1)Deyimler
En az iki
sözcükten oluşan, genellikle mecaz anlam taşıyan, anlatımı güçlendirmek ve
zenginleştirmek amacıyla kullanılan söz öbeklerine deyim denir.
Deyimlerin
Özellikleri
a)Deyimler
kalıplaşmış söz öbekleridir. Bu nedenle deyimleri oluşturan sözcüklerin yerleri
değiştirilemez, sözcüklerin yerine eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları
kullanılamaz. Örneğin “pireyi deve yapmak” deyimi “deveyi pire yapmak” ya
da “pireyi inek yapmak” şeklinde değiştirilemez.
b) Deyimler
genellikle mastar biçimindedir: Etekleri zil çalmak, burnundan gelmek,
göklere çıkarmak...
c) Deyimler genellikle
mecaz anlamlıdır:
-Kılı kırk
yarmak (Titiz ve ayrıntılı bir biçimde incelemek, önemle üstünde durmak)
-Burnundan
kıl aldırmamak (Kendisine söz söyletmemek, çok huysuz ve kibirli olmak)
ç) Bazı
deyimler ise gerçek anlamlıdır:
-Yaza
çıkmak (Yaz mevsimine ulaşmak)
-İyi gün
dostu olmak (Dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçmak)
d) Bazı
deyimler mastar halinde olmayıp söz öbeği biçimindedir:
-Örümcek
kafalı (Eskiye saplanıp yeniliklere düşman olan, geri düşünceli kimse)
-Burnu
büyük (Kibirli kimse)
-Başına
buyruk(Kimseden izin almaksızın dilediği gibi davranan kimse)
e) Deyimler
yargı bildirmez, öğüt vermez. Deyimler, bir durumu anlatan söz öbekleridir.
2) Atasözleri
Atalarımızın
uzun gözlem ve deneyimleri sonucunda oluşmuş, öğüt veren, az sözle çok şey
anlatan özlü sözlere atasözleri denir.
Atasözlerinin
Özellikleri
a) Atasözleri
anonimdir başka bir deyişle söyleyeni belli değildir ve halkın ortak malıdır.
b) Atasözleri
kalıplaşmış sözler olduğu için atasözlerini oluşturan sözcüklerin yeri değiştirilemez ve bu sözcükler başka sözcüklerle değiştirilemez. Örneğin; “Damlaya
damlaya göl olur.” atasözünü “Göl olur damlaya damlaya.” ya da “Damlaya damlaya
havuz olur.” şeklinde değiştiremeyiz.
c) Atasözleri
genel yargılar bildirir. Genel yargılar bildirirken de ders verici bir nitelik
taşır.
ç) Atasözleri
genellikle mecaz anlamlıdır:
-Acı
patlıcanı kırağı çalmaz: Herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer
kötü durumlar etkilemez.
-Güneş
balçıkla sıvanmaz: Herkesin bildiği gerçek inkâr edilemez.
- Her
ağaçtan kaşık olmaz: Özelliği
olan bir iş için sıradan birisi kullanılamaz.
d) Gerçek
anlamlı olan atasözleri de vardır:
- Bugünün
işini yarına bırakma.
-Akıl akıldan
üstündür.
-Dost ile ye
iç; alışveriş etme.
e) Atasözleri
her zaman cümle şeklindedir.
Atasözleri ve Deyimler Arasındaki
Farklar
1)Atasözleri
cümle şeklindedir. Deyimler ise genellikle mastar halindedir.
2) Atasözleri
yargı bildirirken, deyimler yargı bildirmez.
3)Atasözleri
öğüt vericidir ancak deyimlerde öğüt verici bir nitelik yoktur. Deyimler, bir
durumu anlatmak için kullanılır.
Bazı Deyimler ve Anlamları
El ayak çekilmek: Ortalıkta hiç kimse kalmamak, ıssızlaşıp sessizleşmek.
Göz nuru dökmek: Fazla emek sarf etmek.
Kalburla su taşımak: Verimsiz, verim alınamayacak, olmayacak bir işle uğraşmak.
Bağlandığı yerde otlamak: Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göstermemek.
Deveyi havuduyla yutmak: Eline geçen ve hakkı olmayan şeyleri kendi menfaati için kullanmak.
(Havut: Deve semeri)
Bazı Atasözleri ve Anlamları:
Ak koyunun kara kuzusu da olur: İyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir.
Demir tavında dövülür: Her iş zamanında ve uygun durumda yapılır.
Eğreti ata binen tez iner (Emanet ata binen tez iner): Ödünç alınmış, emanet araçlarla girişilen işler çoğu kez yürütülemez.
Ağaçtan maşa olmaz: Yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde kullanılamaz.
Keseye danış, pazarlığa sonra giriş: Bir şeyi almadan önce bütçemizin yeterli olduğundan emin olmalıyız.