Foto Kaynak: https://www.pexels.com/photo/text-on-shelf-256417/
Yapılandırmacı
yaklaşım; bilginin tekrarını değil, transferini ve yeniden yapılandırılmasını
savunan günümüzün eğitim anlayışıdır. Bu yaklaşıma göre; öğretmen bilgiyi
öğrenciye doğrudan sunmaz; öğrenci bilgiyi kendi çabalarıyla elde eder. Öğrenci
bilgiye ulaşmak için araştırır, sorular sorar, sorgular, tartışır.
Yapılandırmacı yaklaşım öğrencinin öğretim ortamına aktif bir şekilde
katılımını teşvik eden bir yaklaşımdır.
Yapılandırmacı
yaklaşım; öğretmenin öğrenciye doğrudan bilgi sunduğu, ikincil bilgi
kaynaklarına ulaşmayı teşvik ettiği, öğrencilerin düşüncelerini dikkate
almadığı, öğrenciye aktif katılım sağlamadığı gerekçesiyle geleneksel öğretim
anlayışını reddeden bir yaklaşımdır. Yapılandırmacı anlayışa göre öğretim
ortamı demokratik bir ortamdır ve bu demokratik ortamda öğretmen öğrencilerin de
görüşünü alır ve kararlar birlikte verilir.
Yapılandırmacı
yaklaşımda hazır bilgiye yer yoktur ve bu yaklaşımın temel amacı ise
öğrencilere gerçek yaşam deneyimleri kazandırmaktır. Yapılandırmacı yaklaşım bu
amacına ulaşabilmek için öğrencileri birincil bilgi kaynaklarına ulaşmayı
teşvik eder. Bu yaklaşıma göre öğrenci bilgiyi birincil bilgi kaynaklarından
öğrenmelidir. Peki birincil bilgi kaynakları nelerdir?
Birincil
bilgi kaynakları, öğrencinin doğrudan kendi yaşantısı yoluyla elde ettiği başka
bir deyişle gerçek yaşam deneyimleriyle elde ettiği verilerdir. Gerçek
modeller, deneyler, gözlem, görüşme vb. kaynaklar birincil bilgi kaynaklarını
oluşturur.
Birincil
bilgi kaynaklarıyla öğrenmeye ilişkin örnekler:
-Ay'ın
evrelerini ders kitabından öğrenmek yerine gözlemleyerek öğrenme (Gözlem
yoluyla öğrenme kalıcı bir öğrenme sağlar.)
-Öğrencinin
peri bacalarını ders kitabından veya başka materyallerden değil bizzat peri
bacalarının bulunduğu yere gidip öğrenmesi, tanıması (Öğretmen gerekli izinleri
aldıktan sonra o bölgeye gezi düzenleyebilir.)
-Derste
yaprak türlerini işleyen bir öğretmenin yaprak türlerini ders kitabından veya
başka materyallerden göstermek yerine öğrencilerini dışarı çıkarıp söz konusu
yaprak türlerini öğrencilerine doğal ortamda gösterip tanıtması ya da
onlardan yaprak toplamalarını istemesi
-"Vücudumuzu
Tanıyalım" ünitesini işleyen bir öğretmenin bu üniteyi sözel bilgilerle
işlemek yerine bir insan vücudu modeli üzerinde işlemesi
-Göstermeye
bağlı edebi metinlerden tiyatro türünü işleyen bir öğretmenin bu konuyu
kitaptan veya başka materyallerden işlemeyip bizzat uygulamaya dayalı işlemesi
(Sınıfça tiyatro etkinliği düzenlenir. Tüm öğrencilerin aktif katılımı
sağlanır. Böylece öğrenciler yaparak-yaşayarak öğrenme yoluyla tiyatroya dair
terimleri ve bu türün başlıca özelliklerini öğrenir.)
Örneklerden
de görüleceği üzere yapılandırmacı yaklaşımda gözlem, gezi, gerçek modeller ve
sürece aktif katılım yoluyla birincil bilgi kaynakları üzerinden öğrencilere
çeşitli bilgiler ve beceriler kazandırılır, etkili ve kalıcı öğrenmelerin
kapısı aralanır. Birincil bilgi kaynaklarından öğrenme bir nevi
yaparak-yaşayarak öğrenmeye vurgu yapar.
Değerli
okurlar; buraya kadar sizlere birincil bilgi kaynaklarından bahsettik. Bir de
"ikincil bilgi kaynakları nedir?" sorusuna yanıt arayalım.
İkincil
bilgi kaynakları; başka birileri tarafından oluşturulmuş, öğrenciye hazır olarak
sunulan bilgileri ifade eder. Yani başka bir deyişle öğrencinin gerçek yaşam
deneyimlerinden elde etmediği bilgilerdir. Ders kitapları bu tür kaynaklara en
güzel örnektir.
Yazımızı
bitirmeden önce "ders kitapları" konusunda kısa bir anekdotu sizlerle
paylaşalım. Yazımızın son kısmından "Öğretim sürecinde ders kitapları
kullanılmasın." diye bir sonuç çıkarılmasın. Ders kitapları eğitim-öğretim
sürecinin merkezinde olan materyallerdir. Öğretim sürecinin olmazsa olmazıdır.
Ders kitapları sadece tek başına etkili ve kalıcı öğrenme için yeterli değildir.
Vurgulamak istediğimiz konu da budur.
Değerli
okurlarımız; sizlere bu yazımızda yapılandırmacı yaklaşımdan ve bu yaklaşımın
vazgeçilmez parçalarından olan birincil bilgi kaynaklarından bahsettik.
"Birincil bilgi kaynakları nelerdir?" sorusuna cevap ararken bir
yandan da ikincil bilgi kaynakları hakkında da kısa ve öz bilgi vermeye
çalıştık. Yorumlarınızı bekler, okuduğunuz için de teşekkür ederiz.
Yapılandırmacı yaklaşım aslında bizde eksikliği çok fazla hissedilen "öğretim" kısmı sanki. Eskiden "eğitim - öğretim" denildiğinde "eğitim" var da "öğretim" yok denirdi. Şimdilerde maalesef "eğitim" de kalmadı artık okullarda. :(
YanıtlaSilHem eğitimin hem de öğretimin geliştirilmesi şart. Değerli görüşünüz için teşekkürler...
SilAnladığım kadarıyla yapılandırmacı yaklaşımın amacı öğrenmeyi öğretmektir. Çok güzel bir yazı olmuş İbrahim Bey, çok teşekkür ederim bu faydalı yazıyı Hazırladığınız için.
YanıtlaSilAynen öyle. Bireylere öğrenmeyi öğreterek onları geleceğe hazırlamak... Değerli yorumunuz için teşekkürler...
SilBirincil kaynaklar merkezde olmak üzere ama ikincil kaynaklardan da yardım alacak şekilde öğretim olmalı.
YanıtlaSilDoğru bir tespit... Tebrikler. Değerli yorumunuz için teşekkürler...
SilGörerek öğrenme çok iyi iz bırakıyor. Bunun " birincil bilgi kaynakları" kategorisine girdiğini yazınız sayesinde öğrenmiş oldum. Teşekkürler..
YanıtlaSilGörerek, dokunarak öğrenme gerçekten bireyde iz bırakıyor. Değerli görüşünüz için teşekkürler...
SilAnlatılmak istenileni çok güzel bir şekilde özetlemişsiniz. Tebrikler. Saygılar bizden. İlginiz ve değerli yorumunuz için teşekkürler...
YanıtlaSilÖrneklerle öğrenme. Deney ve gözlemlerle, bilgiyi kaynağından öğrenme. Ne kadar açıklayıcı ve yararlı bir yazı İbrahim Bey. Ben şöyle bir misal versem, hani bir dil öğrenirsiniz ama pratiğini yapmanız gerekir tam konuşabilmek için. Keşke çocuklarımız küçüklüklerinden itibaren bu bilinç ve yöntemle yetişse. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilDil öğrenme gibi diğer konularda da teoriyi pratiğe dönüştürme etkili ve kalıcı öğrenmeler için oldukça önemli. Değerli yorumunuz için teşekkürler...
Sil