Michael Ende / Momo
Zaman nedir? Zaman tanımlanması basit görünen ancak içerisinde
büyük sırlar barındıran bir olgudur aslında. Bu yüzden olsa gerek tanımı kişiden
kişiye göre değişebilir. Zamanın kısalığını veya uzunluğunu ele aldığımızda ise
bu da aslında göreceli bir olgudur. Kimi zaman olur ki zaman su gibi akıp geçer
kimi zaman olur ki zaman geçmek bilmez.
Bu yazımızda ana konusunu “zaman” kavramının oluşturduğu nitelikli
bir esere yer vereceğiz. Michael Ende’nin kaleme aldığı “Momo” adlı
eseri ele alacağız.
Eserin başkahramanı Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde
yaşayan küçük bir kızdır. Orada burada bulduğu ya da birilerinin verdiği eşyalardan
başka bir şeyi olmayan Momo’nun sahip olduğu olağanüstü bir yetenek vardı. Bu yetenek
dinlemekti. Aslında kulağa çok basit geliyor değil mi? Her insan az çok dinler ama
yazar Momo’nun bu dinleme yeteneğine dikkat çekmek için “çok az insan gerçekten
iyi bir dinleyicidir.” der. Momo karşısındaki insanları öyle bir dinlerdi ki karşısındaki
kişi ona bilinçaltında gizli kalmış düşüncelerini rahatça açıklardı ve bu duruma
Momo da şaşırırdı.
İyi bir dinleyici olan ve bunun için de bol zamanı olan Momo
bu yeteneğiyle insanlar arasında olumlu bir bağ kurar. Ancak bir süre sonra
yolunda gitmeyen olaylar cereyan eder. İnsanların zamanını çalma konusunda oldukça
ince hesaplar yapan “duman adamlar” ortaya çıkar ve artık hiçbir şey eskisi gibi
olmaz. Zaman hırsızlığı konusunda oldukça usta olan “duman adamlar” için gizlilik
çok önemlidir. Bu konuda öyle ustadırlar ki kente yerleşirler ve halkın arasına
karışırken hiç dikkat çekmezler. Duman adamlar, insanlar üzerinde öyle bir egemenlik
kurarlar ki artık insanlar sürekli zamandan tasarruf etmenin plânlarını yaparlar.
Eskiden zevk alarak yaptıkları günlük yaşamın vazgeçilmez parçalarından olan gündelik
işleri artık gereksiz ve zaman kaybı olarak görürler ve mutsuzluğa doğru adım adım
sürüklenirler:
“Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf
ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze
ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar taa
yüreklerinde hissettiler. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu.”
Ortada tuhaf bir durum vardır. İnsanlar artık eskisi gibi mutlu
değildir. İnsanlar zamandan tasarruf etmek amacıyla çocuklarıyla bile eskisi gibi
ilgilenmiyorlardır. Sonunda Momo, bu tuhaf durumun farkına varır.
Peki, Momo duman adamlarla olan mücadelesinden galip çıkabilecek
midir?
Michael Ende’nin yazdığı “Oysa zaman yaşamın kendisiydi.
Ve yaşamın yeri yürekti.” cümlesiyle anılan, “çağdaş bir masal” tadındaki “Momo”yu
seveceğinize inanıyor ve okumanızı tavsiye ediyoruz.
(Kaynak: Michael Ende, Momo, Pegasus Yayınları, Almancadan
Çeviren: Leman Çalışkan)