21 Aralık 2021 Salı

Öznel ve Nesnel Anlamlı Cümleler


Cümleler ifade ettiği düşüncelerin özelliklerine göre öznel anlamlı cümleler ve nesnel anlamlı cümleler olmak üzere ikiye ayrılır. Biz bu yazımızda öznel anlamlı ve nesnel anlamlı cümleleri açıklayıp bu konuya dair örnekler sunacağız.

Öznel Anlam Nedir? Öznel Anlamlı Cümleler

Söyleyenin kişisel beğenisini, duygu ve düşüncelerini içeren, ifade edilen duyguların, beğenilerin ve düşüncelerin kişiden kişiye göre değiştiği cümlelere öznel anlamlı cümleler denir. Öznel yargılı cümleler, “Bence, bana göre...” anlamı taşıyan cümlelerdir.

Örnek: Antalya ülkemizin en güzel şehridir.

Bu cümledeki “en güzel” ifadesi öznel bir ifadedir ve bu kişiden kişiye değişir. Başkasına göre ülkemizin en güzel şehri başka bir şehir olabilir.

-Yaz mevsiminde en iyi dinlenme yöntemi deniz kıyısında yürümektir.

Bu cümlede “en iyi” ifadesi öznel bir ifadedir ve bu durum da kişiden kişiye göre değişebilir. Başkasına göre yaz mevsiminde en iyi dinlenme yöntemi denizde yüzmek veya başka bir faaliyet olabilir.

Diğer Örnekler:

-Özellikle bu mevsimde yapılan yürüyüşlerin tadına doyulmuyor.

-Ünlü sanatçı, kıyafetiyle herkesin gözlerini kamaştırdı.

-Deniz kenarında yürüyüş yapmak insana bambaşka dünyaların kapılarını açıyor.

Yukarıdaki cümleler kişisel beğenileri ve düşünceleri içerdiği için öznel anlamlı cümlelerdir.

 

2) Nesnel Anlam Nedir? Nesnel Anlamlı Cümleler

Söyleyenin kişisel beğenisini, duygu ve düşüncelerini içermeyen, dile getirilen yargıların kişiden kişiye göre değişmediği cümlelere nesnel anlamlı cümleler denir. Nesnel yargılı cümlelerde dile getirilen yargılar herkesçe kabul görmüş, kanıtlanabilir yargılardır.

Örnek: Cumhuriyetin ilanından sonra siyasal gelişmelerin yanı sıra kültürel faaliyetlerle de ilgilenilmiştir.

Yukarıdaki cümle kişisel duygu ve düşünce içermeyen, kişiden kişiye göre değişmeyen, kanıtlanabilir ve herkesçe kabul görmüş bir yargı içerdiği için nesnel anlamlı cümledir.

Diğer Örnekler:

-Yazarın son romanı üç yüz sayfadan oluşuyor.

-“Küçük Ağa” romanı Tarık Buğra tarafından yazılmıştır.

-Yazar, son kitabında kalabalıklar içinde yalnız kalan bir aydının öyküsünü anlatıyor.

Yukarıdaki cümleler kişisel duygu ve düşünce içermeyen, kişiden kişiye göre değişmeyen, kanıtlanabilir yargılar olduğu için nesnel anlamlıdır. 

Örnek Sorular: 

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisi öznel anlamlıdır?

A) Hareket edebilmemiz için beynimiz, sinir hücrelerimiz, kaslarımız ve kemiklerimiz hep birlikte çalışır. 

B) Canberra, altmış yıl önce kurulmuş bir kent. 

C) Hareket edeceğimiz zaman beynimizden kaslarımıza sinir hücrelerimiz aracılığıyla uyarılar gönderilir.

D) Edebiyatımızın deneme türüne olan uzaklığı büyük bir eksiklik gibi gözüküyor. 

Çözüm: A, B ve C seçenekleri herkesçe kabul görmüş kanıtlanabilir yargılar olduğu için nesnel anlamlıdır. D seçeneğinde ise kişisel bir görüş dile getirilmiştir ve bu seçenek öznel anlamlıdır.   Cevap: D


2) Aşağıdaki cümlelerden hangisi nesnel anlamlıdır? 

A) İnsan kitap okumadığı her an kendini ziyanda hisseder. 

B) Sinir hücrelerimiz aracılığıyla gönderilen uyarılar sayesinde kaslarımız harekete geçer. 

C) Dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur. 

D) Unutmayın ki insana yaşama sevinci, neşesi katan sadece iyimser insanlardır. 

Çözüm: A, C ve D seçeneklerindeki yargılar kişisel görüşleri içerir ve bu görüşler kişiden kişiye göre değişebilir.  B seçeneğindeki ifade ise herkesçe kabul görmüş, kişiden kişiye göre değişmeyen kanıtlanabilir bir yargıdır ve o yüzden nesnel anlamlıdır.  Cevap: B


Konuyla ilgili birinci testimize BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Konuyla ilgili ikinci testimize BURADAN ulaşabilirsiniz. 

20 Aralık 2021 Pazartesi

Fiilde Kip-Haber-Dilek Kipleri


Bu yazımızda sizlere  “Fiilde Kip: Haber Kipleri-Dilek Kipleri” konusunu anlatacağız. Ancak konumuza geçmeden önce “çekimli fiil” konusunu ele almamızda fayda var.

  Çekimli Fiil Nedir?

Çekimli fiil, belirli bir zamanı ve dileği, kişi (şahıs) ekleriyle gösteren eklerdir.

Örnek: oku-du-m

“okudum” fiili çekimli bir fiildir.

Oku: fiil kökü

-du: görülen (bilinen) geçmiş zaman eki

-m: 1. tekil (şahıs) eki

1.Fiillerde Kip

Fiiller, zaman ve anlam özelliklerine göre çeşitli ekler alır ve bu eklerle değişik biçimlerde kullanılırlar. Bu ekler kimi zaman zorunluluk bildirir kimi zaman da eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğini bildirir. İşte biz bu eklerin kullanılış biçimlerinin her birine kip deriz.

Türkçede kipler, haber ve dilek kipleri olmak üzere ikiye ayrılır.

1.1. Haber (Bildirme) Kipi Ekleri

Haber kipleri, zaman anlamı taşıyan kipler olup, fiilin geçmişte yapıldığını, yapılmakta olduğunu, her zaman düzenli olarak yapıldığını veya henüz gerçekleşmemiş olduğunu belirten kiplerdir. Türkçemizde dört temel zaman vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

1.1.1.Geçmiş Zaman (-dı, - di, - mış, - miş)

Eylemin geçmişte yapıldığını bildirir. Geçmiş zaman ikiye ayrılır:


a) Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman

Görülen ve bilinen, geçmişe ait bir eylemin anlatılmasında kullanılır. “-dı, - di, - du, - dü” ekleriyle yapılır.

Örnekler:

Hepsinin yüzünde büyük bir hayal kırıklığı belirdi.

Salgın hastalıkla ilgili günlük veriler akşam açıklan.

Başka bir şey duymamak için başını yastığın altına soktu.


b) Duyulan (Öğrenilen) Geçmiş Zaman

Görmediğimiz, başkasından duyduğumuz, geçmişe ait bir eylemin anlatılmasında kullanılır. “-mış, - miş, - muş, - müş” ekleriyle yapılır.

Örnekler:

İki hafta önce Ankara’dan dönüş yapmış.

Gece tam bu bölgede kaza olmuş.

Ablasını görünce hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış.

 

1.1.2.Şimdiki Zaman

Henüz tamamlanmamış yapılmakta olan eylemin anlatılmasında kullanılır. “-yor” ekiyle yapılır.

Örnekler:

Kitap okurken kendimi rahat hissediyorum.

Mutfakta bulaşıkları yıkıyor.

Yarın sınavı olduğu için sabahtan beri ders çalışıyor.

 

1.1.3.Gelecek Zaman

Gerçekleşmemiş, ileri bir tarihte gerçekleşecek bir eylemin anlatılmasında kullanılır. “-acak, - ecek” ekleriyle yapılır.

Örnekler:

Uçak iki saat sonra kalkacak.

Raporu gelecek hafta kurula sunacağız.

Taraflar bir ay sonra mahkemeye çıkacak.

 

1.1.4.Geniş Zaman

Eylemin her zaman düzenli olarak yapıldığının bildirilmesinde kullanılır. “-r, - ar, - er, - ır, - ir, - ur, - ür” ekleriyle yapılır.

Örnekler:

O, kahvaltısını bitirdikten sonra gazete okur.

Ahmet her akşam soru çözer.

Sonbahar geldiğinde içimi nedensiz bir hüzün kaplar.

 

1.2.Dilek Kipi Ekleri

Zaman anlamı taşımayan, bir dileği veya tasarlanan bir eylemi bildiren kiplere dilek kipi denir. Dilek kiplerini dört başlık altında inceleyebiliriz.

1.2.1. Gereklilik Kipi

Adından da anlaşılabileceği gibi eylemin yapılmasının zorunlu olduğunu belirten kiptir. “-meli, - malı” ekleriyle yapılır.

Örnekler:

Yaşın ilerledi, artık sağlığına dikkat etmelisin.

İşleminizi yapabilmemiz için bu formu doldurmalısınız.

Havalar iyice soğumadan bu odunları kırmalıyız.

 

1.2.2 İstek Kipi

Cümleye istek, dilek anlamı katan bu kip “-e, - a” ekleriyle yapılır. Cümlede ise “-alım, - elim, - ayım, - eyim” şeklinde karşımıza çıkar.

Örnekler:

Bugün eve erken gideyim.

Hafta sonu dedemlerde kalayım.

Bu gece film izleyelim.

 

1.2.3. Koşul (Şart) Kipi

Bir eylemin başka bir eyleme bağlı olarak gerçekleşeceğini bildiren kipe koşul (şart) kipi denir. “-se, - sa” ekleriyle yapılır.

Örnekler:

Düzenli ders çalışırsan notların kesinlikle yükselir.

Ödevlerini yaparsan oyun oynamana izin verebilirim.

Yediklerine dikkat edersen hazımsızlık yaşamazsın.

 

1.2.4. Emir Kipi

Eki olmayan ve eylemin yapılması gerektiğini emir şeklinde bildiren kiptir. Kişi ekleriyle çekimlenen bu kipte birinci tekil ve birinci çoğul kişi ekinin emir çekimi yoktur.

Örnekler:

Oradaki kitabı buraya getir.

Ben gidiyorum, sen de odanı topla.

Bakkaldan ekmek al.

 

Örnek Sorular: 

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil, görülen geçmiş zaman kipiyle çekimlenmemiştir

A) Bilimdeki gelişmeleri yakından izleyen Atatürk, haritayı görmek istedi. 

B) Harita Ankara'ya getirildi. 

C) Haritayı çok beğenen Atatürk haritanın tıpkıbasımının yapılarak daha çok kişiye ulaştırılması talimatını verdi. 

D) Uzun uğraşlar sonucunda harita bulunmuş. 


Çözüm: A seçeneğinde "istedi", B seçeneğinde "getirildi", C seçeneğinde "verdi" fiilleri görülen geçmiş zaman kipiyle çekimlenirken; D seçeneğinde "bulunmuş" fiili duyulan geçmiş zaman kipiyle çekimlenmiştir.  Cevap: D 

 

2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil, dilek kipiyle çekimlenmiştir? 

A) Bir anda bir fırtına koptu. 

B) Köyün çarşısına ineceğim. 

C) Yarın eşyaları almak için ilçeye inelim. 

D) Adam, yüzüme garip garip bakıyor. 


Çözüm: 

- A seçeneği; "koptu"- görülen geçmiş zaman (haber kipi) 

- B seçeneği; "ineceğim" - gelecek zaman (haber kipi) 

-D seçeneği; "bakıyor" - şimdiki zaman (haber kipi) 

-C seçeneği; "inelim" - istek kipi (-e, -a) (dilek kipi) 

Cevap: C 


 

16 Aralık 2021 Perşembe

Nicel Anlam ve Nitel Anlam Nedir?



Sizlere bu yazımızda "Sözcükte Anlam" başlığı altında incelenen "Nicel Anlam" ve "Nitel Anlam" konusunu anlatacağız.

Nicel Anlam Nedir? Nicel Anlamlı Sözcükler

Varlıkların, kavramların azalıp çoğalabilen, sayılabilen, ölçülebilen özelliklerini bildiren sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir. Ağırlık, uzunluk, kısalık, mesafe gibi ölçülebilirliği belirten ifadeler nicel anlamla ilgilidir.

 

Nicel Anlam Örnekler:

Yüksek binaların arasında sıkışıp kalmışız.

(Binaların yüksekliği ölçülebileceği için “yüksek” sözcüğü nicel anlamlı sözcüktür.)

Geniş bir bahçeleri vardı.

(Bahçenin genişliği ölçülebileceği için “geniş” sözcüğü nicel anlamlıdır.)

Uzun boylu bir adam sokağın başında bekliyordu.

(Boyun uzunluğu ölçülebildiği için “uzun” sözcüğü nicel anlamlıdır.)

 

Nitel Anlam Nedir? Nitel Anlamlı Sözcükler

Nitel anlamlı sözcükler, varlıkların ölçülemeyen ve sayılamayan özelliklerini ifade eden sözcüklerdir. Bu sözcükler varlıkların niteliğini başka bir deyişle nasıl olduklarını bildiren sözcüklerdir.

 

Nitel Anlam Örnekler:

Çocuk, neşeli tavırlarıyla dikkat çekiyordu.

Son derece cömert bir insandı.

İnsanlara soğuk davranman bence doğru değil.

Rahat tavırlarıyla dikkat çeken geniş bir insandı.

 

Yukarıdaki altı çizili sözcükler varlıkların niteliğini belirten sözcüklerdir ve varlıkların ölçülemeyen ve sayılamayan özelliklerini ifade eder. Örneğin; bir insanın cömertliği ölçülemez ve sayılamaz. Bu nedenle bu sözcük nitel anlamlı bir sözcüktür. 


 

14 Aralık 2021 Salı

Eş Anlamlı, Zıt Anlamlı, Yakın Anlamlı Sözcükler Konu Anlatımı

 


Bu yazımızda sizlere eş anlamlı sözcükler, zıt anlamlı sözcükler ve yakın anlamlı sözcüklerden söz edeceğiz.

Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler

Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı taşıyan ve birbirlerinin yerine kullanılabilen sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir.

Örnek: Gayretini takdir ediyorum.

Çabanı takdir ediyorum.

Yukarıdaki örnekte “gayret” ve “çaba” sözcükleri yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı taşırlar ve birbirlerinin yerine kullanılabilirler.

Bazı Eş Anlamlı Sözcükler:

al-kırmızı

kara-siyah

ak-beyaz

yanıt-cevap

güz-sonbahar

anı-hatıra

gizem-sır

öykü-hikâye

yel-rüzgâr

yüzyıl-asır

lisan-dil

barış-sulh

savaş-harp

ikaz-uyarı

fiil-eylem 

birey-fert

fayda-yarar

cümle-tümce

görev-vazife

 

Zıt (Karşıt) Anlamlı Sözcükler

Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklere zıt anlamlı sözcükler denir.

Bazı Zıt Anlamlı Sözcükler:

kalın-ince

kısa-uzun

bayat-taze

sıcak-soğuk

korkak-cesur

zengin-fakir

uzak-yakın

gece-gündüz

ağır-hafif

şişman-zayıf

güzel-çirkin

yukarı-aşağı

tembel-çalışkan

cimri-cömert

savaş-barış

ucuz-pahalı

alçak-yüksek

dost-düşman

ilk-son

açık-kapalı 

 

NOT: Bir sözcüğün olumsuzu, o sözcüğün zıt anlamlısı değildir.

Örnek: “gitmek” sözcüğünün zıt anlamlısı “gitmemek” değildir.

“kalmak” sözcüğünün zıt anlamlısı “kalmamak” değildir.

 

Yakın Anlamlı Sözcükler

Yazılışı ve okunuşu farklı olan, eş anlamlı gibi gözükse de birbirinin yerini tutmayan, aralarında anlam farkı bulunan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Yakın anlamlı sözcükler eş anlamlı sözcüklerle karıştırılmamalıdır.

Bazı Yakın Anlamlı Sözcükler:

tanıdık-bildik

saçmak-dağıtmak

dost-arkadaş

tutmak-yakalamak

bakmak-seyretmek

donmak-üşümek

doğru-dürüst

kırılmak-darılmak

yalan-yanlış 


Örnek Sorular: 

1) 5. sınıf öğrencisi Nisa, aşağıya bazı sözcüklerin eş anlamlılarını yazmıştır. Nisa yazdığı bu sözcük çiftlerinin hangisinde yanlışlık yapmıştır? 

A) yüce-ulu          B) tür-çeşit             C) pay-hisse             D) gece-gündüz

Çözüm: A, B ve C seçeneklerinde verilen sözcükler eş anlamlıyken, D seçeneğindeki sözcükler zıt anlamlıdır.   Cevap: D 


2) "çürük-sağlam" sözcükleri arasındaki anlam ilişkisi aşağıdakilerin hangisinde yoktur?

A) sert-yumuşak          B) donmak-üşümek            C) cimri-cömert          D) sığ-derin 

Çözüm: "çürük-sağlam" sözcükleri arasında zıt anlamlılık ilişkisi vardır. Soruda bizden bu sözcükler arasında bulunan anlam ilişkisinin hangisinde olduğu sorulmaktadır. A,C ve D seçeneklerindeki sözcükler zıt anlamlıyken, B seçeneğindeki sözcükler yakın anlamlıdır.     Cevap: B 



3) -Rüzgâr 
    -Meşhur
    -Hatıra 

    Yukarıdaki sözcüklerden herhangi birinin eş anlamlısı aşağıdaki cümlelerin hangisinde yoktur? 

A) Tatlı bir yel, usulca saçlarını okşuyordu. 
B) Bu oyun, anılarımızda yer eden oyunlardan biriydi. 
C) Sonbaharın hüznü yine gönlüme düştü. 
D) Ünlü sanatçının konseri iptal edildi. 

Çözüm: 

A) yel = rüzgâr
B) anı = hatıra 
D) ünlü = meşhur 

C seçeneğinde yukarıda verilmiş sözcüklerden herhangi birinin eş anlamlısı yoktur.     Cevap: C 


Konuyla ilgili testimize BURADAN ulaşabilirsiniz. 


22 Kasım 2021 Pazartesi

Sözcükte Anlam (Sözcükte Anlam Özellikleri)

 




Sözcükte Anlam Türkçe dersinde 5,6,7 ve 8. sınıf düzeylerinde işlenen kapsamı çok geniş bir konudur. Biz bu yazımızda "Sözcükte Anlam Özellikleri" konusunu ele alacağız. 

Sözcükler anlam özelliklerine göre;

1) Gerçek Anlam (Temel Anlam 
2) Mecaz Anlam 
3) Terim Anlam 

olmak üzere üç başlık altında incelenir. 

1) Gerçek Anlam (Temel Anlam) 

Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamına ya da sözlükteki birinci anlamına gerçek anlam (temel anlam) denir. Örneğin "ateş" dendiğinde akla gelen ilk anlam o sözcüğün gerçek anlamıdır. 

Örnek: İpi keserken oldukça zorlandı. 

"kesmek" sözcüğünün sözlükteki ilk anlamı "bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"tır. Yani "kesmek" sözcüğünün gerçek anlamı budur. Yukarıdaki cümlede de sözcük bu anlamıyla kullanılmıştır. 

Diğer Örnekler: 

Işık çok rahatsız ediyor, perdeyi çeker misiniz? 
Evin yolunu kaybeden çocuk oldukça tedirgindi. 
Masanın üzerinde boş bir kalem kutusu vardı. 
Gömleğindeki mürekkep lekesi dikkatimi çekmişti. 
-Bugün yağmur yağmadı ve zeminin kuru olması işimizi oldukça kolaylaştıracak. 

Yukarıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcükler gerçek anlamda kullanılmıştır. 

2) Mecaz Anlam 

Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara mecaz anlam denir. 

Örnek: Bu sıcak karşılamanın üzerimdeki olumlu tesirini anlatamam. 

Bu cümlede "sıcak" sözcüğü "içten/samimi" anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır. Bu nedenle bu sözcük mecaz anlamlıdır. 

Diğer Örnekler: 

Kürsüdeki adam ateşli konuşmasıyla dikkat çekmişti. 
Bu boş sözler artık bıkkınlık vermeye başladı. 
Geçmişinde leke olmayan dürüst bir insandır kendisi. 
Yaşadığımız bu olay adeta karanlık günlerin habercisiydi. 
Yönetim anlayışının çok katı olması çalışanları oldukça bezdirmişti. 
Buradaki hayatın kuru ve zevksiz olması insanları buradan uzaklaştırıyor. 

Yukarıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcükler mecaz anlamda kullanılmıştır. 

3) Terim Anlam 

Bilim, sanat, spor ve meslek alanlarına ilişkin kavramları karşılayan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir. 

Örnekler: 

-"Penaltı, korner, gol, taç, ofsayt" sözcükleri futbolla ilgili,
-"Perde, oyun, sahne, dekor, skeç" sözcükleri tiyatroyla ilgili,
-"Nota, beste, akort" sözcükleri müzikle ilgili, 
-"Sözcük, ek, kök, sıfat, zamir" sözcükleri dil bilgisiyle ilgili, 
-"Gezegen, uydu, galaksi" sözcükleri gökbilimle ilgili 

terimlerdir. 

Diğer Örnekler: 

Üslü sayıları tam olarak anlayamadım. (Matematik terimi)
Birçok filmde tehlikeli sahnelerde dublörler görev yapar.  (Sinema terimi)
Dedemin tansiyonu kısa bir süre sonra normale döndü.  (Tıp terimi) 

Örnek Sorular

1)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir

A) Tüm derdimi döküp anlatacağım birine ihtiyacım var. 
B) İnce düşünceli insanlara karşı zaafım var. 
C) Arkadaşıma kolay bir soru sordum. 
D) Çok çabuk öfkelense de öfkesi bir anda sönüverirdi. 

Çözüm: A seçeneğinde "döküp", B seçeneğinde "ince", D seçeneğinde "sönüverirdi" sözcükleri mecaz anlamda kullanılmıştır. C seçeneğinde ise mecaz anlamlı sözcüğe yer verilmemiştir.  CEVAP: C


2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı sözcük vardır? 

A) Tatlı bir rüzgâr eşliğinde yürüyorduk. 
B) Yaşadığı sorun onun derin düşüncelere dalmasına sebep oluyordu. 
C) Matematiği sevmeme rağmen yine de başarılı olamıyordum. 
D) Yayılan virüs insanları paniğe sevk etmişti. 

Çözüm: D seçeneğinde yer alan "virüs" sözcüğü fen bilimleri terimidir. CEVAP: D


Bu konuyla ilgili birinci konu testine BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Bu konuyla ilgili ikinci konu testine BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Diğer testlere de aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. 








26 Mayıs 2021 Çarşamba

LGS Öncesi Son Tavsiyeler

 

                                                 Foto Kaynak: www.pexels.com

Değerli okurlarımız, hepimizin de bildiği gibi sınav süreçleri oldukça zor ve sancılıdır. Sabır, irade ve düzenli çalışma gerektirir. Sınavlara hazırlanırken tüm süreç önemlidir ancak sınavların yaklaştığı süreç daha da önemlidir. Çünkü sınava bir ay kala ya da daha az süre kala öğrencilerin daha çok stresli olduğu anlardır. Biz de bunun bilincinde olarak "LGS Öncesi Son Tavsiyeler" adlı yazımızda  LGS'ye günler kala neler yapılması gerektiğini anlattık. Ayrıca sınav sırasında öğrencilerin neler yapmaları gerektiğinden de bahsettik.

Öncelikle öğrenciler sınava günler kala yeni bir konu öğrenmek için gayret göstermemeli. İçinde bulunduğumuz süreç yeni konu öğrenme süreci değil deneme sınavı çözme sürecidir. Deneme sınavları ise rastgele değil belli bir stratejiye göre çözülmeli. Deneme sınavları çözülüp bitirildikten sonra sorular mutlaka analiz edilmeli ve yanlışlar tespit edilmelidir. Nerede, hangi konularda hatalar yapıldığına dair tespitler yapılmalı ve eksik noktaları tamamlayıcı çalışmalar yapılmalıdır. Örmeğin; hangi konuda hata yapıldıysa o konunun genel bir özetine göz atmakta fayda var.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi sınav öncesi süreç öğrencilerin stres altında oldukları bir dönem... Bu stres hem öğrencinin kendisinden hem de velilerinden kaynaklanabiliyor. Kimi öğrenciler başaramama kaygısı nedeniyle kimileri de ailelerinden gelen baskılar nedeniyle stres yaşayabiliyorlar. LGS'ye az bir süre kala moral ve motivasyonun yüksek düzeyde tutulması oldukça önemli. Tam da bu konuda velilere büyük görev düşmekte. Velilerin çocuklarıyla konuşurken oldukça dikkatli olmaları ve sınavı ölüm-kalım meselesi haline getirmemeleri öğrencinin üzerindeki baskıyı azaltacaktır.

LGS öncesi süreç için bir diğer önemli husus da beslenme ve uyku...Sınav öncesinde beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmeli, sınava kadar bir biyolojik ritim tutturulmalıdır.

LGS öncesi son tavsiyeler konusunda sınava günler kala yeni bir konuya geçmenin verimli olmayacağını, bu süreçte deneme sınavlarının çözülmesinin daha faydalı olacağını belirtmiştik. Buna ek olarak konu ve ünitelerle ilgili çıkarılan özetlere, kitaplarda yer alan önemli bilgilere ve ipuçlarına hızlı bir şekilde göz atmak da faydalı olacaktır.

Zaman yönetimi, tüm konularda olduğu gibi LGS ve diğer sınavlarda da oldukça önemli bir yere sahiptir. Sınav sırasında öğrenciler soruları olabildiğince dikkatli okumalı, süreyi akıllı bir şekilde kullanmalı ve yapamadıkları sorularla gerektiğinden fazla zaman kaybetmemelidir. Öğrenci bir soruyu yapamadıysa o soruyla kesinlikle inatlaşmamalı, o soruyu boş bırakıp sınavın sonunda tekrar o soruya dönmelidir.

Öğrencilerin sınav sırasında heyecanlanmaları ise gayet doğal bir durum... Ancak burada önemli olan heyecanın kontrol altına alınması... LGS'de yaşanabilecek aşırı heyecanın önüne geçebilmek içinse yapılacak birkaç denemeyi sınavla aynı saatte olacak şekilde, olabildiğince sınav atmosferine uygun bir ortamda yapmak sınav sırasında yaşanabilecek aşırı heyecanı kademeli bir şekilde azaltabilir.

Değerli okurlarımız, öğrencilerimiz, çocuklarımız bu zorlu süreçte ellerinden geldiğince LGS'ye hazırlandılar, hazırlanmaya gayret gösterdiler. Başarı elbette önemlidir ama her sınavda olduğu gibi bu sınavdaki muhtemel bir başarısızlık da dünyanın sonu değildir. Bunun bilincinde olarak çocuklarımızla iletişim kuralım.



3 Mayıs 2021 Pazartesi

Türkçe Dersi-Haftalık Notlar-1

 

                                              Foto Kaynak:  https://www.pexels.com

Değerli okuyucularımız; bu içeriğimizde "haftanın sözü, sözcükleri, atasözü, deyimi, kuralı, yazarı ve şairi" başta olmak üzere sözcüklerin doğru yazımlarını gösteren "Doğru Yazalım" bölümüne yer vereceğiz. İçeriğimizin tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize faydalı olması dileğiyle... 

(03.05.2021-09.05.2021)

Haftanın Sözü: İlim hazineye bedeldir; zira hazineyi sen muhafaza edersin, ilim ise seni muhafaza eder. (Nizamülmülk) 

 

 Haftanın Sözcükleri: 

✓Öykünmek: Birinin yaptığı gibi yapmak, birine veya bir şeye benzemeye çalışmak, taklit etmek. 

Mihnet: Sıkıntı. 

 

Haftanın Atasözü: 

✓Altın ateşte, insan mihnette belli olur: Altına benzeyen maddenin altın olup olmadığı ateşe dayanıklılık derecesi ile anlaşılabildiği gibi bir kişinin değeri de sıkıntılara katlanma yetisi ile ölçülür.  

 

Haftanın Deyimi: 

✓El emeği, göz nuru: Çoğunlukla insan eliyle üretilen, yapımı uzun zaman alan ve çok emek isteyen ürünler ve bu yolla yapılan işler.  

 Takip Önerileri: 

 https://twitter.com/turkceninderinl

https://www.facebook.com/turkceninderinliklerinde/ 


Doğru Yazalım: 

yanlız X              yalnız ✓

ata sözü X          atasözü ✓

 

Haftanın Kuralı:  Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: 

Örnekler: Atatürk'üm, Türkiye'mizin, Refik Halit Karay'mış, Ahmet Cevat Emre'dir, Namık Kemal'se, Şinasi'yle, Alman'sınız, Kırgız'ım... (Kaynak: TDK)  

 

Haftanın Yazarı: 

Ahmet Hamdi Tanpınar: Öykü, roman, deneme, makale, gezi yazısı, şiir, edebiyat tarihi gibi alanlarda eserler veren, "Huzur, Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü" gibi romanlarıyla edebiyatımızda yer edinen sanatçımızdır. 

Ahmet Hamdi Tanpınar ile ilgili ayrıntılı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

 

Haftanın Şairi: 

Cahit Sıtkı Tarancı: Şiirlerinde yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer veren ve "Otuz Beş Yaş" şiiriyle ünlenen ve özdeşleşen şairimiz.  

 

 

 


14 Ağustos 2020 Cuma

İstasyon Tekniği Nedir?


Öğretim sürecinde öğrencilerin düşünme becerilerini ve üretkenliklerini geliştirici bazı tekniklere yer verilir. Bu tekniklerden birisi de istasyon tekniğidir. Bu yazımızda istasyon tekniğini açıklayıp bu tekniğin yararlarını ve sınırlılıklarını anlatmaya çalışacağız.

Başlanmış bir işe katkı sunma ya da başlanmış bir işi bitirme amacı taşıyan istasyon tekniğinde her istasyon farklı bir etkinliği içerir. Sınıf gruplara ayrılarak istasyonlar oluşturulur ve istasyonlarda slogan yazma, makale ya da deneme yazma. şiir ya da öykü yazma, şarkı sözü yazma, afiş hazırlama, resim yapma vb. etkinlikler yapılır. İsterseniz bu tekniği örnek bir etkinlikle açıklayalım:

İstasyon Tekniği Örnek Etkinlik: 

Bir Türkçe öğretmeni, dersinde bilim ve teknolojiye yönelik bir metin işleyecektir. Öğretmen, bu kapsamda öğrencilerinin düşünme becerilerini ve üretme özelliklerini geliştirmek amacıyla bir etkinlik düzenlemeye karar verir. Etkinliğin başında öğretmen öğrencilerine "Teknolojinin yararları ve zararları nelerdir?" sorusunu sormuş ve öğrencilerinden bu soruya yönelik düşünmelerini istemiştir. Öğretmen daha sonra sınıfı dört gruba ayırmıştır. Birinci grup konuyla ilgili makale yazmış, ikinci grup öykü yazmış, üçüncü grup resim yapmış, dördüncü grup ise afiş hazırlamıştır. Gruplar verilen sürenin sonunda çalışmalarını kendi sıralarında bırakarak yer değiştirmişler ve çalışmalara birbirlerinin kaldığı yerden devam etmişlerdir. Çalışmanın sonunda ise daha önceden belirlenen istasyon şefleri ortaya konan ürünleri toplamışlar ve sınıfa sunmuşlardır. 

İstasyon tekniğinde gruplar oluşturulurken birbirlerinden farklı özelliklere sahip öğrencilerin bir araya getirilmesine dikkat edilmeli yani başka bir deyişle heterojen gruplar oluşturulmalıdır. İstasyonlardaki çalışma süreleri de çalışmanın konusuna, öğrencilerin seviyesine ve dersin süresine göre belirlenmelidir.

İstasyon Tekniğinin Yararları 

-Öğrenci merkezli bir teknik olduğu için öğrencilerin sürece aktif olarak katılmalarına olanak tanır.
-İstasyon tekniği, öğrencilerin becerilerini sergilemesine olanak tanıdığı için öğrencilerde bulunan özel yeteneklerin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunur.
-Öğrenciler arasındaki iletişimi ve iş birliğini güçlendirir.
-Öğrencilerin düşünme becerilerini ve üretkenliklerini geliştirir. Ortaya bir ürün koyan öğrencilerin olumlu hisler geliştirmesini sağlar.
-Teknik, içerisinde ilgi çekici etkinlikleri barındırdığı için derse katılmak istemeyen öğrencilerin de sürece aktif katılımını sağlar.
-Öğrencilerin farklı zekâ alanlarını kullanmalarına olanak tanır.

İstasyon Tekniğinin Sınırlılıkları 

-Sınıfta gürültülü bir ortam oluşabileceği için etkinliği tüm sınıfa uygulamak mümkün olmayabilir.
-Gruplarda yer alan tüm öğrenciler ortaya konan ürünlere aynı derecede katkıda bulunamayabilir. Başka bir deyişle gruplardaki öğrencilerden bazıları süreçte pasif kalabilirler.

Değerli okurlarımız, bu yazımızda istasyon tekniğinin yararları ve sınırlılıkları üzerinde durup bu tekniği bir örnek durumla açıklamaya çalıştık. Başka bir yazımızda görüşmek üzere, hoşça kalın.





12 Ağustos 2020 Çarşamba

Kartopu Tekniği Nedir?


Öğrenciler arasındaki iletişimi, etkileşimi ve bilgi paylaşımını artırmak amacıyla uygulanan tekniğe kartopu tekniği denir.

Kartopu Tekniği Nasıl Uygulanır? 

-Önce bir konu ya da problem belirlenir ve öğretmen belirlenen konu veya problem hakkında öğrencilerden öncelikle bireysel olarak düşünmelerini ister.
-Daha sonra ikili gruplar oluşturulur ve iki öğrenci bir araya gelir ve görüşlerini birbirlerine iletirler.
-Sonraki aşamada dörderli gruplar oluşturulur ve ikili gruplarda ortaya konan görüşler dörderli gruplarda değerlendirilir.
-Sonra sekizerli gruplar oluşturularak ortaya konan bilgilerin ve görüşlerin bir kartopu gibi büyümeleri sağlanır.
-"Bilgi paylaştıkça çoğalır." anlayışının hakim olduğu bu teknikte süreç, görüşlerin değerlendirilmesi ve ortak bir karara varılmasıyla tamamlanır.

"Köşeleme ya da Köşelenme Tekniği Nedir?" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 
"Bilişsel Çıraklık Tekniği Nedir?" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Kartopu Tekniği Örnek Etkinlik 

Öğretmen, fen bilimleri dersinde öğrencilerine "Soğan doğrarken neden gözlerimiz yaşarır?" şeklinde bir soru sorar. Öğretmen öncelikle herkesten bunu tek başlarına düşünmelerini ister. Daha sonra ikili gruplar oluşturulur ve iki öğrenci görüşlerini birbirleriyle paylaşır. Sonraki aşamada dörtlü gruplar oluşturularak görüşler karşılaştırılır, sürecin sonunda ise sekizli gruplar oluşturulur ve değerlendirme yapılarak karara varılır.

ÖNEMLİ: Tek kişi (bireysel)-ikişerli grup-dörderli grup-sekizerli grup (Kartopu gibi büyüyor ve bilgi paylaştıkça çoğalıyor.) 

Değerli okurlarımız, bu yazımızda öğrenciler arasındaki etkileşimi ve bilgi paylaşımını artırma amacı taşıyan kartopu tekniği hakkında bilgi verdik. Herkese mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler diliyoruz.

10 Ağustos 2020 Pazartesi

Köşeleme ya da Köşelenme Tekniği Nedir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/tr

Öğretim sürecinde sorunlara karşı çözüm ya da çözümler üretmeyi sağlayan bazı teknikler uygulanır. İşte bu tekniklerden birisi de köşeleme tekniği -başka bir deyişle- köşelenme tekniğidir.

Köşelenme tekniğinde ilk olarak bir problem belirlenir ve bu probleme yönelik açıklamalar yapılır. Daha sonra probleme yönelik olası çözüm önerileri belirlenir ve bu çözüm önerileri kartonlara yazılarak sınıfın çeşitli köşelerine asılır. Öğrenciler savundukları çözüm önerisinin bulunduğu köşeye giderler ve aynı köşede toplanan öğrenciler çözüm önerisini neden tercih ettiklerini tartışırlar. Sürecin sonunda gruplar tartışır ve sınıfça ortak bir karara varılır.

Köşelenme Tekniği Örnek Etkinlik 

Bir öğretmen çevre kirliliğini önleme konusunda öğrencileriyle birlikte bir etkinlik yapmak istemiştir. Öğretmen öncelikle öğrencilerine konuyla ilgili çeşitli ön bilgiler vermiş ve öğrencileriyle birlikte soruna yönelik olası çözüm önerilerini belirlemiştir. Belirlenen çözüm önerileri ise şöyledir:
-Çeşitli yollar aracılığıyla (broşür, kitle iletişim araçları vb.) toplumsal farkındalık oluşturulabilir.
-Herkes sorumlu davranıp çevreyi kirletmezse sorun zaten çözülmüş olur.
-Yetkili kurum ve kuruluşlarla iletişime geçilerek iş birliği yapılmalıdır.
Belirlenen bu çözüm önerileri üç ayrı kartona yazılarak sınıfın çeşitli köşelerine asılır. Öğrenciler savundukları çözüm önerisinin yazdığı kartonun önüne giderler. Aynı karton önünde toplanan öğrenciler neden bu çözüm önerisini tercih ettiklerini aralarında tartışırlar ve grupça ortak karar alırlar. Sürecin sonunda ise gruplar tartışır ve sınıfça ortak bir karar alınır.

Görüş geliştirme ve köşelenme tekniği arasındaki fark: Köşelenme tekniği ile görüş geliştirme tekniği birbiriyle karıştırılmamalıdır. Köşelenme tekniğinde öğrenciler belirlenen hazır çözümlere giderlerken, görüş geliştirme tekniğinde ise öğrenciler "katılıyorum", katılmıyorum", "kararsızım" gibi ifadelerin bulunduğu köşelere giderler. Ayrıca görüş geliştirme tekniğinde öğrenciler sonradan görüşlerini değiştirebilme hakkına sahiptirler.

Değerli okurlarımız, bu yazımızda "köşeleme tekniği" -başka bir deyişle- köşelenme tekniğini açıkladık. Başka bir yazımızda görüşmek üzere, hoşça kalın.

7 Ağustos 2020 Cuma

Bilişsel Çıraklık Tekniği Nedir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/tr

Öğrenme-öğretme sürecinde psikomotor becerilerin geliştirilebilmesi için çeşitli öğretim teknikleri uygulanır. Bu öğretim tekniklerinden birisi de bilişsel çıraklık tekniğidir. Bu yazımızda "bilişsel çıraklık nedir?" sorusuna yanıt arayacağız.

Öğrencinin bir uzman gözetiminde bir işe başlaması ve süreçte uzmanın desteğinin yavaş yavaş azaldığı öğretim tekniğine bilişsel çıraklık denir. Bu teknikte amaç; öğrencinin uzman gözetiminde çalışarak çeşitli beceriler konusunda uzmanlaştırılmasıdır.

Bilişsel çıraklığın eğildiği dört boyut vardır. Bunlar; içerik, yöntem, sıralama ve sosyolojidir. Şimdi bunları tek tek açıklayalım:

İçerik: Derse, öğretim etkinliğine konu olan bilgiyi ifade eder. Bu bilgi, alan bilgisini ve gerçek hayat problemlerini ifade eden bilgidir.

Yöntem: Öğrencilere gözlemleme ve keşfetme fırsatının verilmesidir. Öğrenciler uzmanların kullandıkları yöntemleri ve stratejileri izleme imkânı bulur ve sürece katılma fırsatı yakalar.

Sıralama: Öğrenme etkinliklerinin sıralanmasını ifade eder. Öğretim etkinliği belli bir sıraya göre düzenlenir. Süreç basitten karmaşığa doğru -başka bir ifadeyle- artan karmaşıklık ilkesine göre ilerler.

Sosyoloji: Bu boyut, öğrencinin öğrenme etkinliğini bir uzmanı izlemesiyle başlamasını, ancak ilerleyen süreçte uzmanın desteğini yavaş yavaş çekmesini ve belli bir sürenin ardından öğrencinin beceriyi kendi başına gerçekleştirmesini ifade eder.

Örnek: Osmanlı Türkçesi kursunda görev yapan bir kurs eğitmeni, kursiyerlere yazma becerisini kazandırmak için çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Bu eğitmen, harflerin yazılışını öğretirken, kursiyerlere zorlandıkları yerlerde yardım etmekte ve harflerin nasıl yazıldığını sık sık onlara göstermektedir. Yapılan çalışmalar ve alıştırmalar sonucunda kursiyerlerin yazma becerilerinin gelişmesi üzerine kurs eğitmeni onlara verdiği desteği yavaş yavaş çeker ve kursiyerler belli bir zaman sonra yazma etkinliğini kendi başlarına gerçekleştirebilirler.

Bilişsel Çıraklık-Gösterip Yaptırma Farkı 

Bilişsel çıraklık, gösterip yaptırma yöntemiyle karıştırılmamalıdır. Gösterip yaptırma yöntemi, bir işlemin uygulanmasını öğrencilere tüm ayrıntılarıyla aşama aşama gösterip açıklamayı ve daha sonra öğrenci hedeflenen seviyeye gelene kadar alıştırma yaptırarak öğretme yolunu ifade eder. Gösterip yaptırma yönteminde, belli bir süreden sonra uzmanın süreçten desteğini yavaş yavaş çekmesi söz konusu değilken bilişsel çıraklıkta durum tam tersidir. Bilişsel çıraklıkta uzmanın desteğini öğrenciden kademeli olarak çekmesi söz konusudur. 

Değerli okurlarımız, bu yazımızda bilişsel çıraklık tekniğini ele aldık. Yazılarımız devam edecek. Lütfen takipte kalın.

Bizi twitter hesabımızdan  takip edebilirsiniz.

5 Ağustos 2020 Çarşamba

Görüş Geliştirme Tekniği Nedir?

Foto Kaynak: https://www.pexels.com/tr

Tüm öğrencilerin bireysel olarak görüşlerini belirttikleri, görüşlerinin gerekçelerini açıkladıkları, istedikleri takdirde görüşlerini değiştirdikleri ve bunun gerekçesini açıkladıkları tartışma tekniğine görüş geliştirme tekniği denir.

Karşıt bakış açılarını içeren bir konunun seçilmesiyle başlayan bu süreçte görsel tutum formları kullanılır. "Kesinlikle katılıyorum", "Katılıyorum", "Kararsızım", "Katılmıyorum" ve "Kesinlikle katılmıyorum" gibi ifadeler beş ayrı kartona herkesin okuyabileceği şekilde yazılır ve bu kartonlar tahtaya ya da sınıfın herhangi bir yerine asılır. Öğrenciler savundukları görüşü belirten kartonun önünde toplanırlar ve neden bu görüşü savunduklarını gerekçeleriyle açıklarlar. İsteyen öğrenciler ise görüşlerini gerekçelerini de belirterek değiştirebilirler.

"Kollegyum Tekniği Nedir?" adlı yazımıza BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Görüş Geliştirme Tekniği Konu Örnekleri 

-Çocuğun okul başarısında ailesinin ve çevresinin rolü büyüktür.
-En etkili ders çalışma yöntemi yazarak çalışmadır.
-Derslerde başarılı olmanın tek yolu bol bol kitap okumaktır.
-Çevre kirliliğinin önlenmesinde toplumsal bilinci sağlamak birinci görevimizdir.
- Hidroelektrik santrallerinin kurulması su kaynaklarının doğru ve verimli kullanılması için atılacak en önemli adımdır.
-Salgın sürecinde uygulanan uzaktan eğitim faaliyetleri hem öğretmenler hem de öğrenciler açısından oldukça verimli geçmiştir.

Görüş Geliştirme Tekniğinin Yararları 

Bu teknikle öğrencilere;

-Eleştirel bakış açısı geliştirebilme,
-Farklı görüşlere saygı duyma,
-Farklı bakış açıları geliştirme ve bu bakış açılarını görebilme,
-Kanıt bulma,
-Konuşma ve dinleme
gibi beceriler ve tutumlar kazandırılır.

"Konuşma Halkası Tekniği Nedir?" adlı yazımızı BURADAN okuyabilirsiniz. 

Değerli okurlarımız, bu yazımızda "görüş geliştirme tekniği" konusunu ele aldık. Başka bir yazımızda görüşmek üzere, herkese mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler diliyoruz.


3 Ağustos 2020 Pazartesi

Konuşma Halkası Tekniği Nedir?


Öğretim sürecinde öğrencilerin sadece akademik beceriler kazanması amaçlanmaz, öğrencilerin diğer becerilerinin de geliştirilmesi amaçlanır. Bu amaçla öğrenme-öğretme sürecinde çeşitli teknikler uygulanır. Bu tekniklerden birisi de konuşma halkası tekniğidir. Bu yazımızda "konuşma halkası tekniği nedir?" ve "konuşma halkası tekniğinin yararları" konusunu ele alacağız. 

Öğrencilerin empati becerilerinin geliştirilmesi, duyguları ve düşünceleri ayırt edebilmeleri, görüş ayrılıklarını görmeleri ve bu görüş ayrılıklarına saygı duymalarını sağlamak amacıyla yapılan tartışma tekniğine konuşma halkası tekniği denir. 

NOT: Bu tanımda anahtar sözcük grubu "empati becerilerinin geliştirilmesi"dir. Bu teknik sorulurken soru kökünde "empati yapma becerisine" mutlaka değinilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da sınavlarda "empati" kavramı direkt olarak verilmeyebilir. Bu ifade soruda "öğrencilerin kendisini başkasının yerine koyarak o kişinin ne hissettiğini ve düşündüğünü anlaması" olarak geçebilir. 

Konuşma halkası tekniği, sınıfın geniş bir daire oluşturacak şekilde düzenlenmesiyle başlar ve konuşma sırasını belirtecek bir cismin seçilmesiyle devam eder. Bu cisim, küçük sünger bir top ya da bir silgi olabilir. Öğrencilere bir olayın, bir öykünün ya da bir görsel unsurun sunulmasıyla sürece devam edilir ve bunlarla ilgili öğrencilere çeşitli sorular yöneltilir. Öğrencilerden konuşmak isteyenler sırayla seçilen cismi eline alır. Bu teknikte gönüllülük esastır, cismi alan öğrenci konuşmak istemezse konuşması için zorlanmaz ve sıra yanındaki arkadaşına geçer. Sürecin sonunda ise özet ve değerlendirme yapılır. 

Örnek Etkinlik: Bir Türkçe öğretmeni dersinde öğrencilerinin bazı duyguları anlayabilme becerilerini geliştirmek için sınava geç kalan bir öğrencinin yaşadıklarını anlatan kısa bir filmi öğrencilerine izletir. Daha sonra öğrencilerinden, filmdeki karakterin yerine kendilerini koymalarını ister. Öğretmen bu bağlamda öğrencilerine; 
-Sizce ...... ne hissetmiştir?
-Sizce ...... ne düşünmüştür? 
şeklinde sorular yöneltir. 

Konuşma Halkası Tekniğinin Yararları 

-Öğrencilerin empati yapma becerisini geliştirir. 
-Öğrencilerin duyguları ve düşünceleri ayırt edebilmelerini sağlar. 
-Öğrencilerin görüş farklılıklarını görmelerini ve bu görüş farklılıklarına saygı duymalarını sağlar. Ayrıca bireylere farklı bakış açıları da kazandırır. 
-Öğrencilerin iletişim kurma becerilerini geliştirir. Onların birbirleriyle doğru ve sağlıklı iletişimde bulunmalarına katkıda bulunur. 
-Öğrencilerin karar verme becerilerini geliştirir. 

Değerli okurlarımız, bu yazımızda bir tartışma tekniği olan, öğrencilerin empati yapma becerisini geliştiren, onlara bazı duyguları anlayabilme olanağı sunan konuşma halkası tekniğini ve bu tekniğin yararlarını ele aldık. Yazılarımız devam edecek. Lütfen takipte kalın. 




Popüler Yayınlar