23 Haziran 2024 Pazar

Edebiyat-Felsefe İlişkisi


Edebiyat, TDK Güncel Türkçe Sözlük’te “Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı; yazın” olarak tanımlanır. Felsefe ise varlığı, evreni, bilgiyi ve değerleri anlamak amacıyla yapılan düşünsel faaliyetler ya da sözlük anlamıyla “Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması"dır. Edebiyat-felsefe ilişkisini irdeleyecek olursak her ikisinin de ortak yanı dildir. ”Dilin kullanımı”, “dil bilinci” her iki disiplin için de önemlidir. Bu hususta şunlar söylenebilir:

“ Edebiyat, sözcükleri kullanan bir sanat biçimidir. Dolayısıyla felsefe için olduğu gibi edebiyat için de “dilin kullanımı”, “dil bilinci” son derece önemlidir. Ancak bu, felsefe ile edebiyatın dili aynı biçimde kullandıkları anlamına gelmez. Fakat edebiyatın felsefeye yaklaştığı örnekler de bulunmaktadır. Bu açıdan akla ilk gelen Tolstoy, Dostoyevski, Proust’un eserleridir ki bu eserler felsefi düşüncelerle yüklüdür. Şüphesiz her edebî eserde güçlü ya da zayıf bir kavramsal ve düşünsel yapı vardır.” (Emel Koç, Felsefe ve Edebiyat, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi)

Buradan hareketle şu yargıya varabiliriz: Bir edebî metin felsefî metin değildir ancak çoğu edebî metnin bir düşünsel yapısı başka bir deyişle felsefî bir altyapısı vardır. Felsefî düşüncelerle örülü edebî metinlerin varlığı tartışılmaz bir gerçektir. İşte edebiyat-felsefe ilişkisini bu şekilde açıklayabiliriz.

Kaynak:

1)TDK Güncel Türkçe Sözlük

2) Emel Koç, Felsefe ve Edebiyat, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar