Türkçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Nisan 2024 Çarşamba

Açıklayıcı Anlatım Nedir? Açıklayıcı Anlatıma Örnek Paragraflar


Bir konuyu açıklamak ve bir konu hakkında okuyucuyu bilgilendirmek amacıyla kullanılan anlatım biçimine açıklayıcı anlatım denir. Nesnel bir anlatımın hâkim olduğu açıklayıcı anlatımda amaç okuyucuya bilgi vermek ve ona bir şeyler öğretmektir.

Anlatım Biçimlerinden Açıklayıcı Anlatıma Örnek Paragraflar:

Örnek 1:

İskânın sözlük anlamı “yurtlandırma, yurtlanma, yerleştirme"dir. Osmanlı Devleti, Rumeli topraklarını fethettikten sonra buralarda iskân politikası uygulamıştır. İskân politikası, Osmanlı'nın Rumeli'yi fethettikten sonra buraların Türkleşip Müslümanlaşması amacıyla Anadolu'da bulunan Türk ailelerini buraya yerleştirmesi politikasıdır. İskân politikası, Osmanlı Devleti’nin kısa sürede büyümesini ve bir cihan devleti olmasını sağlamıştır.

 

Yukarıdaki metinde temel amaç “iskân politikası” hakkında okuyucuya bilgi vermektir. Bu nedenle bu metinde açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.

 

Örnek 2:

Genel ağ (İnternet) üzerinden insanların gerçek ya da sanal ürünleri satın alma işlemine e-ticaret denir. E-ticaret sayesinde alacağınız bir ürünü internet ortamındaki güvenli siteler yoluyla karşılaştırma imkânı bulabilir ve size en uygun ürünü kısa sürede bulabilirsiniz. Böylece e-ticaret sayesinde zamandan tasarruf ederek kolayca alışveriş yapmış olursunuz.

 

Yukarıdaki metinde e-ticaret hakkında okuyucuya bilgi verilmiştir. Temel amaç bilgi vermek ve açıklamak olduğundan bu metinde açıklayıcı anlatımdan yararlanıldığını söyleyebiliriz.

 

Örnek 3:

Deniz ve okyanus tabanında meydana gelen deprem ve deniz altı volkanızması gibi sebeplerle ortaya çıkan doğal afet türüne tsunami denir. Tsunami önlenmesi mümkün olmayan bir doğal afettir. Ancak alınacak bazı önlemler tsunaminin etkilerini azaltabilir. Erken uyarı sistemlerinin kurulması, etkilenebilecek yerlerin bir plân dahilinde boşaltılması, insanların kıyı şeridinden yüksek yerlere doğru uzaklaştırılması tsunaminin etkilerini azaltabilir.

 

Yukarıdaki metinde bir doğal afet türü olan “tsunami” hakkında bilgi verilmiştir. Temel amaç bilgi vermek ve açıklamak olduğundan bu metinde açıklayıcı anlatımdan yararlanıldığını söyleyebiliriz.

6 Şubat 2024 Salı

Sohbet (Söyleşi) Türü ve Özellikleri



Sohbet (Söyleşi) Türü Nedir?

Yazarın, bir konu hakkında kişisel düşüncelerini kanıtlama kaygısı gütmeden okuyucuyla konuşuyormuş gibi anlattığı yazı türüne sohbet (söyleşi) denir.

 

Sohbet (Söyleşi) Türünün Özellikleri

1)Bu türe öznellik hakimdir. Yazar bir konu hakkındaki kişisel düşüncelerini kanıtlama kaygısı gütmeden anlatır.

2)Sohbet türünde yazar anlatacaklarını karşısında biri varmış ve onunla konuşuyormuş gibi anlatır.

3)Sohbet türünde ciddi ve bilimsel bir anlatım yoktur. Yazar içten bir anlatım tarzı benimser.

 

Sohbet ile Deneme Arasındaki Fark:

Sohbet türü ile deneme türü sıklıkla karıştırılan iki yazı türüdür. Bu iki yazı türünü birbiriyle karıştırmamak için şuna dikkat etmemiz gerekir. Deneme türünde yazar bir konu hakkındaki kişisel düşüncelerini kendi kendine konuşuyormuş gibi anlatırken, sohbet türünde yazar, düşüncelerini karşısında biri varmış gibi anlatır.

 

Sohbet (Söyleşi) Türü ile İlgili Örnek Metin:

“Günde kaç sayfa kitap okursunuz?” diye sorsam ne cevap verirdiniz? Kiminiz “hiç okumuyorum”, kiminiz 20 sayfa, kiminizse 50-100 sayfa gibi cevaplar verirdiniz sanırım. Ne cevap vereceğinizi tam olarak bilemiyorum ama kitap okuma konusunda günlük bir ölçü tutturmakta fayda olacağını düşünüyorum. Başka bir deyişle kitap okuma konusunda kendimize günlük bir hedef belirlemeliyiz. Örneğin “Ben her gün 20 sayfa okuyacağım.” gibi bir hedef... Eğer kendimize bir hedef belirleyip buna da titizlikle uyarsak kısa bir zaman dilimi sonucunda kendimizde olumlu değişimler göreceğimizi düşünüyorum.

 

Yukarıdaki metinde yazar, kişisel düşüncelerini okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi anlatmıştır. Bunu özellikle metnin ilk cümlelerinde görebiliyoruz. Bu nedenle yukarıdaki metnin türü sohbet (söyleşi)dir.

4 Şubat 2024 Pazar

Söz Gruplarında Anlam

 

Söz grupları, birden fazla sözcüğün bir araya gelerek anlamsal ve yapısal birlik oluşturduğu dil birlikleri olarak tanımlanabilir. Söz grupları testlerde ve açık uçlu sınavlarda karşımıza soru şeklinde çıkabiliyor.

 

Söz grupları açık uçlu sorularda karşımıza “Yukarıdaki cümlede altı çizili sözün/deyimin cümleye kattığı anlamı yazınız.” şeklinde çıkabilir. Öncelikle bu soru tiplerine bakmamızda yarar var.

 

Onun gibi yetenekli yazarların olması az da olsa yüreğimize su serpiyor.

Yukarıdaki cümlede altı çizili deyimin cümleye kattığı anlamı yazınız.

Cevap: (Ferahlatmak, rahatlatmak)

 

Aşağıdaki örneklerde ise yine bu soru tipine uygun örnekler verilmiştir.

 

Derslerimizin daha verimli olabilmesi için kendimize bir yol çizmemiz lazım.

Yol çizmek: (Bir konuda plân yapmak)

 

İşleri yoluna koyunca huzuru da yerine geldi.

Yoluna koymak: (İstenilen biçime getirmek, düzene koymak)

 

Yukarıdaki örneklerde deyimler gibi kalıplaşmış söz gruplarına yer verdik. Bir de kalıplaşmamış söz gruplarına bakmamızda fayda var.

 

-Eskisi gibi enerjik değildi ve artık aynalar acımasızlığını yüzüne vuruyordu.

cümlesinde altı çizili söz grubu kalıplaşmamış söz grubudur ve kişinin artık yaşlandığını vurgulamaktadır.


-Devir teknoloji devri ve akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar artık rahatlıkla ulaşabileceğimiz mesafedeler. Rahatlıkla ulaşabildiğimiz için de bu teknolojik aletlerin etkisi altında kalabiliyoruz. Yani anlayacağınız hepimiz ekranların renkli dünyasına hapsolduk.


Yukarıdaki altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen teknoloji bağımlılığıdır.





28 Aralık 2023 Perşembe

Masal Nedir? Masal Türünün Özellikleri


 

Masallar, çocukların hayal dünyalarını besleyen ve hayal güçlerini geliştiren, onlara değerleri öğreten önemli edebi ürünlerdir. Bu yazımızda “Masal nedir?” sorusunu cevaplayıp, “masal türünün özelikleri” üzerinde duracağız.

Masal Nedir?

Olağanüstü olayların anlatıldığı ve olağanüstü kahramanlara yer verilen metin türüne masal denir.

Masal Türünün Özellikleri

-Gerçek hayatta yaşanması mümkün olmayan olayların anlatıldığı metin türüdür. Dev, peri, ejderha vb. olağanüstü kahramanlara yer verilir.

-Masallar tamamen hayal ürünü olan eserlerdir.

-Masallarda mekân ve zaman belirsizdir. Mekân adı olarak “Kaf Dağı, Maçin” gibi ifadeler kullanılır.

-Anonim bir tür olan masallarda genellikle iyiyle kötünün, haklıyla haksızın mücadelesi vardır. Başka bir deyişle masallarda zıt durumların temsilcilerinin birbirleriyle mücadelesi söz konusudur.

-Masallar genellikle “Bir varmış, bir yokmuş” veya “Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” gibi kalıplaşmış ifadeler ve tekerlemelerle başlar.

-Masallarda yerli, milli ve dini motiflere yer verilmez. Masalların verdiği mesajlar evrensel mesajlardır.

-Masallarda okuyuculara ders verme amacı vardır. Masallar bu yönüyle eğitici-öğretici (didaktik) bir nitelik taşır.

-Anlatımda genellikle duyulan (öğrenilen) geçmiş zaman kipi (-miş) kullanılır.

29 Kasım 2023 Çarşamba

"Püf Noktası" Deyiminin Hikâyesi


 

En az iki sözcükten oluşan, mecaz anlam taşıyan, anlatımı zenginleştirmek amacıyla kullanılan kalıplaşmış söz öbeklerine deyim dendiğini biliyoruz. 

Deyimler ve atasözlerinin özelliklerine BURADAN ulaşabilirsiniz. 

Anlatımın güçlenmesinde ve zenginleşmesinde epey etkili olan bu söz öbeklerinin ilgi çekici hikâyelerinin de olduğunu biliyoruz. Biz bu yazımızda günlük hayatta sıklıkla kullandığımız “püf noktası” deyiminin hikâyesini sizlerle paylaşacağız. Hikâyeye geçmeden önce ”püf noktası” deyiminin anlamını sizlerle paylaşmak istiyoruz:

“Bir işin en ince, hassas ve önemli noktası.” (Kaynak: TDK)

 

“Püf Noktası” Deyiminin Hikâyesi

Vaktiyle testi ve çanak çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık kendi başına bir dükkân açmayı arzu eder olmuş. Ne yazık ki her defasında ustası ona:

-Sen, demiş, daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor.

Ustasının bu sonu gelmez nasihatlerinden sıkılan kalfa, artık dayanamaz ve gidip bir dükkân açar. Açar açmasına da yeni dükkânında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler, onca titizliğe ve emeğe rağmen orasından burasından yarılmaya, yer yer çatlamaya başlar. Kalfa, bir türlü bu çatlamaların önüne geçemez. Nihayet ustasına gider ve durumu anlatır. Usta:

-Sana demedim mi evlâdım; sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Bu sanatın bir püf noktası vardır.

Usta bunun üzerine tezgâha bir miktar çamur koyar ve:

-Haydi, der, geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim.

Eski çırak, ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta, önünde dönen çanağa arada sırada “püf!” diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatıp giderir. Böylece çırak da bu sanatın püf denilen noktasını öğrenmiş olur.

Her sanatın incelik gereken nazik kısmına da o günden sonra püf noktası denilmeye başlanır.

(Kaynak: İskender Pala, İki Dirhem Bir Çekirdek, Kapı Yayınları)


"Saman altından su yürütmek" deyiminin hikayesine BURADAN ulaşabilirsiniz. 

22 Kasım 2023 Çarşamba

Paragraf Sözlüğü / Paragraflarda Sıklıkla Çıkan Sözcükler ve Anlamları


 

Aşağıda paragraf sorularında sık sık karşımıza çıkan sözcükler ve anlamları verilmiştir.

 

Aktüel: Güncel. (Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.)

Anlatı: Roman, hikâye, masal vb. edebi türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, öyküleme.

Ağdalı:

1.Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş).

2.Karmaşık.

Adapte: Uyarlanmış.

Alafranga: Avrupa kültürüne özgü olan, Avrupa uygarlığını benimsemiş, Batılıca, alaturka karşıtı.

Alaturka: Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı.

Anonim: Yazanı, yapanı, söyleyeni bilinmeyen; laedri.

Bağdaşmak: Uymak.

Örnek: Gerçekle bağdaşmayan söylemler...

Banal: 1. Herkesçe kullanılan, anlaşılan.

             2. Sıradan

Burjuva: 1. Orta sınıftan olan; kent soylu.

                2. Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan.

Betik: Yazılı olan şey, kitap.

Biçem: Üslup, anlatış biçimi.

Basmakalıp: Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan.

Çalakalem: 1. Durmadan, çabucak yazarak.

                     2. Gelişigüzel, özen göstermeden.

Çetrefil: 1. Karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması veya sonuca bağlanması güç.

                2. Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan dil.

                3. Sarp, engelli ve engebeli (yer).

Devinim: 1. Hareket.

                 2. Bir ruh durumundan başka bir ruh durumuna geçiş.

                 3. Zaman içinde durum değiştirme.

Dingin: Sakin, durgun olan.

Didaktik: Öğretici.

Dikte etmek: 1. Yazdırmak için söylemek.

                         2. Birine isteklerini zorla kabul ettirmek. (mecaz)

Dejenere: Soysuz, yoz, yozlaşmış, bozulmuş, aslını koruyamamış.

Doğaçlama: 1. Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi.

                       2. Yazılı metni olmayan, oyuncular tarafından sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat.

Dipnot: Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak sayfa altına, çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi; haşiye.

Dipnot düşmek: Eklemek, açıklama yapmak.

Eleştiri: Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit.

Eleştirmen: Eleştiri yapan kimse, tenkitçi, münekkit.

Erek: Amaç.

Örnek: Ulaşılması güç bir erek için gece gündüz durmadan çalışıyordu.

Asgari: En az, en aşağı, en düşük, en alt.

Azami: En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik).

Anekdot: Hikâyecik.

Evrensel: Bütün insanlığı ilgilendiren.

Estetik: 1. Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi.

               2. Güzellik duygusu ile ilgili olan; güzel duyusal.

               3. Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu.

Empoze: Dayatmak.

Etik: 1. Ahlak bilimi.

         2. Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü.

Edim: Yapılmış, gerçekleşmiş davranış; amel.

Örnek: Hayatımızın geneline baktığımızda her edimimizin altında mutluluğa ve huzura ulaşma çabası yatar.

Edimsel: Edim niteliğinde olan, gerçek olarak var olan.

Eğreti: 1. Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, bir şeyin yerine geçici olarak kullanılan.

             2. İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış olan.

Ego: Ben. (Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge.)

Egoist: Bencil.

Egoizm: Bencillik.

Fantastik: Hayalî.

Fantezi: 1. Sonsuz, sınırsız hayal.

               2. Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş.

Fonetik: 1. Ses bilgisi.

                2. Herhangi bir dilde yer alan seslerin fiziksel özellikleri.

Örnek: Eserinde Türkçenin fonetiğine uymayan sözcükler göze çarpıyordu.

Fenomen: 1. Herhangi bir özelliğiyle dikkat çeken, kitleleri etkileme gücü olan kimse veya nesne.

                  2. Olgu (Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç.)

30 Ekim 2023 Pazartesi

Anlatım Özellikleri

 

Bir yazının taşıması gereken nitelikleri ifade eden “anlatım özellikleri” şunlardır:

 

1)Açıklık

Anlatılmak istenenin hiçbir tartışmaya mahal vermeden kolayca anlaşıldığı, anlatımda söz sanatlarına ve sembollere yer verilmediği anlatım özelliğine açıklık denir.

2) Özgünlük

Anlatımda kendine özgü bir ifade tarzı benimseme başka bir deyişle taklitçi olmamayı ifade eder. Yeni, farklı, alışılmışın dışındaki anlatım tarzları bu anlatım özelliğini ifade eder.

3)Akıcılık

Okuduğumuz bir yazının kolay okunabilmesini başka bir deyişle okurken kişiyi rahatsız eden kelimelerin kullanılmamasını ifade eden anlatım özelliğidir. Anlatım sırasında ses akışını bozan gereksiz ek, hece veya sözcüklere yer verilmesi akıcılığı bozar.

4)Doğallık

Anlatımın günlük yaşamda olduğu gibi yapmacıklıktan uzak olmasını ifade eder.

5) Yoğunluk

Bir yazarın birden fazla anlamı bir arada verdiği anlatım özelliğidir.

6) Tutarlılık

Adından da anlaşılacağı üzere anlatımdaki ifadelerin ya da düşüncelerin birbiriyle çelişmemesini, düşüncelerin birbirini tutmasını ifade eder.

7) Özlülük

Anlatımda az sözle çok şey anlatmayı ifade eder.

8) Sürükleyicilik

Okuyucunun anlatıma olan ilgisini canlı tutan, içerisinde merak unsurunun yoğun olarak bulunduğu anlatım özelliğidir. Başka bir deyişle okuyucu “sürükleyicilik” ilkesinin olduğu bir anlatımda olayları adeta “gözünü kırpmadan" meraklı ve canlı bir şekilde takip eder.

9) Ulusallık / Yerellik

Sadece bir ulusa ya da bir yöreye ait kültürel özelliklerin dile getirildiği anlatım özelliğidir.

10) Evrensellik

Bir anlatımın ya da eserin dünyadaki tüm insanlara hitap ettiği anlatım özelliğidir.

11) Kalıcılık

Ortaya konan bir anlatımın ya da eserin yazıldığı dönemde, günümüzde, gelecekte ve her dönemde önemini, değerini korumasını ifade eder.

12) Sağlamlık

Anlatımın dil bilgisi kurallarına uygun olmasını ifade eder.

 


26 Ekim 2023 Perşembe

Düşünceyi Geliştirme Yolları


Yazılı ve sözlü anlatımda düşüncelerimizi daha da somutlaştırmak amacıyla değişik yöntemlere başvururuz. Bu yöntemlerden birisi de düşünceyi geliştirme yollarıdır.

Düşünceyi Geliştirme Yolları/Yöntemleri

1)Tanımlama

2)Karşılaştırma

3)Örnekleme/Örneklendirme

4) Tanık Gösterme

5)Sayısal Verilerden Yararlanma

6)Benzetme

 

1)Tanımlama

Bir varlığın ya da kavramın ne olduğunu açıklayan, “... nedir?” ya da “... kimdir?” sorularına yanıt veren düşünceyi geliştirme yoluna tanımlama denir.

Örnek: Bir doğa olayı olan sesten bilimsel ve estetik bir temele bağlı olarak oluşturulan ahenkli ve ritim sahibi yapıların oluşturduğu bütüne müzik denir. İnsanın hayatında oldukça önemli bir yere sahip olan müzik, insan ruhunun adeta ilacıdır.

 

Yukarıdaki parçada “Müzik nedir?” sorusunu sorduğumuzda yanıt alabiliyoruz. Bu nedenle bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından tanımlamaya başvurulmuştur.

 

2) Karşılaştırma

En az iki varlığın, kavramın ya da durumun ortak ve farklı yönlerinin ortaya konduğu düşünceyi geliştirme yoluna karşılaştırma denir.

Örnek: “Dinleme” ile “işitme” birbirinden farklı kavramlardır. İşitmede insanın dikkati devre dışıdır başka bir deyişle insan pasif bir konumdadır. Dinlemede ise insanın dikkati etkindir ve insan işitsel uyarılara bilinçli ve aktif bir şekilde kulak verir.

 

Yukarıdaki parçada “dinleme” ile “işitme” karşılaştırılmıştır.

 

3)Örnekleme / Örneklendirme

Soyut bir düşünceyi somutlaştıran başka bir deyişle düşünceleri daha belirgin hâle getiren ve yazının anlaşılmasını kolaylaştıran düşünceyi geliştirme yoluna örnekleme ya da örneklendirme denir.

Örnek: Sosyal medya artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası... Ülkemizde ve dünyada meydana gelen gelişmelerden haberdar olmak artık eskisi gibi zor değil. Sosyal medya bu işlevi görebiliyor. Hayatımıza etkisi oldukça fazla olan sosyal medyayı gereğinden fazla kullanmak ise bağımlılığa neden olabiliyor. Sürekli çevrim içi olma isteği, yüz yüze yapılan sosyal etkinliklerde bile sosyal ağlara bağlanma isteği, sosyal medyadan uzak kalınca kendisini huzursuz hissetme, kişinin yaşadığı her anı sosyal medya platformlarında paylaşma isteği sosyal medya bağımlılığının kişideki belirtileridir.

 

Yukarıdaki parçada koyu yazılan ifadelerle sosyal medya bağımlılığının kişideki belirtileri örneklendirilmiştir. Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından örneklemeye başvurulmuştur.

 

4) Tanık Gösterme

Bir yazarın bir konu hakkında görüşlerini belirginleştirmek ve daha inandırıcı hâle getirmek için sözünü ettiği konu hakkında alanının uzman kişilerinin görüşlerinden alıntı yapmasına tanık gösterme denir.

Örnek: Bir toplumun gelişmesi, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasının en önemli şartı bilime önem vermektir. Bilime önem veren toplumlar çağın gereklerinden uzak kalmazlar ve bilimin rehberliğinde ilerlemeye devam ederler. Bilim o denli önemlidir ki Farabi, “Erdemlerin en büyüğü bilimdir.” demiştir.

 

Yukarıdaki parçada yazar bilimin bir toplum için ne kadar önemli olduğunu Farabi’nin sözüne yer vererek kanıtlamaya çalışmıştır. Bu nedenle bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından  tanık göstermeye başvurulmuştur.

 

5) Sayısal Verilerden Yararlanma

Yazarın bir düşünceyi kanıtlamak amacıyla istatistiksel bilgilere, anketlere ya da grafiklere başvurduğu düşünceyi geliştirme yoluna sayısal verilerden yararlanma denir.

Örnek: Dünyanın en önemli iki yer altı kaynağı olan petrol ve doğal gaz rezervlerinin kıtalara ya da bölgelere göre dağılımını hiç merak ettiniz mi? Yapılan bir araştırmaya göre Ortadoğu’da 79,1 trilyon metreküp, Avrupa ve Asya’da 62,2 trilyon metreküp, Asya ve Pasifik’te ise 33,1 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunurken, Ortadoğu'da 807,7 milyar varil, Güney ve Orta Amerika’da 330,1 milyar varil, Kuzey Amerika’da ise 226,1 milyar varil petrol rezervi bulunmaktadır.

 

Yukarıdaki parçada yazar, petrol ve doğal gaz rezervlerine ilişkin sayısal verilerden yararlanmıştır.

 

6) Benzetme

Bir kavramı, varlığı ya da olayı başka bir kavramın ya da varlığın özellikleriyle anlatma yoluna benzetme denir.

Örnek: Şiir yazmak kolay bir iş değildir. Dolayısıyla şairlik yetenek ve sabır ister. Ben şairleri bir kuyumcuya benzetirim. Nasıl bir kuyumcu büyük bir sabır, özen ve titizlikle değerli madenlerden eserler meydana getiriyorsa şairler de bu sabır, özen ve titizlikle eserlerini meydana getirirler.

 

Yukarıdaki parçada yazar şairliğin ne kadar zor ve emek isteyen bir meslek olduğunu onları kuyumculara benzeterek anlatmaya çalışmıştır. Dolayısıyla yazar, bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından benzetmeye başvurmuştur.


13 Haziran 2023 Salı

Paragrafta Başlık

 


Paragrafta Başlık

Konu ve ana fikirle doğrudan bağlantılı olan başlık, parçanın tamamını kapsayıcı nitelikte olup bir veya birden fazla sözcükten oluşur. Bir paragrafın ya da bir metnin başlığını bulmadan önce o paragrafın ya da metnin konusunu ve ana fikrini bulmak işimizi kolaylaştırır.

Başlığın Özellikleri

1)Konu ve ana fikirle doğrudan bağlantılıdır.

2)Dikkat çekicidir, metin hakkında ipucu verir.

3) Bir sözcükten de oluşabilir, birden fazla sözcükten de oluşabilir.

4) Parçanın bir kısmını değil tamamını yansıtır. Başka bir deyişle parçanın tamamını kapsayıcıdır.

 

Örnek:

Oyun, çocuğun gelişiminde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çocuk, oyun sayesinde yaşamı için gerekli olan bilgi, beceri ve davranışları öğrenerek bunları içselleştirir. Nesneleri, toplumsal kuralları, kavramları  ve daha birçok şeyi oyunlar sayesinde öğrenen çocuk böylece yaşama daha hazır bir hâle gelir. Aslında bir eğitim aracı olan oyun sayesinde çocuk zihinsel, sosyal, psikolojik, fiziksel yönden de gelişimini sürdürür.

Yukarıdaki metne “Oyunun Çocuğun Gelişimine Katkıları” başlığını koyabiliriz.

 

NOT: Bir parçanın başlığı bulunurken konu ve ana fikirle bağlantı kurulmalı ve o başlığın kesinlikle parçanın tamamını kapsayıcı nitelikte olduğuna dikkat etmemiz gerekir. Çoktan seçmeli sorularda seçenekteki başlık parçanın tamamını kapsayıcı nitelikte ise doğru cevap o seçenekteki başlıktır.

 

Örnek Soru:

Ölümü düşünmeden, aklımıza getirmeden yaşamak elbette en iyi şey ama elimizde mi? Ölüm düşüncesi bizi bir yol sardı mı, bir daha bırakmıyor, sevinçlerimiz gülmelerimiz içinde bile kendini duyuruveriyor. Yaşamak cömertliktedir: saatler, günler, aylar, yıllar geçiversin ne çıkar? Ölüm korkusu, ölüm düşüncesi ise bizi cimri ediyor: Aman bu saat geçmesin! Sıkıntılar içindeyim, yarın belki bir genişliğe kavuşacağım, olsun gene de bu saat geçmesin. Yarın, o güzel yarın, benim ömrümü kısalmış bulacak.  (Nurullah Ataç)

Yukarıdaki parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yaşam ve Ölüm

B) Ölüm Düşüncesi

C) Ölüme Yaklaşırken

D) Ölümün Getirdiği Cimrilik

Çözüm:

Yazarın bu parçada vurguladığı şey hiç tartışmasız insanın zihnini saran “ölüm düşüncesi”dir. B seçeneğinde yer alan “Ölüm Düşüncesi” parçanın tamamına uygun ve parçanın tamamını kapsayıcı niteliktedir.     Cevap: B

 

8 Haziran 2023 Perşembe

Paragrafta Ana Düşünce (Ana Fikir)


 

Yazarlar, metinlerini bir ana mesaj etrafında yazarlar. İşte yazarın metninde verdiği ana mesaja ana düşünce ya da ana fikir denir. Ana düşünce başka bir deyişle yazarın asıl anlatmak istediği düşünce ya da mesajdır.

Ana düşünceyi bulmak için:

1)Öncelikle konu bulunmalıdır. Konu ile ana düşünce aynı şey değildir ancak birbiriyle yakından ilişkilidir.

2)Ana düşünce, yazarın bize vermek istediği asıl mesajdır. Ana düşünceyi bulmak için “Yazarın bu metinde asıl anlatmak istediği şey nedir?” sorusunu sormamız gerekir. Aldığımız cevap metnin ana düşüncesidir.

 

NOT: Konu ile ana düşünce aynı şey değildir. Konu yargı bildirmez, ana düşünce ise yargı bildirir.

Örnek:

-Çalışmanın önemi (Yargı bildirmiyor, yargı bildirmediği için konuyu ifade eder.)

-“İnsanlar çalışmadan, çaba göstermeden başarıya ulaşamazlar.” (Cümle şeklindedir, başka bir deyişle yargı bildiriyor. Bu nedenle bu ifade ana düşüncedir.) 


 Ayrıntılı bilgi için "Paragrafta Konu" adlı içeriğimize BURADAN ulaşabilirsiniz. 


3) Ana düşünce bazı paragraflarda ilk cümlede verilebilir. Bu nedenle paragrafların ilk cümlesine dikkat etmekte fayda vardır.

Örnek:

İnsanı başarıya götüren önemli unsurlardan birisi de insanın kendisine bir hedef belirlemesidir. Hedefi olan insan ne yapacağını, hangi uğurda çalışıp mücadele edeceğini bildiği için yola daha bilinçli çıkar. Plânlarını hedeflerine göre yapar. Belirlediği hedef onu motive eder ve insan böylece işine sımsıkı sarılarak başarılı olma yolunda emin adımlarla ilerler.

Yukarıdaki paragrafta ana düşünce açık bir şekilde paragrafın ilk cümlesinde verilmiştir.

 

4) Ana düşünce paragrafın son cümlesinde de verilebilir. Eğer paragrafın son cümlesi “kısacası, sonuçta, sonuç olarak, sözün özü, sözün kısası, böylece vb.” ifadelerle başlıyorsa o cümle paragrafın ana düşüncesidir.

Örnek:

Yetenek önemlidir, başarıya ulaşmada yetenekli olmanın önemi asla yadsınamaz. Ancak yeteneğin yanında bazı şeylerin de olması önemlidir. Sabırlı olmak, zorluklara tahammül etmek ve kararlı olmak da yetenekli olmanın yanında çok önemlidir. Sözün kısası, bir işte başarıya ulaşmak için yetenekli olmak tek başına yeterli değildir.

Yukarıdaki paragrafta ana düşünce paragrafın son cümlesinde verilmiştir.

 

5) Ana düşünce çoğu zaman cümlenin başında veya sonunda verilmeyebilir, parçanın bütününe yayılmış olabilir. Yani bu tür paragraflarda ana düşünceyi bulabilmek için paragrafın tamamını dikkatli bir şekilde okumalı ve paragrafı doğru yorumlamalıyız.

Örnek:

Okuma eylemi bize bambaşka dünyaların kapılarını açan, anlama kabiliyetimizi geliştiren, hayatı anlamada ve anlamlandırmada oldukça büyük rolü olan yararlı bir eylemdir. Düzenli olarak okuyan insan hayata farklı açılardan bakar, kendini daha rahat ve etkili bir şekilde ifade etme olanağı bulur.”

Yukarıdaki paragrafta ana düşünce parçanın başında da sonunda da verilmemiş olup parçanın bütününe yayılmıştır. Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesini “Okumak, insanı çeşitli yönlerden geliştiren yararlı bir eylemdir.” şeklinde belirleyebiliriz.

NOT: Bir paragrafın ana düşüncesini belirlerken şu noktaya oldukça çok dikkat etmemiz gerekir: Paragrafın bir kısmını yansıtan düşünce ana düşünce olamaz. Ana düşünce olarak belirlenen ifade paragrafın tamamını karşılamalıdır.

7 Haziran 2023 Çarşamba

ZARF FİİL NEDİR? ZARF FİİLE ÖRNEKLER

 



Zarf Fiil Nedir? Zarf Fiile Örnekler 

Fiillere getirilen "-ken, -alı/-eli, -madan/-meden, -ince/-ınca/-unca/-ünce, -ip/-ıp/-up/-üp, -arak/-erek, -dıkça/-dikçe/-dukça/-dükçe/-tıkça/-tikçe/-tukça/-tükçe, -e...-e/ -a...-a, -r...-maz/-r...mez, -casına/cesine, -meksizin/-maksızın, -dığında/-diğinde/-duğunda/-düğünde/-tığında/-tiğinde/-tuğunda/-tüğünde" ekleriyle yapılan sözcüklere zarf fiil denir. Adından da anlaşılacağı üzere cümlede zarf olarak görev yaparlar. Cümleye durum ve zaman anlamları katarlar. 

Bir Cümlede Zarf Fiil Nasıl Bulunur? 

Bir cümlede zarf fiili bulmak için yükleme "nasıl ve ne zaman?" soruları sorulur. 

 Zarf Fiile Örnekler 

Buradan ayrılalı tam yedi yıl oldu. 

Siz bunları çözerken ben de sizlere yeni sorular hazırlayayım. 

Böyle yaparak asla amacına ulaşamazsın. 

Onun hastalandığını öğrenince çok üzüldüm. 

Önce konu anlatımına çalışıp sonra soruları çözmen senin için daha iyi olur. 

Akşam olmadan köye dönmemiz lazım. 

Ben bu projeyi karşılık beklemeksizin yürütüyorum. 

Buraları gördükçe aklıma hep çocukluğuma dair anılar geliyor. 

Ankara'ya varır varmaz hemen işlerine koyulmuş. (-r...-maz)

Çamurlu zeminde bata çıka yürüdük. (-a...-a)


Örnek Soru: 

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi zarf fiil değildir

A) Öğrenciler sevinç çığlıkları atarak sınıfa girdiler. 

B) Derince bir çukur kazmak için hazır bekliyorlardı. 

C) Öğretmenimiz içeri girince hepimiz kendimize çekidüzen verdik. 

D) Yapılan tüm bu usulsüzlükleri görünce insanlara güvenim azalıyor. 


Sorunun çözümüne BURADAN ulaşabilirsiniz. 


9 Nisan 2023 Pazar

İsim-Fiil Nedir? Fiilimsi Türlerinden İsim-Fiile Örnekler

 


Fiillere getirilen “-ma, - ış, - mak” ekleriyle yapılır. Bu ekler büyük ünlü uyumu kuralına göre eklendiği sözcükte “-ma, - me, - ış, - iş, - uş, - üş, - mak, - mek” şeklinde değişiklik gösterir.

İsim-Fiil – Örnekler

-Günlük tutmanın benim için rahatlatıcı bir etkisi vardı. (– ma: isim-fiil)

-Şiir yazmak bir yetenek işidir. (-mak:isim-fiil)

-Onun geliyle odadaki herkes kendine çekidüzen verdi. (-iş:isim-fiil)

 

NOT: İsim-fiil eki olan “-ma, - me” ekleri olumsuzluk eki olan “-ma, - me” ekleriyle karıştırılmamalıdır.

Örnek:

-Masayı oradan tutma, elini acıtabilir.

-Bu hafta günlük tutma etkinliği yapacağız.

“-ma” eki birinci cümlede olumsuzluk eki olarak kullanılırken ikinci cümlede isim-fiil görevinde kullanılmıştır.

 

NOT: Fiillere getirilen isim-fiil ekleri her zaman bulunduğu sözcüğü fiilimsi yapmaz. Bu ekler bulunduğu sözcüğü bir varlığın veya nesnenin ismi hâline getirirse o sözcük kalıcı isim olmuş demektir.

Örnek: Bu mevsimde dondurma yemek pek akıl işi değil.

“-ma” eki burada bulunduğu sözcüğü bir varlığın ismi hâline getirdiği için burada fiilimsi olarak kabul edilmez. Dolayısıyla “dondurma” sözcüğü burada kalıcı isim olarak değerlendirilir.

Kalıcı İsim- Diğer Örnekler

-Sarma, gerçekten çok güzel olmuştu.

-Elindeki çakmakla otları birden tutuşturuverdi.

-Gerekli bilgiyi danışmadan alabilirsiniz.

-Dolabın üstünde ekmek var.

-Akşam, soframızda dolma da olacak.

-Kazmayı yarın getirebilirsen bu işi hemen hallederiz.

-Olumsuz hava koşulları sebebiyle tüm uçuşlar iptal edilebilir.

Yukarıdaki örneklerde isim-fiil ekleri olan “-ma, - ış, - mak” ekleri bulunduğu sözcükleri kalıcı isim hâline getirmiştir.

 

Örnek Sorular:

1)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil yoktur?

A) Özellikle bunu öğrenmek istiyordum.

B) Evleri, ağaçları, yolları, tepeleri görmeye başlayınca sevindim.

C) Şiiri okuyuşunda derin bir hüzün vardı.

D) Atmosferde fazla gaz salınımı olursa bu durum sera etkisi yapar.

 

Çözüm:

-A seçeneğinde öğrenmek,

-B seçeneğinde görmeye,

-C seçeneğinde okuyunda,

sözcükleri isim-fiil görevindedir.

D seçeneğinde isim-fiil yoktur.  Cevap: D

29 Ocak 2023 Pazar

Tanık Gösterme Nedir? Düşünceyi Geliştirme Yollarından Tanık Göstermeye Örnekler

 

Bir yazıda, yazarın düşüncelerini daha belirgin, daha inandırıcı hâle getirme amacıyla kullandığı bazı yöntemler vardır. Bu yöntemlere düşünceyi geliştirme yolları denir. Düşünceyi geliştirme yolları; tanımlama, karşılaştırma, örnekleme/örneklendirme, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma ve benzetme olmak üzere altı başlık altında incelenir. Biz bu yazımızda düşünceyi geliştirme yollarından “tanık gösterme"yi inceleyeceğiz.

Bir yazarın bir konu hakkında görüşlerini daha inandırıcı hâle getirmek amacıyla yazdığı konu hakkında alanının yetkin, uzman kişilerin görüşlerinden alıntı yapmasına tanık gösterme denir. Tanık göstermede kişinin sözü tırnak içinde gösterilir.

Düşünceyi Geliştirme Yollarından Tanık Göstermeye Örnekler

Örnek 1:

Başarıya giden yollar kişiden kişiye değişebilir. Kimisi başarı yolunda sabrın, kimisi plânlı olmanın, kimisi de çok çalışmanın önemli olduğunu vurgular. Bana göre ise başarıya giden en önemli yol vazgeçmemek ve sürekli denemektir. İnsan sürekli başarısız da olsa denemeye devam etmelidir. Thomas Edison bu konuyla ilgili “En büyük zayıflığımız, bırakmakta yatar. Başarıya giden en kesin yol ise sadece bir kez daha denemekten geçer.” demiştir. O yüzden başarısızlık karşısında yılmamalı ve sürekli denemelerde bulunmalıyız.

 

Yazar, bu metinde başarıya giden yollardan söz etmiş ve başarıya giden en önemli yolun “vazgeçmemek ve sürekli denemek” olduğunu Thomas Edison’un bir sözüne yer vererek kanıtlamaya çalışmıştır. Bu yüzden bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanık göstermeden yararlanılmıştır.


Örnek 2:

Bilim, bir toplumun ilerlemesindeki en önemli unsurdur. Bilime önem veren toplumlar çağın gereklerine uygun faaliyetlerde bulunurlar ve çağın gerisinde kalmayarak ilerlemeye ve kalkınmaya devam ederler. Bunun bilincinde olan Atatürk, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyerek bilime ve bilimsel faaliyetlere ne kadar önem verdiğini anlatmaya çalışmıştır.

 

Yazar, bu metinde bir toplumun ilerlemesindeki en önemli unsurun bilim olduğunu Atatürk’ün sözüne yer vererek kanıtlamaya çalışmıştır. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanık göstermeden yararlanılmıştır.

 

Örnek 3:

“Kişi niçin okumalıdır?” sorusunun cevabı kişiden kişiye farklılık gösterir. Kimine göre kişi kendini geliştirebilmek için okumalı, kimine göre de hayatın sıkıntılı girdabından kurtulmak ve huzur bulmak için okumalı. Peki, okuma eylemi hayattan kaçmak için mi yapılmalı? Rasim Özdenören “Ruhun Malzemeleri” adlı eserinde “Okuyunca da hayattan kaçmak için değil, hayata müdahale için okumalı.” der. Yani buradan anlayacağımız biz hayatın içinde olmak için “Hayatta ben de varım!” diyebilmek için okumalıyız.

 

Yazar, bu metinde “Kişi niçin okumalıdır?” sorusunun cevabı üzerine bir yazı kaleme almış ve bunu yaparken de Rasim Özdenören’in konuyla ilgili bir sözüne yer vermiştir. Yazar, bu nedenle bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından tanık göstermeden yararlanmıştır.

 

2 Ocak 2023 Pazartesi

MEB'in Kazanım Kavrama Testlerinde Yer Verdiği Deyimler ve Anlamları-1

 

Deyimler; en az iki sözcükten oluşan, genellikle mecaz anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbekleridir. Anlatımı güçlendirmek ve zenginleştirmek, anlatımı daha dikkat çekici hâle getirmek gibi işlevleri olan deyimlerin sayfalarca anlatılacak meseleleri bir çırpıda anlatma gibi bir özelliği de vardır.

Söz varlığını geliştirme ve zenginleştirme çalışmalarında oldukça önemli bir yeri olan deyimler, sınavlarda öğrencilerin karşısına çıkabilmektedir. Biz de bunun bilincinde olarak bu yazımızda sizlere “MEB'in kazanım kavrama testlerinde yer verdiği deyimler ve anlamları” konulu bir derleme yaptık. Aşağıda yer verdiğimiz deyimler “MEB’in 6. Sınıf Türkçe, Kazanım Kavrama Testi 2” adlı paylaşımından derlenmiş olup her deyimin altında o deyimin daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla örnek cümlelere de yer verilmiştir. Şimdi derlediğimiz o deyimlere göz atalım:

 

MEB’in Kazanım Kavrama Testlerinde Yer Verdiği Deyimler ve Anlamları

 

hâli vakti yerinde: Paraca durumu iyi, zengin.

Cümle: Hâli vakti yerinde bir insandan yardım istemek bence en mantıklısı...

 

burnu büyümek: Kibirlenmek, büyüklenmek.

Cümle: Eli para görünce iyice burnu büyüdü.

 

gözü gönlü açılmak: Neşelenmek, ferahlamak.

Cümle: Biraz yürüyüş yapınca gözü gönlü açıldı.

 

dilinden anlamak: Söz konusu olan şeyin özelliğini bilmek.

Cümle: Ben bu çiçeklerin, böceklerin, toprakların dilinden anlarım.

 

burnu bile kanamamak: Zarar görmemek, tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak.

Cümle: Kazadan burnu bile kanamadan kurtulmuş.

 

burnunu sokmak: Gereksiz yere her işe karışmak.

Cümle: Kendini ilgilendirmeyen işlere burnunu sokman seni insanların gözünde itici hâle getiriyor.

 

burnu sürtülmek: Sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek, gururundan vazgeçmek.

Cümle: Kimsenin sözünü dinlemediği için burnu sürtüldü ve artık daha dikkatli davranıyor.

 

burnunun dikine gitmek: Öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak.

Cümle: Sürekli burnunun dikine gittiği için başarısız oluyor.

 

sağ salim (gelmek/varmak): Hiçbir zarar görmeden, sağ selamet.

Cümle: Yolculuğumuzu sağ salim tamamladık.

 

gecesini gündüzüne katmak: Aralıksız, gece gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek.

Cümle: Gecesini gündüzüne kattı ve sonunda istediği okula yerleşti.


19 Aralık 2022 Pazartesi

Karşılaştırma Yöntemi Nedir? Düşünceyi Geliştirme Yollarından Karşılaştırma ile İlgili Örnekler

 

Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuyu daha anlaşılır hâle getirmek amacıyla çeşitli düşünceyi geliştirme yollarından yararlanırlar. Bu düşünceyi geliştirme yollarından bir tanesi de karşılaştırma yöntemidir.

Karşılaştırma; en az iki varlığın, kavramın, olayın veya durumun ortak ve farklı yönlerinin ortaya konduğu düşünceyi geliştirme yoludur. Yazarlar, yazılarında ele aldıkları konuyu somutlaştırmak amacıyla varlıkları ya da kavramları çeşitli yönlerden karşılaştırırlar.

NOT: Karşılaştırma ilgisi “gibi, kadar, en, çok, göre, daha” gibi sözcüklerle kurulur.

Düşünceyi Geliştirme Yollarından Karşılaştırma ile İlgili Örnekler

Örnek 1:

Roman ve öykü yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan olayların kişi, yer ve zamana bağlı olarak anlatıldığı yazı türleridir. Roman ve öykü türleri bazı özellikler bakımından birbirlerinden farklılık gösterirler. Romanda şahıs kadrosu, mekân tasvirleri ve olay örgüsü genişken, öyküde sözünü ettiğimiz bu unsurlar romana göre daha dardır.

Yukarıdaki metinde roman ve öykü türleri çeşitli özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır.

 

Örnek 2:

Deneme ve sohbet türleri birbiriyle karıştırılmaması gereken türlerdir. Her ikisinde de yazar kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden anlatır. Ancak aradaki şu fark çok önemlidir: Denemede yazar, kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden kendi kendine konuşur gibi anlatırken, sohbet türünde yazar kişisel görüşlerini kanıtlama amacı gütmeden karşısında biri varmış gibi dile getirir.

Yukarıdaki metinde düşünceyi geliştirme yollarından karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Metinde deneme türü ile sohbet türünün karşılaştırıldığını görüyoruz.

 

Örnek 3:

Eşit ağırlıktaki tavuğun ve ördeğin toprak zeminde batma miktarı birbirinden farklıdır. Tavuk, toprak zemine ördektan daha fazla batar. Bu durumun sebebi, ördeğin ayaklarının perdeli olmasıdır.

Yukarıdaki metinde tavuk ve ördeğin toprak zemine batma miktarı karşılaştırılmış, tavuğun toprak zemine ördekten daha fazla battığı belirtilmiştir. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından karşılaştırma kullanılmıştır.


2 Ekim 2022 Pazar

Deyimler ve Hikâyeleri: Saman Altından Su Yürütmek



Birden fazla sözcükten oluşan, genellikle gerçek anlamından uzaklaşarak mecaz anlam kazanan, kalıplaşmış söz gruplarına deyim denir. Deyimler anlatıma zenginlik ve çeşitlilik katar. Az sözle çok şey anlatan deyimler dilimize renk katar.

Anlatıma çeşitlilik, zenginlik ve renk katan deyimlerin oluşum süreçlerini hiç merak ettiniz mi? Bu yazımızda günlük hayatta sıkça kullandığımız deyimlerden “saman altından su yürütmek” deyiminin hikâyesini sizlere anlatacağız.

 Deyimler ve atasözlerinin özelliklerini anlattığımız yazımıza aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

Deyimler ve Atasözleri


Saman altından su yürütmek deyiminin hikâyesi:

Vaktiyle bir ova köyünde, köylüler tarlalarını sulamak için ırmağın suyunu nöbetleşe kullanmak üzere anlaşmışlar. Irmak boyunda bulunan tarlalar, açılan kanallar vasıtasıyla sıra ile sulanıyor, herkes ziraatiyle meşgul oluyormuş. Köyün açıkgözlerinden birisi, daha fazla su alabilmek için tarlasında derin ama ince bir kanal kazıp ırmaktan su çalmayı aklına koymuş. Kanalı gizleme maksadıyla da üzerini çalı çırpı ve taşlarla örtüp araziye uydurmuş. En üste de saman yığınları koymuş ki kimse kanaldan şüphe etmesin.

Bir müddet sonra, ırmağın daha aşağılarındaki tarlalara giden suyun azalması üzerine köylüler, durumu araştırmaya karar vermişler. Ne çare ki arayıp taramaları sonuçsuz kalmış. Daha yukarılarda çok akan suyun, belirli bir noktadan sonra birdenbire azalmasına bir türlü anlam verememişler. Nihayet tarlaları dolaşıp bakmaya başlamışlar. Kaçak su alan köylünün tarlasına geldiklerinde, bostan havuzunun daima su ile dolu durduğu dikkatlerini çekmiş. Üstelik, havuzun üzerinde saman kırıntıları yüzmekteymiş. Bu suya bu samanlar nerden geliyor diye araştırınca, saman yığınlarına ulaşmışlar ve hileyi anlayıp samanları eşeleyince kanalı bulmuşlar. Bunun üzerine, köyün ihtiyar heyeti toplanmış ve köylüyü falakaya yatırmışlar. Değneği vururken diyorlarmış ki:

-Saman altından su yürütürsün ha! Al bakalım hak ettiğin cezayı!

Bugün deyim, başkalarına sezdirmeden menfaat temin eden yahut insanları birbirine düşürüp ortalığı karıştıranlar hakkında kullanılır.

Kaynak: İskender Pala – İki Dirhem Bir Çekirdek – Kapı Yayınları


27 Şubat 2022 Pazar

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Örnekleme ya da Örneklendirme Nedir?


 

Düşünceleri, soyut kavramları daha belirgin hâle getirmek için başvurulan düşünceyi geliştirme yoluna örnekleme ya da örneklendirme denir. Başka bir deyişle yazar örnekleme yoluyla soyut düşüncelere somutluk katar ve yazıyı daha anlaşılır hâle getirir.


Örnekleme ile İlgili Örnek Metinler:


Örnek 1: 

-Atatürk, Türk müziğinin gelişmesi ve evrensel boyutlara ulaşması için müzik sanatında büyük bir çaba göstermiştir. Bu yolda 1934'te Ankara'da bir konservatuvar oluşturulmuştur. Ayrıca Atatürk bu konuda yerli yabancı kaynakları incelemiş, Ziya Gökalp’in eserlerini okumuş ve onlardan etkilenmiştir. Yurt dışında müzik eğitimlerini tamamlayarak dönen gençlerle tanışmış ve onlara akşam yemeklerinde yer vermiştir.

Yukarıdaki metinde, Atatürk’ün Türk müziğinin gelişmesi ve evrensel boyutlara ulaşması için büyük çaba harcadığı belirtilmiş, ardından da bu yolda konservatuvarın oluşturulduğu, Atatürk’ün bu alanda yerli ve yabancı kaynakları incelediği özellikle Ziya Gökalp’in eserlerini okuduğu, yurt dışında müzik eğitimlerini tamamlayan gençlerle tanıştığı örnek olarak verilmiştir. Başka bir deyişle bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından örnekleme/örneklendirmeye başvurulmuştur.

 

Örnek 2: 

-Dijital bağımlılık, insanın günlük yaşamını önemli ölçüde olumsuz etkileyen, teknoloji çağına özgü bir bağımlılık türüdür. Günümüzde birçok insan bu bağımlılığın pençesinde... Sosyal medyada paylaşım içeriklerinin kimler tarafından beğenildiğine sık sık bakmak, akıllı telefonlara odaklanıp karşıdaki kişinin söylediklerine odaklanamamak, sosyal medya ortamlarında olup biten gelişmeleri, haberleri kaçırma korkusu bu bağımlılığın birkaç parçası...

Yukarıdaki metinde dijital bağımlılığın teknoloji çağına özgü bir bağımlılık türü olduğu ve günümüzde birçok insanın bu bağımlılığın pençesinde olduğu belirtilerek konuyu somutlaştırmak amacıyla koyu yazılmış ifadelerle çeşitli örnekler verilmiştir.


Örnek 3: 

-Tropikal yağmur ormanlarında mikroorganizmalardan bitkilere ve hayvanlara kadar milyonlarca canlı türü yaşar. Bunların önemli bir bölümü, ilk defa karşılaşılmış canlılardır. Besin olarak tükettiğimiz bitkilerden iki bin kadarı bu ormanlardan çıkmıştır. Domates, mısır, patates, muz, portakal, limon, biber, tarçın, zencefil, şeker kamışı, kahve, çay ve kakao bunlardan bazılarıdır.

-Yukarıdaki metinde tropikal yağmur ormanlarında besin olarak tükettiğimiz bitkilere koyu yazılmış ifadelerle örnekler verilmiştir. Dolayısıyla bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından örnekleme/örneklendirmeye başvurulmuştur.

Düşünceyi geliştirme yollarından örnekleme ile ilgili örnek metinlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

22 Şubat 2022 Salı

Virgülün Kullanıldığı Yerler

 


1) Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.

Örnekler:

- Masanın üzerinde kitaplar, defterler, renkli renkli kalemler vardı.

-Pazardan domates, salatalık, biber ve biraz da meyve aldım.

-Toprak kokusu, çiçekler, böcekler, rüzgârın sesi... Böylesi bir ortamda gerçekten huzur buluyordum.

 

2) Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.

Örnekler:

-Okuldan geldi, yemeğini yedi, ödevini yaptı ve ardından uykuya daldı.

-Çalışma masasına geçtikten sonra ajandasını açtı, ajandasından bir şeyler okudu, kalemini eline aldı ve bir şeyler yazmaya başladı.

 

3) Özne olarak kullanıldıklarında “bu, şu, o” zamirlerinden sonra konur.

Örnekler:

-Bu, bizim için hiç iyi olmadı.

-O, tüm kötülüklerden arınarak hayatında yepyeni bir sayfa açmıştı.

 

4) Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur.

Örnek:

Behçet Bey, yavaş adımlarla odaya girerek masasına oturdu ve bir şeyler yazmaya başladı.

 

5) Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur.

Örnekler:

- Cumartesi günü Bursa’ya, çok sevdiği memleketine, gidecekti.

-Yüzündeki kırmızılık, bir an için de olsa, gidivermişti.

 

6) Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.

Örnekler:

-Gün doğar yavaştan, yavaştan, yavaştan

  Doğa uyanır sabahtan, sabahtan, sabahtan

-Akşam, yine akşam, yine akşam,

Göllerde bu dem bir kamış olsam!   (Ahmet Haşim)

 

7) Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur.

Örnekler:

-Bu raporu kesinlikle kurula sunmalıyız, dedi.

-Bu konu bizim için öncelik arz ediyor, dedi.

 

8) Konuşma çizgisinden önce konur.

Örnek:

Fısıldayarak yanındaki arkadaşına,

-Al şunu, belki bir gün işine yarar, dedi.

 

9) Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren “evet, hayır, peki, yok, pekâlâ, olur, tamam, hayhay, başüstüne, haydi, hadi, elbette, öyle” gibi kelimelerden sonra konur.

Örnekler:

-Olur, pazar günü ben de sizinle gelirim.

-Tamam, o işi yarın halledelim.

-Pekâlâ, sen öyle diyorsan öyle olsun.

-Hadi, gidelim artık.

-Evet, bu konuyu yeniden tartışalım.

-Hayır, o konunun aslı öyle değil.

 

10) Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur.

Örnekler:

-Sayın Başkan,

-Değerli Dinleyiciler,

-Değerli Öğretmenim,

-Sayın Vali,

-Sevgili Arkadaşım,

 

11) Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için konur.

Örnekler:

-24,7 (yirmi dört tam, onda yedi)

-38,22 (otuz sekiz tam, yüzde yirmi iki)

 

12) Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur.

Örnek: Mustafa Kutlu, Mavi Kuş, Dergah Yayınları, İstanbul, 2013. 

 

UYARI: Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:

Örnekler:

Hem okuyor hem çalışıyor.

Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.

Gerek düzyazıda gerek şiirde özgün bir söyleyiş tarzı ortaya koymuştur.

İster inanın ister inanmayın ama ben bu konuda ciddiyim.

Ne onun yanına giderim ne de onun istediklerini yaparım.

 

UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:

Örnek: Hararetli bir şekilde konuşuyorlardı fakat yanlarına biri gelecek olursa anında susuyorlardı.

 

 

 


19 Ocak 2022 Çarşamba

Deneme Nedir? Denemenin Özellikleri Nelerdir?

Bu yazımızda;

-Deneme nedir?

-Denemenin özellikleri nelerdir?

sorularına cevap arayıp bir deneme örneğine yer vereceğiz.

Deneme Nedir?

Yazarın, herhangi bir konu üzerinde kişisel düşüncelerini, yorumlarını ve beğenilerini kanıtlama amacı gütmeden ve kesin yargılara varmadan içten bir üslupla dile getirdiği yazı türüne deneme denir.

Deneme yazılması zor olan türlerden birisidir. Bunun nedeni olarak denemenin tür ve üslup olarak birden fazla türe yaklaşabilmesidir.

Denemenin Özellikleri Nelerdir?

1)Denemede konu sınırlaması yoktur. Yazar, özgürce seçtiği bir konuda yorumlarını, düşüncelerini, beğenilerini kanıtlamaya çalışmadan samimi bir üslupla dile getirir.

2) Makale gibi düşünsel bir planla yazılabilecek olan denemede yazar, makaleden farklı olarak kişisel düşüncelerini dile getirir ve bunları kanıtlamak zorunda değildir. Makalede nesnel bir bakış açısı varken denemede öznel bir bakış açısı vardır.

3) Yazar, denemede görüşlerini kendi kendiyle konuşuyormuş gibi okuyucularına aktarır.

4) Denemeler makale gibi düşünsel bir planla yazılabilse de her zaman belli bir plana göre de yazılmaz. Bu türde zaman zaman konu konuyu da açabilir ve yazar makaledeki gibi ciddi, başka bir deyişle, bilimsel bir dil kullanmaz.

5) Denemede amaç, okuyucuya bir düşünceyi kabul ettirmek değildir. Deneme yazarı sahip olduğu bilgi ve birikimle kişisel görüşlerini okuyucularına aktarırken onların hayata ve olaylara farklı açılardan bakmasını da sağlar.

Deneme Örneği

“İnsanoğlu, elbette kendi cirmine oranlanmayacak ölçüde “büyük” işlerin üstesinden gelmek istiyor. Dünyayı boyunduruğu altına almak istiyor. (...)

“Büyük” şeyler onu giderek daha çok büyülerken “küçük” şeyler de çekiciliğini yitiriyor. Küçük şeyler neredeyse insanın hayatından çekilip gidiyor, daha doğrusu insan öyle olduğunu sanmaya başlıyor. Yoksa küçük şeylerin önemi, attığı her adımda karşısına dikiliyor onun ve küçük şeyleri küçümsemeye hakkı olmadığını hatırlatıyor ona. Fakat o, dikkatini büyük şeylere yöneltmişse, küçük şeylerin ona hatırlatmak istediklerini görmüyor veya görmezlikten geliyor. Fakat bu küçük şeyler, bizim hayatımızın gerçeklerindendir. Onları istediğimiz kadar görmezlikten gelsek de, onların önümüze diktiği mânialar, o küçük mâniaları geçmeden, bir adım öne yürümemiz imkan dahiline girmiyor.  (mânia: engel)

(Rasim Özdenören, İpin Ucu)

Deneme türüne ilişkin metin örneklerine BURADAN ulaşabilirsiniz. 

 

 

 




18 Ocak 2022 Salı

Makale Nedir? Makalenin Özellikleri Nelerdir?

 

Bu yazımızda;

-Makale nedir?

-Makalenin özellikleri nelerdir?

sorularına cevap arayıp makale örneklerine yer vereceğiz.

Makale Nedir?

Okuyucuyu belirli bir konuda bilgilendirmek amacıyla yazılan, ortaya konan bilgilerin bilimsel veriler ve sağlam kaynaklarla kanıtlandığı yazı türüne makale denir.

Makalenin Özellikleri Nelerdir?

1)Okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılan ve gazete, dergi ve internet ortamında yayınlanan yazı türüdür.

2) Makalede amaç belirli bir konuda bir görüşü savunmak ve kanıtlamaktır.

3) Bu türde bir görüş savunulurken ve kanıtlanmaya çalışılırken bilimsel verilerden yararlanılır.

4) Makalenin en önemli özelliklerinden birisi de alanında uzman kişiler tarafından yazılmasıdır.

5)Makalede nesnel bir bakış açısı hakimdir. Yazar bu türde kişisel görüşlerini, beğenilerini anlatmaz.

6) Bu türde çoğunlukla açıklayıcı anlatım biçiminden yararlanılır.

Makale Örneği 1

“İnsanın zihninde yer alan soyut sembollerin ve kavramların somut bir hale dönüştürüldüğü bilim dalına matematik denir. İnsanın dünyayı ve evreni anlamasında ve anlamlandırmasında önemli rol oynayan matematik bilimi karmaşık yapıları sistematik bir şekilde çözümleyen bir bilimdir. Hayatın hemen her alanında hayatımızı kolaylaştıran matematik, insan aklının sembollere ve sayılara dökülmüş halidir.”

Yukarıdaki metin okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılan, nesnel bir bakış açısının hakim olduğu bir metindir. Yazar bu metinde kişisel yorumlarına ve beğenilerine yer vermemiştir. Bütün bunlardan yola çıkarak yukarıdaki metni makale türü kapsamında değerlendirebiliriz. 

Makale Örneği 2 

Su, insan hayatı için hayati derecede önemlidir. İnsanlar yemek yemeden günlerce yaşayabilir fakat su içmeden en çok 7-8 gün hayatta kalırlar. Su, vücudumuzun gerekli işlevlerini yerine getirmesini ve vücudumuzdaki tüm organların sağlıklı olmasını sağlar. Özellikle böbreklerimizin her gün suya ihtiyacı vardır. İçtiğimiz sular, böbreklerimizin sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesine yardımcı olur. Su yerine başka içeceklerin tüketilmesi ise sağlığımız açısından olumlu bir durum değildir. İçilen çaylar, kahveler, asitli içecekler kesinlikle suyun yerini tutmaz. Özellikle asitli içecekler vücudumuzu yorduğu gibi vücudumuzda asit oluşmasına neden olur. Bu durum da çeşitli rahatsızlıklara sebep olur. 

Yukarıdaki metinde ise suyun insan hayatı için önemi hakkında okuyuculara bilgi verilmiştir. Bu metinde de amaç okuyucuya bilgi vermektir. Bu metinde nesnel bakış açısının hakim olduğu da söylenebilir.

Makale Örneği 3

Olguları, iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla belli bir sistem içinde inceleyen disiplinler bütününe bilim denir. Bilimin doğasında merak, amaç ve nedensellik vardır. Problemi tespit etme ve onu sınırlama, hipotezler oluşturma, hipotezlerin tutarlılığının tespit edilmesi ve bir kanuna ulaşma aşamalarından oluşan bilimde deneyin, gözlemin ve araştırmanın önemi büyüktür. Bilime konu olan her araştırma bir problemle ya da bir teoriyle başlar ve bilim insanları söz konusu teorileri kanıtlamak, probleme çözüm sunmak için hipotezler geliştirir. Elde edilen hipotezlerin tutarlılığı tespit edildikten sonra deney aşamasına geçilir. Gerçekleştirilen deneyler sonucunda hipotezlerin gerçekliği kanıtlanırsa bu hipotezlere kanun adı verilir. 

Makale

 örneklerine BURADAN ulaşabilirsiniz. 


Popüler Yayınlar