylı'dan bir hayat rehberi olarak da nitelendirebileceğimiz “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” adlı kitaptan sizler için bir alıntı seçkisi de oluşturduk. Şimdi bu alıntılara göz atalım:

İlber Ortaylı – Bir Ömür Nasıl Yaşanır? – Alıntılar

-(...) Bir de muhakkak okuyun, hikâye ve romanın dinlendiren ve hafızayı açan gücünü ihmal etmeyin. En önemli şey hafızadır. (Sayfa:15)

-Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin; nitelikli insanları siz arayın! Ben insanları arar bulurum. İyi hocalardan eğitim almak için bizzat çok uğraşmışımdır. Neticede kimse gelip beni keşfetmedi. Kimsenin gelecek hâli de yoktu! (Sayfa:23)

-Beyninize yeni bir kapı açacak, size bir değer katacak insanla bir araya geldiğinizde bir şey öğrenirsiniz; bir şey düşünürsünüz; yeni bir yere bakmaya başlarsınız. Düşünceniz yeni bir boyut kazanır, yaşamınıza farklı bir bakış açısı eklenir. (...) Dilinizi, intibaınızı, tecrübe ve görgünüzü geliştiren; dünyaya bakışınızı değiştiren insanlar önemlidir. Onlarla bir araya gelmeye gayret ediniz. (...) (Sayfa:33)

-Becerilerinize gerçekten uyan mesleği seçiniz. Kendi kapasitenizin altında çalışmayın; kendinize bol ya da dar gelen bir gömleği giymekten kaçının. (Sayfa:39)

-(...) Her şeyden evvel insanların birbirlerini çok sevmesi lazım. Sevginin olmadığı yerde hiçbir şey kurulamıyor. Zekâ da çok önemli elbette. Allah vergisidir ve çok mühimdir. (...) (Sayfa:45)

 -Bizde kimse yerinden kıpırdamaz. Hâlbuki değişmeyi, değiştirmeyi bileceksin. Konforundan vazgeçmeyi göze alacaksın. Kendi dünyanı yerinden kendin oynatacaksın. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. (Sayfa:83)

-Şimdiki gençlere söylüyorum, zahmetten kaçmayın. Tren mi var, atlayın; yol mu var, gidin. O yaşlarda yeni yerleri görmenin zevki başkadır. (Sayfa:111)

İlber Ortaylı’nın Yenal Bilgici ile yaptığı söyleşiden doğan “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” tekrar tekrar başvurulacak nitelikli bir kitap... Okumanızı ve aralıklarla istifade etmenizi tavsiye ediyoruz.

(Kaynak: İlber Ortaylı, Bir Ömür Nasıl Yaşanır?, Kronik Kitap, Söyleşi: Yenal Bilgici)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

15 Aralık 2022 Perşembe

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Tanımlama Nedir?


Yazarlar, yazdıkları yazılarda anlattıklarını okuyucunun zihninde daha belirgin hâle getirmek amacıyla başka bir deyişle soyut kavramları somutlaştırmak amacıyla çeşitli düşünceyi geliştirme yollarına başvurur. Bu düşünceyi geliştirme yollarından birisi de tanımlamadır.

Tanımlama; bir varlığın ya da kavramın ne olduğunu açıklayan, onları temel özellikleriyle belirten düşünceyi geliştirme yoludur. Çoğu yazar, yazılarında çoğunlukla soyut konulara ve kavramlara yer verirler. Yazarlar, yazılarında yer verdikleri soyut kavramların tanımını yaparak onları okuyucunun zihninde somutlaştırmayı, onları daha anlaşılır hâle getirmeyi amaçlar.

Tanım cümleleri, “... nedir?” ya da “... kimdir?” sorularına yanıt veren cümlelerdir.


Tanım cümlesi nedir? Tanım cümlelerine örnekler... Yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz.


Düşünceyi Geliştirme Yollarından Tanımlamaya Örnekler

Örnek 1: Yazarın, herhangi bir konudaki görüşlerini kesin kanıtlara varmadan dile getirdiği yazı türüne deneme denir. Yazar, bu türde görüşlerini öznel bir anlatımla dile getirir ve bunu yaparken de kanıt sunma zorunluluğu duymaz.

Yukarıdaki metinde “Deneme nedir?” sorusunu sorduğumuzda “Yazarın, herhangi bir konudaki görüşlerini kesin kanıtlara varmadan dile getirdiği yazı türüdür.” cevabını alırız. İşte bu nedenle yukarıdaki metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanımlamanın kullanıldığını söyleyebiliriz.

 

Örnek 2: İklim, hava olaylarının geniş bölgelerde, uzun yıllar gösterdiği ortalama durumdur. İklim, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanların ekonomik faaliyetlerini etkiler.

Yukarıdaki metinde “İklim nedir?” sorusunu sorduğumuzda yanıt aldığımız için düşünceyi geliştirme yollarından tanımlamanın kullanıldığını söyleyebiliriz.

 

Örnek 3: Sahip olduğumuz bazı özellikler birbirinden farklıdır. Sahip olduğumuz bazı özelliklerin birbirinden farklı olmasını sağlayan unsur ise karakterdir. Başka bir deyişle karakter, canlılarda çeşitliliğe neden olan her bir özelliğe verilen addır.

Yukarıdaki metinde “Karakter nedir?” sorusuna yanıt vardır. Bu nedenle bu metinde tanımlama yönteminin kullanıldığını söyleyebiliriz.


Düşünceyi geliştirme yollarından tanımlamaya örnekler için BURAYA tıklayabilirsiniz. 


12 Aralık 2022 Pazartesi

Kitap Rehberi: Michael Ende - Momo



Michael Ende / Momo

Zaman nedir? Zaman tanımlanması basit görünen ancak içerisinde büyük sırlar barındıran bir olgudur aslında. Bu yüzden olsa gerek tanımı kişiden kişiye göre değişebilir. Zamanın kısalığını veya uzunluğunu ele aldığımızda ise bu da aslında göreceli bir olgudur. Kimi zaman olur ki zaman su gibi akıp geçer kimi zaman olur ki zaman geçmek bilmez.

Bu yazımızda ana konusunu “zaman” kavramının oluşturduğu nitelikli bir esere yer vereceğiz. Michael Ende’nin kaleme aldığı “Momo” adlı eseri ele alacağız.

Eserin başkahramanı Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Orada burada bulduğu ya da birilerinin verdiği eşyalardan başka bir şeyi olmayan Momo’nun sahip olduğu olağanüstü bir yetenek vardı. Bu yetenek dinlemekti. Aslında kulağa çok basit geliyor değil mi? Her insan az çok dinler ama yazar Momo’nun bu dinleme yeteneğine dikkat çekmek için “çok az insan gerçekten iyi bir dinleyicidir.” der. Momo karşısındaki insanları öyle bir dinlerdi ki karşısındaki kişi ona bilinçaltında gizli kalmış düşüncelerini rahatça açıklardı ve bu duruma Momo da şaşırırdı.

İyi bir dinleyici olan ve bunun için de bol zamanı olan Momo bu yeteneğiyle insanlar arasında olumlu bir bağ kurar. Ancak bir süre sonra yolunda gitmeyen olaylar cereyan eder. İnsanların zamanını çalma konusunda oldukça ince hesaplar yapan “duman adamlar” ortaya çıkar ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Zaman hırsızlığı konusunda oldukça usta olan “duman adamlar” için gizlilik çok önemlidir. Bu konuda öyle ustadırlar ki kente yerleşirler ve halkın arasına karışırken hiç dikkat çekmezler. Duman adamlar, insanlar üzerinde öyle bir egemenlik kurarlar ki artık insanlar sürekli zamandan tasarruf etmenin plânlarını yaparlar. Eskiden zevk alarak yaptıkları günlük yaşamın vazgeçilmez parçalarından olan gündelik işleri artık gereksiz ve zaman kaybı olarak görürler ve mutsuzluğa doğru adım adım sürüklenirler:

“Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar taa yüreklerinde hissettiler. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu.”

Ortada tuhaf bir durum vardır. İnsanlar artık eskisi gibi mutlu değildir. İnsanlar zamandan tasarruf etmek amacıyla çocuklarıyla bile eskisi gibi ilgilenmiyorlardır. Sonunda Momo, bu tuhaf durumun farkına varır.

Peki, Momo duman adamlarla olan mücadelesinden galip çıkabilecek midir?

Michael Ende’nin yazdığı “Oysa zaman yaşamın kendisiydi. Ve yaşamın yeri yürekti.” cümlesiyle anılan, “çağdaş bir masal” tadındaki “Momo”yu seveceğinize inanıyor ve okumanızı tavsiye ediyoruz.

(Kaynak: Michael Ende, Momo, Pegasus Yayınları, Almancadan Çeviren: Leman Çalışkan)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Popüler Yayınlar