10 Mart 2025 Pazartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 9. Hafta

 


Atasözleri ve Anlamları 

Aç elini kora sokar:

Aç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar. 


Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez:

Aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.


"Açlıkla İlgili Atasözleri" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz.


Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede bulur:

Hedefleri, amaçları aynı olanların yolları aynı noktada kesişir. 


Haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir:

Doğru söz, yanlış yolda çok ilerlemiş kişiyi bile yola getirir. 


Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz:

Çalışanın emeğinin karşılığı verilmelidir. 


Hamala semeri yük olmaz:

İnsana kendi işi ağır gelmez.


Harman dövmek keçinin işi değil:

Önemli işler herkese yaptırılmaz. 



Deyimler ve Anlamları 

Eyere de gelir semere de:

Her işe yarar, her türlü işi görebilir. 

Eyer: Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne. 

Semer: At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç. 



Faka basmak:

Aldatılmak, tuzağa düşmek. 

Fak: Tuzak. 



Fora etmek:

Açmak, çözmek.


Gemi azıya almak:

Söz dinlemez olmak:

Gem: Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç. 


Göze göz dişe diş:

Yapılan kötülüğe aynı şekilde karşılık verme, misilleme.


Kaynak: TDK 

8 Mart 2025 Cumartesi

Emeğin ve Çalışmanın Önemini Anlatan Atasözleri



Lokma çiğnenmeden yutulmaz:

"Her iş emekle yapılır" anlamında kullanılan bir söz.


Zahmetsiz rahmet olmaz:

Sıkıntı, güçlük çekmeden iyi ve güzel işler başarılamaz. 


Emek olmadan yemek olmaz:

Yaşayabilmek, harcayabilmek için çalışıp kazanmak gerekir. 


İşleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar):

Tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir, çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar. 


Er olan ekmeğini taştan çıkarır:

Azimli kimse geçim yolunu bulmak için en güç işlerle bile uğraşmaktan yılmaz. 


Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir:

Karşılıksız da olsa çalışmak çalışmamaktan iyidir. 


Ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar:

Yazın çalışan kışın rahat eder. 


Ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar:

Elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur. 


Tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz:

Kendini işe vermeyenden, bir iş üretmeyenden hayır gelmez. 


Kaynak: TDK 


1 Mart 2025 Cumartesi

Atasözleri ve Deyimler Listesi - 8. Hafta



Atasözleri ve Anlamları 

 Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme:

Çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler. 


Gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş:

Toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez. 


Gem almayan atın ölümü yakındır:

Söz dinlemeyen hırçın kişi, davranışının büyük zararını görür. 


Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir:

İnsan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar. 


Gençlikte para kazan (veya taş taşı), kocalıkta kur kazan (veya ye aşı):

Kişi gençliğinde çalışıp para biriktirmelidir ki ihtiyarlığında çalışamadığı zaman onunla rahat rahat geçinsin.


Gezen ayağa taş değer (veya dolar):

Gereksiz yere gezen kişi, kendisine zararı dokunacak şeylerle karşılaşır. 


Gezen kurt aç kalmaz:

Geçimini sağlamak için gezip dolaşan, şuraya buraya başvuran kişi aç kalmaz. 


Deyimler ve Anlamları 

Kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak:

Güvenilmeyecek birine saklaması için bir şey bırakmak.


Punduna getirmek:

Bir şeyi yapmak için uygun zamanı ve yeri seçmek. 


NOT: İtalyanca kökenli bir sözcük olan "punt", "Bir şey için uygun zaman, fırsat." anlamına gelir. 


Her aşın kaşığı olmak:

Her şeye karışmak, her şeye burnunu sokmak.


Yandı gülüm keten helva:

"Kaçırılmış bir fırsat" anlamında kullanılan bir söz.


Ayıyı vurmadan postunu satmak:

Henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak.


Burnuna halkayı takmak:

İstediği gibi yönetmek, her istediğini yaptırmak. 


Burnuna karıncalar dolmak:

Ölmek.


Kaynak: TDK 


Popüler Yayınlar