Deyimler, anlatıma çekicilik katan, genellikle gerçek
anlamından uzaklaşıp mecaz anlam kazanan, birden fazla sözcükten oluşan ve bir durum
bildiren dil birlikleri ya da kalıplaşmış sözcük topluluğu olarak tanımlanabilir.
“Az sözle çok şey anlatma” işleviyle anlatımda özlülüğü sağlayan deyimlerin
ilgi çekici hikâyeleri vardır. Biz bu yazımızda “ipsiz sapsız” deyiminin
hikâyesini anlatacağız.
“İpsiz Sapsız” Deyiminin Hikâyesi
Şimdi olduğu gibi eskiden de Anadolu’dan İstanbul’a çalışmak
üzere adamlar gelir, bunların çoğu da herhangi bir mesleğe sahip olmadıklarından
ya hamallıkla yahut kazma kürekle çalışarak işe başlarlarmış. Bunların içinde öyleleri
olurmuş ki hamallık yapmak için ne bir ipleri, amelelik yapmak için de ne bir kazma
veya kürekleri bulunurmuş. Bir ip veya tutacak bir sap sahibi olmayan bu kişiler
için söylenen ipsiz sapsız deyimi de meslek sahibi olmamakla birlikte, bir
işe güce de yaramayan adamlar hakkında tahkir anlamında kullanılmıştır. Hâlen haylazlık
eden, herhangi bir geçim vasıtası peşinde olmayan sorumsuz insanlar için bu deyimi
kullanırız. Hatta daha ileri giderek “ipe sapa gelmez herifin biri!” dediğimiz
de olur.
Kaynak: İskender Pala, İki Dirhem Bir Çekirdek, Kapı
Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder