edebiyat-psikoloji ilişkisi 12.sınıf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat-psikoloji ilişkisi 12.sınıf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2024 Çarşamba

Edebiyat-Psikoloji İlişkisi


Edebiyat, TDK Güncel Türkçe Sözlük'te Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı; yazın.” şeklinde tanımlanmaktadır. Psikoloji ise TDK Güncel Türkçe Sözlük’te “Bir grubun veya bir bireyin düşünme, duygulanma biçimlerini ve davranışlarını konu alan bilim dalı, ruh bilimi, ruhiyat.” olarak tanımlanır. Aslında her iki kavramın da ortak noktası insan ve insanın davranışlarıdır. Her iki bilim de insanı ve davranışlarını konu alır. Bu nedenle edebiyat ile psikoloji bilimleri arasında sıkı sıkıya bir bağ vardır.

Edebiyat-Psikoloji İlişkisi

Psikoloji bilimi, edebiyatı besleyen en önemli çalışma alanlarından biridir. Psikoloji de edebiyat da insan ruhuna eğilir ve insan ruhunun bilinmeyenlerini, insanın içinde bulunduğu ruh hâlini aktarmaya çalışırlar. Bu konuyla ilgili İsmet Emre, “Yeni Türk Edebiyatının Psikoloji Kaynakları” adlı makalesinde şunları kaleme almıştır:

“Doğalarındaki yakınlıktan dolayı psikoloji, edebiyatı besleyen en ciddi çalışma alanlarından biri olagelmiştir. Her iki disiplin de insan ruhunun karmaşasındaki bilinmezliklere eğilmeleri ve karanlık noktalarına uzanmaları bakımından yer yer benzeri yöntemleri kullanmak durumunda kalmışlardır. Bir anlamda edebiyat ile psikoloji, insan ruhunun farklı ortamlardaki dil kodlarıyla şifrelerini çözme uğraşı vermektedirler.”

Edebî eserleri meydana getiren yazarlardır. Yazarlar, edebî eserlerini oluştururken bu eserlere kendilerinin yaşantılarından, duygularından ve düşüncelerinden izler bırakırlar. Başka bir deyişle edebî eserlerde yazarın psikolojisinden izler olduğunu söyleyebiliriz. Sözünü ettiğimiz bu husus da gösteriyor ki edebî eserler insan ruhundan izler taşır ve bu durum da edebiyat ile psikolojinin sıkı sıkıya bir ilişki içinde olduğunu gösterir.

Bir şairin ya da bir yazarın kaleme aldıkları eserlerde nasıl bir ruh hâli içinde olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz. Bu konuda Mustafa Karabulut, “Cahit Sıtkı Tarancı'nın Şiirlerine Psikanalitik Bir Yaklaşım” adlı makalesinde şunları dile getirmiştir:

“Şair ve yazarlar, eserlerinde psikolojik yapılar hakkında bilgiler verirler. Sanatçı bir bakıma toplumun sözcüsü durumundadır ve eseri vasıtasıyla bastırılmış duyguları ortaya koyar. Örneğin; Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinde ölüm söylemi onun psikolojisinden izler taşır.”

Yukarıdaki ifadeler edebiyat-psikoloji ilişkisini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Kaynak:

1.TDK Güncel Türkçe Sözlük

2.İsmet Emre, Yeni Türk Edebiyatının Psikoloji Kaynakları, Turkish Studies

3.Mustafa Karabulut, Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirlerine Psikanalitik Bir Yaklaşım

 

 


Popüler Yayınlar